E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Adnan Küçük

14 VE 28 MAYIS SEÇİMLERİ: “SAHTE” VE ÇELİŞKİLİ SİYASETİN YENİLGİSİ
6 Haziran 2023 Salı

 

 

Sahici ve Sahte, Çelişkili Siyaset

Türk siyasetinde bazı siyasî çevrelerin özellikle de seçim dönemlerinde “sahte” ve “çelişkili” bir kimlik ve siyaset görüntüsü verdikleri görülmektedir.

“Sahte” kimlik ve siyasetten kastım, “gerçek kimlik” gizlenerek yürütülen siyasettir.

Burada iki durum söz konusudur;

Birincisi, bir kişi ya da siyasi partinin, gerçek kimlik ve siyasetini gizleyerek, sadece görüntüde bir kimlik ve siyaseti öne çıkarmaları; görünür kılmalarıdır.

İkincisi, bir kişi ya da siyasi partinin, çift kimlikli bir görüntü sergilemeleridir. Sergilenen bu çift kimlik, bazen birbirinin tam zıddı da olabilmektedir.

Yazımızın burasında Mevlana’nın bir sözüne yer vermek istiyorum:

“Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol”.

Buna, “özü-sözü, fikri-fiili, inancı-yaşantısı, içi-dışı bir olmak” da denebilir.

Bu sözün vuzuha kavuşturulması kapsamında aşağıdaki sözler de benden olsun:

Sahici manada milliyetçi isen milliyetçiliğin gerekleri ile uyumlu ol, davranışların milliyetçiliğini doğrulasın, milliyetçi değilsen, milliyetçi gibi görünme, ne isen öyle görün. Dürüstlük, hasbiyet ve samimiyet bunu gerektirir.

Şayet ayrılıkçı değilsen, vatanperver isen, ayrılıkçılığı savunanlarla birlikte hareket etme, şayet ayrılıkçılığı savunanlarla, bu yönde söylemlerde ve eylemlerde bulunanlarla birlikte görüntü veriyorsan, onlarla ittifak yapıyorsan, o zaman “ben vatanperverim, ülkemin bir taşını bile hainlere peşkeş çekmem” şeklindeki “sahte” söylemlerle gerçek kimliğini, siyasetini kamufle etme; yani kısaca dürüst ve samimi ol, gerçekte nasılsan öyle görün.

Burada en çarpıcı olan sahtelik, birbiri ile yüzde yüz çelişen iki kimliğin aynı anda birlikte gösterilmesi çabasıdır. Bir yandan ben “milliyetçiliğimi tartıştırtmam, ben ülkücüyüm, benden daha üstün vatanperver olamaz” dedikten sonra, “ayrılıkçılarla ittifak yapmak, onların taleplerine uygun vaadlerde bulunmak; yani ülkenin bölünmesi yönünde şiddet eylemleri gerçekleştirenlerle işbirliği yapmak”, sahte çift kimlikliliğin en çarpık ve çarpıcı olanıdır.

Burada, aslında sahteliğin en uç hali olan, “cem-i zıddeyn”; yani “aynı anda yüzde yüz farklı iki kimliğe bürünme” hali vardır. Mesela, “bir kimsenin, aynı anda hem Müslüman hem de kâfir olması” mümkün değildir. Siyasetteki bazı iki kimlikli görünmeler de benzer bir durumu ortaya koymaktadır. Yani bir kişi ya da siyasî parti, aynı anda sahici manada hem milliyetçi, vatanperver hem de ayrılıkçı olamaz, bu iki tür görüntünün birlikte verilmek istenmesi halinde, bunlardan biri mutlaka sahtedir; sahtelikle, gerçek kimlik örtülmek istenir.

Sahte bir kimlik ve siyaset görüntüsü ile aslında tabanın belli bir kesimine yönelik bir kandırmaca çabası söz konusudur. Yani kişiler ya da siyasi partilerin, iki kimlikli siyaset yoluyla ulaşmak istedikleri amaç, gerçek kimlik ve siyasetleri ile kendisinin gerçek tabanına hitap etmek, sahte, kandırmaca kimlik ve siyasetle de kendi tabanında yer almayanların, kandırarak kendilerine oy vermelerini sağlamaktır.

Bazen kişiler ya da siyasi partiler, gerçek kimliklerini saklamaya çalışırlarken, çevreleri onların gerçek kimliklerini ele verirler; yani gerçekler, hakikatler gizli kalmaz.

Bazen, ilgili kişiler ya da siyasi partiler, görüntü olarak ortaya koydukları kimliklerin sahteliğini bizzat kendileri ortaya koyarlar. Yani, aslında benim gerçek kimliğim şudur, ama bu şekilde bir görüntü (sahte kimlik) sergiliyoruz derler.

İstanbul İl başkanı Canan Kaftancıoğlu bu tespitlerin en açık misalini oluşturmaktadır.

Kaftancıoğlu bu konuda şunu söylüyor: “Eğer seçimleri kazanırsak, o zaman ne CHP sağa kaymıştır diyeceklerdir, ne de üzülerek söylüyorum ve bu eleştiriyi kendi partime de, kendi adıma da söylüyorum, sağa selam vermek ya da oradan oy almak için onlar gibi görünme gibi, yani benim nezdimde takiyeci görüşten kurtulmuş olunacaktır”.

Burada Kaftancıoğlu, “takiyecilik” şeklinde ifade ettiği “sahte” siyaset yaptıklarını sarih ve dürüst bir şekilde itiraf etmiş olmaktadır.

Mesela bir partinin Genel Başkanı, bir söz söylediği zaman, o partinin bir milletvekili genel başkanın bu sözünü yalanlayan bir söz söylediği zaman, gerçek kimlik deşifre olur.

Burada kastım, hukukî/resmî prosedürel durumu ortaya koymak değil; halkın zihninde şekillenen algıyı resmetmektir.

Daha somut bir misal vermek gerekirse.

CHP genel başkanı, Kılıçdaroğlu diyor ki: “Bizim bir şanssızlığımız var: Kim negatif bir şey söylerse ‘Bunu CHP söyledi’ diyorlar. Hâlbuki biz söylemiyoruz”.

Bu söz, siyasi partilerin hukukî sorumluluğu açısından doğrudur.

Ama bu söz, CHP’yi resmi olarak temsil etme yetkisi olmamakla birlikte CHP’li kimliği belli olan bir belediye başkanı, gazeteci, kamuoyunun bildiği ünlü bir kişi tarafından söylendiğinde, kamuoyunda, kişilerin zihinlerinde, algılarında, o söz CHP’ye mal edilir.

Bu sebeple, gazeteci Ahmet Hakan’ın da belirttiği gibi, “Sizin (CHP) için çırpınanlar söylüyor. Yolunuza baş koymuş Şirin Payzın, Ayşenur Abla falan söylüyor. Her gün sizin için manşet atan gazeteniz söylüyor. Hinterland’ınızdakiler söylüyor. Sizin adınıza konuşanlar söylüyor. Bir kısım seçmeniniz söylüyor. Sosyal medyadaki adamlarınız söylüyor”.

Her ne kadar bu kişilerin sözleri resmî ve hukukî olarak CHP’yi bağlamaz; bunların sözlerinden dolayı CHP hakkında bir soruşturma açılmaz ise de, halk, bu kişilerin sözlerinden dolayı CHP hakkında notlarını verir, kanaatlerini oluşturur. Algılar, bu sözlerden etkilenir.

Bu etkilemenin önlenmesinin en kestirme ve kat’i yolu, partinin yetkili kurullarının, yetkili kişilerinin bu söylemleri kesin olarak reddetmeleridir.

Aslında bu da tek başına yetmez.

Partinin söylem, vaad ve politikalarının, samimi olduğu konusunda vatandaşların ikna olmaları da gerekir. Bunun yolu, ne kanundan, ne de resmi, göstermelik açıklamalardan geçer.

Bunun yolu, hasbî, samimi, kalbî, ikna edici tutum, davranış ve söylemlerden geçer.

İnsanlar ikna olmalı. Bunun nasıl olacağı, partiden partiye, kişiden kişiye değişir.

Kişiler ve partilerle alakalı toplumda meydana gelmiş olan algılar, algı ve önyargıların kökleşmişlik dereceleri yeni algıların toplumda şekillenmesinde etkili ve belirleyici olacaktır.

Sahte Milliyetçilik Mağlup Oldu

CHP’nin 6 okunun işaret ettiği ilkelerden birisi de “milliyetçilik”tir.

Peki, 14 ve 28 Mayıs seçimleri öncesi dönemde sergilenen tutumlar, iş birlikleri, resmî ve/veya fiilî ittifaklar, söylemler, bu ilke ile ne ölçüde uyumludur? Bunu test etmek istiyorum.

Sahici manada Türk milliyetçiliğinin en bariz vasfı, ayrılıkçılığın, ülkenin bölünmesi yönündeki çabaların, söylem ve fiillerin kesinlikle reddolunmasıdır. Bir kişi ben milliyetçiyim deyip de, ayrılıkçılarla işbirliği yapıyorsa, bu durumda mutlak, kesin bir çelişki var demektir.

Şimdi, milliyetçilik ölçütünde CHP’nin 14 ve 28 Mayıs seçimleri öncesinde sergilediği bazı politika ve uygulamalara, söylem ve işbirliklerine yer vereceğim.

Kılıçdaroğlu ve Ekibi İle PKK Güdümlü HDP Arasındaki İttifak ve İlişkiler

Kandil’deki terörist elebaşıları tarafından sıklıkla ve “iştiha” ile Kılıçdaroğlu lehine destek açıklamaları yaptılar. Bunların bir kısmına aşağıda yer verilmiştir. Kılıçdaroğlu ve ekibi, bu açıklamalara karşı bir kere bile olsa “bizim sizlerin bu yöndeki destekleyici açıklamalarınıza, iş birliği izlenimi veren bu tutumlarınıza ihtiyacımız yoktur” demedi.

CHP İstanbul İl Başkanı, öldürülen bir terörist için “insanlık kaybetti” dedi.

HDP ile PKK arasında fiili bir ilişki var. Halkın büyük ekseriyetindeki algıya göre, HDP, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısıdır ve mutlak olarak bu terör örgüt tarafından yönlendirilmektedir. Çoğu fiili belirtiler de bunu teyid etmektedir.

CHP, Cumhurbaşkanlığı seçimleri özelinde HDP ile ilişki içinde 14 Mayıs seçimlerine gitti. Benzer dayanışma 28 Mayıs seçimleri öncesinde de sürdü.

Kılıçdaroğlu, HDP ile olan ilişkilerini masumlaştırmak için şu şekilde savunuyor:

“Efendim işte HDP’yi terör örgütü üzerinden suçluyorlar”.

Kılıçdaroğlu burada esasen HDP’nin terörle ilişkisinin olmadığını ima etmiş oluyor.

Bazı HDP’liler bu yöndeki savunuyu “perte” çıkaracak şu açıklamaları yapıyorlar:

“Kandildeki, dostlarımız, arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, yoldaşlarımız”.

HDP Eş Genel Başkan Pervin Buldan’ın şu sözleri PKK-HDP ilişkilerini netleştiriyor:

“Suriye’de (PKK’nın mutlak uzantısı örgütler marifetiyle) elde edilen statü çok yakın zamanda Türkiye’de de Kürt halkının mücadelesiyle elde edilecektir. Kandil’deki dostlarımız (yani PKK’lı teröristler), arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, yoldaşlarımız Türkiye’ye gelmeli. (Bunlar) Sayın Karayılan, Sayın Bayık, Sayın Ok, Sayın Ronahi Serhat, Sayın Sülbüs Peri”.

Burada ismi sayılanların tamamı, PKK terör örgütünün lider kadrolarıdır.

Şimdi PKK-HDP ilişkileri bu kadar net iken, Kılıçdaroğlu bunu görmezden geliyor.

PKK güdümlü HDP-CHP ilişkilerinin daha da netleşmesi için PKK’lı elebaşların 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde Kılıçdaroğlu’na yönelik destekleyici yöndeki bazı açıklamalarına yer vereceğim.

PKK’lı terörist başları Murat Karayılan, Cemil Bayık, Mustafa Karasu, Duran Kalkan, Remzi Kartal, Hülya Oran (Bese Hozat) dâhil birçok terörist, verdikleri çok açık ve net bir şekilde “bir oy Yeşil Sol Parti’ye bir oy Kemal Kılıçdaroğlu’na” açıklamaları yaptılar.

PKK/SDG genel komutanı Mazlum Abdi kod adlı Ferhat Abdi Şahin, Erdoğan’ın yenilgisini (Kılıçdaroğlu’nun kazanmasını) sabırsızlıkla beklediklerini ifade etti.

PKK’nın Avrupa Seçim Koordinasyonu adına açıklama yapanlar, Erdoğan’ı eleştirip terör elebaşı Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için Kılıçdaroğlu’na açık bir şekilde oy istediler.

HDP’nin Almanya’daki uzantısı KON-MED Eş-başkanı Engin Sever, “Özgür yaşam için, özgür önderlik (Apo) için, özgür gerilla (PKK’lı teröristler) için, özgür Kürdistan için kazanacağız” ifadeleriyle, Erdoğan’a karşı oy vermek için sandığa gidilmesi çağrısı yaptı.

HDP Eş-genel başkanı Pervin Buldan:

“Türkiye halkları savaş istemiyor. Türkiye halkları tecrit istemiyor. Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılmasını istiyor” (19 Mart 2023) dedi.

HDP’li Sezai Temelli, “Çözümün muhatabı Öcalan’dır” şeklinde açıklama yaptı.

HDP’li Ahmet Türk, “Bu dönem sayın Öcalan’ın özgürleşme dönemidir” dedi.

Burada, Van mitingine ayrıca temas etmek istiyorum.

Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer bazı Millet İttifakı bileşenlerinin birlikte katıldıkları  Van mitingini, HDP/Yeşil Sol Parti ile Millet İttifakı ortak düzenledi.

Van Mitinginde, Yeşil Sol Parti’liler (aslında HDP’liler),

* “Öcalan’a ve Demirtaş’a özgürlük”,

* “İmralı’daki tecridi yıkacağız”,

* “Cezaevlerinin kapılarını kıracağız”,

* “PKK/PYD’nin Suriye’deki statüsünü Türkiye’ye taşıyacağız”

Şeklinde ayrılıkçı söylemleri dile getirdiler, sloganlar attılar.

Yeşil Sol Parti flamalarının çok yoğun olduğu, yüksek sesle “dişe diş, kana kan, seninleyiz Öcalan”, “başkan Selo, başkan Selo” sloganlarının atıldığı Van Mitinginde;

* Ekrem İmamoğlu’nun eşi PKK’nın zafer işaretini yaptı. 

* Kılıçdaroğlu, “PKK terör örgütü ile ilişkileri sebebiyle görevlerinden alınan belediye başkanlarının yerine atanan “kayyum” uygulamasına son vereceği” vaadinde bulundu,

* Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, “Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılacağı” yönünde vaadlerde bulundular

Van mitinginde, toplumsal hafızalarda, CHP ile PKK güdümlü HDP/Yeşil Sol Parti bütünleşmesi manzaraları, bu manzaralarla şekillenen bir CHP kimliği/silüeti ortaya çıktı.

Kılıçdaroğlu-HDP yakınlaşmasının ardından, 14 Mayıs seçimlerine kadar her gün HDP’liler meydan meydan gezerek terörist başı Öcalan’ın cezaevinden çıkarılacağını söylediler. Altılı masadan bu söylemlere hiçbir olumsuz tepki gösterilmedi.

Şimdi, 14 Mayıs öncesinde gerçekleşen bu açıklamalar ve ilişkiler, bir yandan HDP-PKK ilişkisini, diğer yandan da HDP-CHP ilişkisini çok net bir şekilde ortaya koyuyor.

HDP ile olan ittifakın seçimlere yansıması da görüldü. BETİMAR Araştırma’nın 31 Mayıs-1 Haziran 2023 tarihleri arasında gerçekleştirdiği “Türkiye Seçmen Eğilimleri Araştırması” sonuçlarına göre, muhalif seçmenin yüzde 52.9’u HDP/Yeşil Sol Parti’nin (buna PKK elebaşlarını da eklemek lazım) Kılıçdaroğlu için yaptıkları destekleyici yöndeki açıklamaların ittifaka zarar verdiğini düşünüyor. Bu oran İyi Parti seçmeninde yüzde 60.9’a ulaşıyor. CHP’lilerin yüzde 49.5’i de bu açıklamaların zarar verdiği kanaatinde.

Bunlar, CHP-HDP ittifakı ile alakalı Millet İttifakında ortaya çıkan sonuçlar. Bu görüntülerin Cumhur İttifakındaki yansımaları mutlaka çok üst düzeylerde olmuştur.

Bu bulgular, sahte ve çelişkili siyasetin seçime yansıyan sonuçlarını göstermektedir.

14 Mayıs Seçimleri Sonrasında Kısmî Makas Değişikliği: Milliyetçilik Söylemleri

CHP’liler, özellikle 14 Mayıs seçimleri sonrasında, Ümit Özdağ’ın Genel Başkanlığını yaptığı Zafer Partisi ile Ata İttifakının Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ın milliyetçi oylarını celp edebilmek için birden bire milliyetçi söylemler dillendirmeye başladılar. Bu kapsamda, “altı oktan biri milliyetçiliktir; kimse bizim milliyetçiliğimizi tartışamaz” demeye başladılar.

Kılıçdaroğlu, bir yandan milliyetçi söylemleri dillendirirken, diğer yandan bölücü terör örgütü PKK’nın mutlak güdümündeki siyasî uzantıları ile işbirliğini devam ettirdi.

Seçimin 2. tura kalmasının ve milliyetçi seçmenin kilit rol aldığının ortaya çıkmasının ardından milliyetçilerin oylarını almak için göz boyamaya çalışan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu sahneye çıktı. Kaftancıoğlu, Fox TV’de İlker Küçükkaya’nın, “Çalar Saat” programında uzun zamandır ses çıkarmadığı “Öcalan”a ilişkin şu açıklamaları yaptı:

“Abdullah Öcalan terör örgütünün kurucusudur. Kesinleşmiş bir cezası var mıdır? vardır. Şu an cezasını çekiyor mudur? Çekiyordur. Kemal Kılıçdaroğlu’nun serbest bırakma yetkisi yoktur, yapmaz da”.

Nihaî Değerlendirme

İki zıt bir arada olamaz. Bir kişi ya da parti ya Türk milliyetçisidir, ya da ayrılıkçıdır. Bir kişi ya da parti ayrılıkçılarla birlikte ise, Türk milliyetçilisi söylemi yapaydır, sahtedir.

Burada, CHP, hakikaten milliyetçi ya da ulusalcı ise şunları yapmalı idi:

* PKK’lı terörist elebaşların açıklamalarından medet ummamalı, reddetmeli idi.

*  Toplumdaki yaygın kanaate göre, HDP, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısıdır. CHP bunun bilince olarak, bu parti ile mesafeli olmalı idi. Nitekim yukarıda bahsini ettiğimiz anket sonuçları, bu ilişkinin, CHP ve millet İttifakına verdiği zararlar ortaya koymaktadır.

PKK güdümlü HDP ile olan bu yakın ilişki ve Cumhurbaşkanlığı özelinde kurulan ittifaka, PKK’lı terörist elebaşlarının verdikleri desteklere rağmen, CHP’nin milliyetçilik ve ulusalcılık söylemlerinin, halk nezdinde bir inandırıcılığı ve karşılığı kalmamıştır.

Burada, çok bariz ve net bir şekilde “sahte” milliyetçilik görüntüsü ve milliyetçilik-ayrılıkçılık zıtlığı ortaya çıkmaktadır.

Bu sahte ve zıtlık içeren kimlik ve siyaset, seçmenler tarafından 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde cezalandırılmıştır. Muhtemelen bu ağır ekonomik şartlar olmasaydı, bu cezalandırma çok daha ağır olabilirdi.

Sahte ve zıtlık içeren kimlik görüntüsüne sebep olan CHP-HDP ittifakının, Millet İttifakı içinde yer alan başta İyi Parti olmak üzere diğer partilerin seçmen tabanları üzerinde de etkili olmuş, bunların tabanlarında ciddi aşınmalara sebep olmuştur.

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 18557 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
KILIÇDAROĞLU’NUN SEÇİM STRATEJİSİ: “KİMLİKSİZLİK VE OMURGASIZLIK”
5/23/2023
14 MAYIS SEÇİMLERİNDE REHAVETE KAPILAN KAYBEDER
5/9/2023
CHP VE HDP’NİN ÖZERKLİK VAADİ: TÜRKİYE’NİN PARÇALANMASININ ÖN AŞAMASI MI?
4/26/2023
MİLLET İTTİFAKININ PKK GÜDÜMLÜ HDP’YE MAHKÛMİYETİ
4/13/2023
14 MAYIS SEÇİMLERİ: İYİCE PRESLENEN İYİ PARTİ İLE HDP İTTİFAKI
4/1/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (3)
3/15/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (2)
3/4/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (1)
2/21/2023
VAKİT, KİN VE HUSUMET DEĞİL, DUA VE VEFA VAKTİDİR
2/10/2023
BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE SAĞLANMASINA GEREK VARMI?
1/27/2023
6’LI MASANIN 6+1 FORMÜLÜ YÖNETİMDE NE KADAR İŞLEVSEL OLABİLİR?
1/12/2023
İMAMOĞLU, MENDERES VE ERDOĞAN’IN MAHKÛMİYETLERİ: HANGİSİ MAĞDUR?
12/25/2022
CHP GAYRI MİLLÎ BİR PARTİ MİDİR?
12/12/2022
SAHİPSİZ KÖPEKLERE BARINAK YAPMAYAN BELEDİYE BAŞKANLARININ GÖREVLERİNE SON VERİLMELİ
11/28/2022
PKK DİYE MÜSTAKİL BİR TERÖR ÖRGÜTÜ YOKTUR: “NOKTA”
11/17/2022
AB ÜYESİ ÜLKELERİN POLİTİKA ÜRETME YETERSİZLİĞİNİN AĞIR BEDELLERİ
11/8/2022
AİLENİN SAPKINLIK VE SALDIRILARA KARŞI KORUNMASI: 30 EKİM YÜRÜYÜŞÜ
10/28/2022
AVRUPA ADALET DİVANI: SEVSİNLER SİZİN ÇOĞULCULUK ANLAYIŞINIZI
10/16/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (6)
10/5/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (5)
9/25/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (4)
9/14/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (3)
9/4/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (2)
8/24/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (1)
8/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (5)
8/2/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (4)
7/23/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (3)
7/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (2)
7/3/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (1)
6/22/2022
AMERİKADA BİR CİNSEL SAPIK DAHA “VAHŞİCE” İDAM EDİLDİ(!?!?)
6/10/2022
II. ABDÜLHAMİD: MUTLAK İSTİBDADÇI, KIZIL SULTAN MI?
6/2/2022
EVLADLARINI BU VATAN UĞRUNA ŞEHİD VERENLER İÇİN EN ACI OLAN…
5/26/2022
DEMOKRATİK YOLLARLA DEMOKRASİYE GEÇİŞ: 14 MAYIS 1950
5/17/2022
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN FESHİ KARARININ İPTALİ: YENİ BİR 367 VAKASI OLUR
5/7/2022
VAAAYYY BEEEE OSMAN KAVALA MELEKMİŞ(!?!?)
4/27/2022
PAÇALARI KANLA KİRLİ BİR ÜLKE “TÜRKİYENİN SİCİLİ BOZUK” DEMİŞ
4/20/2022
MANSUR SAVAŞ’IN CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLME İHTİMALİ VAR MI?
4/12/2022
PAKİSTAN’DA NELER OLUYOR?
4/5/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM: SİSTEMİN “FİŞ”LE CİHAZA BAĞLANMASI
3/27/2022
AYM’NİN MEVCUT HÜKÜMET SİSTEMİNİ KİTLEYEN KARARI
3/19/2022
UKRAYNA: BÜYÜKLER TEPİŞİR, OLAN KÜÇÜKLERE OLUR!
3/11/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM AÇIKLAMASI: BOOOOM
3/4/2022
TÜRKİYE’DE MUHALEFET NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?
2/25/2022
HDP AYM TARAFINDAN KAPATILMAZSA NE OLUR?
2/17/2022
İNSAN HAKLARI AVRUPA SINIRLARINDAN İÇERİ GİREMİYOR!!!
2/9/2022
DEMOKRASİ NEREDEN GEÇER; DİYARBAKIRDAN MI YOKSA…?
2/2/2022
İNANANLARIN İNANCINI YARALAYAN SERÇE (!?!?)
1/26/2022
ENES KARA İNTİHAR ETTİ, CEMAAT VE TARİKAT DÜŞMANLIĞI DEPREŞTİ
1/19/2022
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK (CUMHURBAŞKANLIĞI) SİSTEMİ NEDEN YERLEŞEMEDİ?
1/12/2022
CHP, HALA DİNDARLAR İÇİN KORKUTUCU VE ÜRKÜTÜCÜ
1/5/2022
CHP’NİN “FETÖCÜLERLE DE HELALLEŞMEK” POLİTİKASI
12/29/2021
TÜRKİYE’DE İTTİFAKLAR VE MİLLET İTTİFAKI-HDP İLİŞKİSİ
12/22/2021
QUEBEC’DE BAŞÖRTÜSÜ TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ VE İSLAMA YÖNELİK FARKLI UYGULAMALAR
12/15/2021
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETİMDE DİN EĞİTİMİ VE LAİKLİK TARTIŞMALARI
12/8/2021
28 ŞUBAT ZİHNİYETİ “CELLADINA ÂŞIK” BAZI MAĞDURLARINDA DEVAM EDİYOR
12/1/2021
CHP’DEN HDP’YE “PKK İLE İLİŞKİLERİNİ MİNİMİZE ETME” ÖNERİSİ
11/24/2021
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE %50+1 ÇOĞUNLUK DEĞİŞMELİ Mİ?
11/17/2021
İYİ PARTİNİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI?
11/10/2021
ANAYASADAKİ DEĞİŞTİRİLMESİ YASAK HÜKÜMLERİN VESAYETÇİ TEMELİ
11/3/2021
İŞKENCE YAPMAK, DEMOKRATİK(!?) ABD İÇİN MEŞRU, TÜRKİYE İÇİN SUÇ!
10/27/2021
ÇAĞDAŞ UYGARLIK KAVRAMININ ANAYASADA NE İŞİ OLABİLİR Kİ?
10/20/2021
“YÜCE DEVLET”TEN GÜÇLÜ DEVLETE
10/13/2021
1982 ANAYASASININ İLK DÖRT MADDESİ DEĞİŞMELİ MİDİR?
10/7/2021
KASETÇİ DÜKKÂNININ ÜSTÜNDEKİ MAHKEMELERDEN YENİ YARGITAY BİNASINA
9/28/2021
YENİ BİR 367 ÖZLEMİ: RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023’DE ADAY OLAMAZ
9/19/2021
YENİ YARGITAY BİNASINDA DUA EDİLDİ, LAİKLİK ELDEN GİTTİ(!!!)
9/10/2021
YÜZDE ON MİLLİ SEÇİM BARAJI NE OLMALI?
9/1/2021
28 ŞUBATIN KUDRETLİ(!) PAŞALARI LAYIK OLDUKLARI YERE MARŞ MARŞ
8/23/2021
FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI HANGİ PARTİLER ACABA?
8/9/2021
TUNUS’TA CUMHURBAŞKANLIĞI DARBESİ
7/29/2021
ÇANAKKALE’DEN 15 TEMMUZA: KAHRAMAN HALKIMIZIN VATAN SAVUNMASI
7/15/2021
TÜRKİYE’DE YAKIN GELECEKTE ERKEN SEÇİM OLABİLİR Mİ?
7/8/2021
BİZ DE BAŞÖRTÜSÜ HUSUMETİ BİTTİ ZANNEDİYORDUK; MEĞERSE…
6/28/2021
BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞAHANE, “TROLLÜK” YAFTALARI GERİ İADE!
6/19/2021
HDP, KAPATILMALI MI; KAPATILABİLİR Mİ?
6/8/2021
KORSAN İSRAİL DEVLETİNİN ZULMÜNE UĞRAYAN MAZLUM FİLİSTİN HALKI
5/23/2021
TÜRKİYE’DE PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI: ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY Mİ?
5/10/2021
DÜNYANIN EN BÜYÜK KORSAN DEVLETİN BAŞI: ERMENİ SOYKIRIMI DEDİ
4/30/2021
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: FİKRÎ İKTİDARIMIZI HÂLÂ TESİS EDEMEDİK
4/21/2021
VESAYETÇİLERLE DEMOKRASİ YANLILARI İÇİN TURNUSOL KÂĞIDI: 104 AMİRALİN E-BİLDİRİSİ
4/11/2021
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHEDİLMESİ KARARI İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?
4/2/2021
TÜRKİYE’NİN İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLMESİNE NİÇİN BU KADAR SERT TEPKİ VERİLİYOR?
3/24/2021
TAKLİTCİ DEĞİL TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNE UYGUN BİR ANAYASANIN YAPILMASI
3/15/2021
1000 YIL SÜRECEK DENİLEN 28 ŞUBAT’IN TAHRİBATLARI VE TAMİRATLAR
3/6/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (2)?
2/25/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (1)?
2/16/2021
CUNTA ANAYASASINDAN DEMOKRATİK SİVİL ANAYASAYA: TAŞLI YOLLAR
2/7/2021
YARATILIŞ MODELİ KONGRESİ EVRİMCİLERİ NİÇİN RAHATSIZ ETTİ?
1/29/2021
VESAYETÇİ ZİHNİYETE GÖRE ÖZDE CUMHURBAŞKANI(!?) NASIL SEÇİLİR?
1/20/2021
BAŞÖRTÜLÜ HÂKİMLER Mİ BAŞI AÇIK HÂKİMLER Mİ TARAFSIZ KARAR VERİR?
1/11/2021
1876 KÂNÛN-I ESÂSÎ’DE ÇEVİRİ HATALARI: TBMM BAŞKANINA ÇAĞRIMDIR
1/2/2021
HARF DEVRİMİNİN TÜRK DİLİNDE MEYDANA GETİRDİĞİ SONUÇLAR
12/23/2020
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK SİSTEMİNİN FİKİR BABASI: PROF. DR. BURHAN KUZU
12/14/2020
FRANSA’DA ÇOĞULCULUK VE HOŞGÖRÜ YERİNİ FAŞİZME Mİ BIRAKIYOR?
12/5/2020
CHP, HDP, SP VE İYİ PARTİ ANAYASASI İNKÂR EDİLDİ, İYİ PARTİ’DE NELER OLUYOR?
11/26/2020
HANGİ CUMHURİYET YAŞASIN?
11/17/2020
ABD’DEKİ SEÇİMLER Mİ, YOKSA VENEZUELA’DAKİ SEÇİMLER Mİ DAHA AZ HİLELİ?
11/8/2020
İZMİR DEPREMİ VE HÜKÜMETE BİR ÖNERİ
10/31/2020
Tarikatlar Atatürk’ün 1924 Anayasası’nda teminat altında idi
10/24/2020
ENİS BERBEROĞLU MİLLETVEKİLLİĞİNE GERİ DÖNEBİLİR Mİ?
10/14/2020
CHP’NİN SÖZÜNÜ ETTİĞİ “GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM” MÜMKÜN MÜDÜR?
10/4/2020
RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023 SEÇİMLERİNDE CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLİR Mİ?
9/23/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GÖRE, DEVLET KADINA YÖNELİK 'ALKOL TEMELLİ ŞİDDETLE' MÜCADELE ETMEMELİ Mİ?
9/13/2020
TÜRK TOPLUMUNUN TEMELİ OLAN AİLEDE “ALARM ZİLLERİ” ÇALIYOR?
8/27/2020
15 YAŞ ALTI KIZLARLA İMAM NİKÂHI İLE EVLİLİK SUÇ MU, DEĞİL Mİ?
8/16/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: “BAL”IN İÇİNE ZEHİR KATILARAK SERVİS EDİLMESİ
8/5/2020
ZİNCİRLERİNİ KIRAN AYASOFYA-İ KEBİR CAMİ-İ ŞERİF’İNDE İLK CUMA NAMAZI
7/25/2020
15 TEMMUZ BENZERİ YENİ BİR İHANET KALKIŞMASI YAŞANABİLİR Mİ?
7/15/2020
27 MAYIS ASKERİ DARBESİNİN YASSIADA CİNAYET MAHKEMESİ İLGA EDİLDİ
7/6/2020
FETH-İ MÜBİN’İN SEMBOLÜ AYASOFYA SAN’AT VE İMAJA FEDA EDİLEMEZ
6/20/2020
AYASOFYA’YA DANIŞTAY KARARIYLA CAMİ STATÜSÜ KAZANDIRILMASI
6/9/2020
TÜRKİYE’DE ASKERÎ DARBELERİN ANASI: 27 MAYIS 1960
5/31/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: AİLE VE KADINLAR KORUNUYOR MU TAHRİP Mİ EDİLİYOR?
5/18/2020
ALİ ERBAŞ’IN ŞAHSINDA HUTBELERE LGBTİ+ AYARI MI ÇEKİLMEK İSTENİYOR?
5/5/2020
CORONA SÜRECİNDE YAŞANAN KÜRESEL EKONOMİK SAVAŞLARIN GALİBİ KİM OLACAK?
4/24/2020
CORONA VİRÜSÜ KÜRESEL OPERASYONA MI DÖNÜŞÜYOR?
4/13/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI “DUA İLE MÜCADELE” ÇOK MU SAÇMA?
4/1/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI HANGİ ÜLKELER BAŞARILI, HANGİLERİ BAŞARISIZ?
3/21/2020
İDLİB’DE NE İŞİMİZ Mİ VAR? ŞEHİTLİK TEPESİ BOŞ MU KALMALI?
3/10/2020
28 ŞUBAT, RAND CORPORATİON: YENİ BİR DARBE Mİ GELİYOR?
2/29/2020
SORUYORUM: FETÖ İHANET ÖRGÜTÜ’NÜN SİYASİ AYAĞI KİMLER OLABİLİR?
2/18/2020
ANAYASA MAHKEMESİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ÇABALARINI SABOTE Mİ ETTİ?
2/9/2020
ELAZIĞ VE MALATYA DEPREMİ SONRASI SKANDAL MAÇ ERTELEME KARARI
1/28/2020
HAKİKATEN TÜRK ASKERİ’NİN LİBYA’DA NE İŞİ Mİ VAR?
1/18/2020
İNSANCIL(!) BATIDA FAŞİST BİRİNE VERİLEN NOBEL ÖDÜLÜ
1/8/2020
KANAL İSTANBUL KAMPLAŞMASI: YENİ GEZİ EYLEMLERİ HAZIRLIĞI MI YAPILIYOR?
12/30/2019
YENİ PARTİLERİN TOPLUMDA KARŞILIĞI VAR MIDIR?
12/24/2019
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
ADNAN METİN 7 Haziran 2023 Çarşamba 16:44

ADNAN METİN YÜREĞİNİZE SAĞLIK SAYIN HOCAM BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLİYORUZ KOLAY GELSİN. SELAMÜNALEYKÜM.

Yorumu oyla      39      39  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Kasımpaşa
Ak Parti
Adana Demirspor
Dilma Rousseff
yargıtay
Zlatan Ibrahimoviç
Edward Snowden
TBMM
Irak