Talat Atilla Öcalan test edildi! Değişim var! Tüm arşivi yaktılar! 'Tekbirlerle gömün beni!' |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN Çakralar ve Uyanış |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva EGO İŞÇİLERİ |
Cengiz Altınsoy Benim güzel memleketim... |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar SU ÜSTÜNDE İKEN SU İÇİNDE OLMAK |
M. Kürşat Türker ZİNCİR |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Sima Güleser Polat İPİN UCU KAÇTI! |
Uğur Özteke SAĞLIKTA KANDIRMACA YENİDEN Mİ BAŞLIYOR? |
Amerika’da Seçimlerin Hileli Olup Olmadığı İle Alakalı Tartışmalar.
Amerika’da 2024’ün Kasım ayında genel seçimler yapılacak.
Bu seçimlerde, Amerikan halkı, Temsilciler Meclisi üyelerinin tamamını, Senato üyelerinin üçte birini, bir de yeni Başkan ve Yardımcısını seçecek.
Amerika’da seçimler genellikle iki parti arasında geçer. Dört yıl önceki seçimlere kadar, seçimlerin sağlıklı ve hilesiz olup olmadığı konularında pek tartışma yaşanmadı.
Kasım 2020 seçimlerinde, dönemim Amerikan Başkanı Donald Trump, aleyhine olacak şekilde çok yoğun ve yaygın seçim hileleri yapıldığını iddia etti.
Bazı resmi uygulamaların bu iddiaları haklı çıkardığı görülmektedir.
Bir misal vermek istiyorum. Bazı Eyaletlerdeki seçim bölgelerinde Cumhuriyetçi gözlemciler öğleye kadar oy sayımlarında sandığa kabul edilmedi. Ancak mahkeme kararı ile Cumhuriyetçi gözlemciler öğleden sonra oy sayımına kabul edildiler. Bu saate kadar, bazı seçim sandıklarında oyların yarıdan fazlasının sayıldığı görülmüştür. Her ne kadar, Cumhuriyetçi gözlemcilerin oy sayımlarına alınmaması tek başına bir hilenin mutlak delili olamaz ise de, diğer başka unsurlarla birlikte, hile ihtimalini ve iddialarını güçlendirmektedir.
Burada hile olduğuna dair mutlak doğruluktan ziyade algılar önem arz etmektedir. seçimlerin hileli olduğu yönündeki şaibe gerçekte olmasa da, bu yönde bir şaibe algısının oluşmuş olması, seçimin lekelenmesi için yeterli olmaktadır. Bazı güçlü deliller, bu şaibeyi daha da inanılır hale getirmektedir.
Bu misal bile tek başına şaibe için önemli işaret veriyor. Bu, ayrı bir yazıya konu olacak kadar geniş olduğu için bu kadarla yetinmek istiyorum.
Peki, Kasım 2024 seçimlerinde neler olur?
Muhalif Başkan adayı Trump, geçenlerde yaptığı açıklamada, Kasım seçimlerinde de benzer hilelerin olabileceğine işaret etti.
Kasım 2024 Seçimleri İle Alakalı Bazı Tespitler.
Seçim iki yaşlı arasında gerçekleşecek. Demokratların adayı mevcut başkan hem yürümekten hem de konuşmaktan aciz bir görüntü veriyor. Özellikle sağlık dorumu endişe verici boyutta. Yapılan bir araştırmaya göre, katılanların %70’ten fazlası, Biden’i Amerika’yı yönetebilmek için yeterli düzeyde sağlıklı olmadığını düşünüyor.
Trump da aslında oldukça yaşlı. Aralarında çok fazla yaş farkı yoktur.
Bir başka tespit de şu şekildedir.
Türkiye’de genellikle siyasilerin çok yalan söylediklerine, batta bu yönden, Türk siyasetçilerin Batılı siyasetçilerden farklı olduğuna inanılır. Oysa özellikle geçenlerde Trump ile Biden arasında canlı yayında söylenen yalanların havalarda uçuştuğu belirtiliyor. Bu da göstermektedir ki, yalancılık sadece Türk siyasetçilere mahsus değilmiş.
Kim Kazanırsa Neticeleri Ne Olur
Her iki aday da kazanacağına inanıyor. Bazı araştırmalar, Trump’ın bir miktar önde olduğunu gösteriyor ise de, burada önemli ve ciddiye alınması gerekli bir kanaatimi belirtmek istiyorum; o da şu şekildedir:
Amerika’da, 2020 seçimlerinde, Küresel güçler Biden’in seçilmesi yönünde bariz bir tutum sergilediler. Hatta, seçimlere karıştırılan hileler, küresel sermayenin fonladığı medya tarafından kamufle edildi. Bütün bu kamufle etme çabalarına rağmen, biraz Trump’ın çabalarıyla biraz da mızrağın çuvala sığmaması sebebiyle bazı seçim hileleri gündeme gelmeyi başardı.
Trump’ın bu seçim hilelerine yönelik tepkisi bütün bütün neticesiz kalmadı.
Önce Trump’ın, 2020 seçimlerinde, hem elektronik oy kullanımı hem de posta ile oy kullanımı ile alakalı seçim hilelerine yönelik açıklamalarına yer verelim.
Trump seçimlerin ardından elektronik oy kullanmaya ilişkin oy verme yazılımının 28 eyalette kendisine verilen milyonlarca oyu sildiğini, oyların Dominion adlı özel bir Şirket tarafından tasnif edildiğini, seçim gecesinde kendine ait elektronik oyların çalındığını belirtti.
Trump, mektupla gönderilen oyların da iğrenç bir şaka olduğunu açıkladı. Trump, ülkede "posta yoluyla" yapılan seçimler için gönderilen oy pusulalarının "ölülere, kedilere ve köpeklere" de gittiğini belirterek, seçim hilesinin bu türüne vurgu yaptı.
2021’de Seçim Hilesi Algısına Tepki Olarak Kongre Baskını
ABD Kongresinin Senato ve Temsilciler Meclisi kanatları, 6 Ocak 2021 günü saate 13.00’da, ABD Başkanlık seçimlerinin sonuçlarını Anayasa gereği tescil etmek için toplandı. Aynı saatte Trump daha önceden yaptığı çağrı üzerine Beyaz Saray önünde miting amacıyla toplanan kalabalığa, “seçimleri büyük bir farkla kendilerinin kazandığını, ancak hile ve usulsüzlük yoluyla haklarının çalındığını belirterek, destekçilerinden Kongre’ye yürümelerini ve delege oylarının tescil edileceği oturumda kendi söylemlerine destek veren Cumhuriyetçi partili Kongre üyelerine cesaret vermelerini istedi.
Bu çağrı üzerine hareket eden onbinlerce gösterici Kongre binasını işgal etti. Çıkan olaylarda biri polis beş kişi öldü ve on beş polis yaralandı. Kongre’ye giren kalabalıklar çoğu mekanları talan ettiler, Temsilciler Meclisi Başkanının odasını harabeye çevirdiler.
Bütün bu hadiseler, bir müddet sonra sakinleşti. Ama adli soruşturmalar birbiri peşine başlatıldı, Trump dahil birçok kişi yargılandı. Hala yargılamalar devam ediyor.
Trump’u bu tepkiye sevk eden ana etken, seçime hilenin karıştırıldığı yönündeki derin inançtır. Nitekim Trump, hileli olduğunu iddia ettiği seçim sonuçlarına yönelik çok yoğun itirazlarda bulundu ise de, bu itirazlardan Trump lehine olacak bir netice çıkmadı.
Kasım 2024 seçimlerinde de benzer bir durum yaşanır mı? sorusu haklı olarak akıllara takılıyor. Bu soruya cevap vermek için, bir ön belirleme yapmak gerekiyor.
Bir kere, öncelikle Amerika’yı kim yönetiyor, seçimleri kim yönlendiriyor, gerekirse kimler etkiliyor, bu etkili güçlere rağmen farklı bir netice ortaya çıkabilir mi? öncelikle bu sorulara cevap verilmesi gerekiyor.
Amerika’yı seçilen başkanlar değil, O’nun arkasındaki derin güçler yönetiyor. Toplumu yönlendirecek, yönlendirmede yetersiz kalındığında yargıyı etkileyebilecek düzeyde etkili olabilen Medya bu güçlerin mutlak kontrolü altında. Bu güçlere rağmen, Amerika’da kararlar alınamaz. Hatta bu güçler, ağırlıklarını ortaya koyduklarında, Kongre’de çıkmasını istedikleri bir kanun veto edilse bile, vetonun aşılması için lüzumlu olan Üçte iki çoğunluğu çok rahatlıkla sağlayabilecek etkinliğe sahipler. Amerika’da Kongre’de parti disiplininin mevcut olmaması, bu amaca hizmet etmek içindir.
Burada, kimin seçileceğine dair soruya cevap vermek için, bir soruya daha cevap bulunması gerekiyor; o da şudur: “Küresel güçler, hangisinin seçilmesini istiyor”?
Bu sorunun cevabı son derece önemlidir. Bu konuda şöyle bir belirleme söz konusu:
“Kasım 2024 seçimlerinde kararı, Amerikan halkı değil, her zamanki gibi, Cumhuriyetçi Yahudi lobisi ile Demokrat Yahudi lobisi verecek. Ya yeni bir aday isteyen Demokrat Yahudi Lobisi, ya da Trump’ı güvenilir bulmayan Cumhuriyetçi Yahudi Lobisi, ötekini ikna edecek. Sonucu hep birlikte göreceğiz”.
Bu belirlemenin bazı sonuçları olacaktır. Şöyle ki;
Şayet, Cumhuriyetçi Yahudi lobisinin dediği kabul edilir de Trump seçilirse, seçim sonuçları ile alakalı bir tartışma yaşanmayabilir. Zaten Trump, önde görünüyor; seçimler de bu anket sonuçları ile uyumlu gerçekleşmiş olur. Demokratlarda, küresel güçlere rağmen, seçim sonuçlarını etkileyecek düzeyde bir tartışma çıkarma motivasyonunun mevcut olmadığı söylenebilir.
Ama Demokrat Yahudi Lobisinin dediği olur da, Biden bütün yetersizliğine rağmen kazandırılmak istenirse, sonuçlar farklı olabilir.
Biden’in seçtirilmesi için uygulanacak ilk taktik, “sus payı” davasının etkin bir şekilde Trump aleyhine işletilmesidir. Nitekim Trump’ın eski porno film yıldızı Stormy Daniels'a yaptığı ödemeyi örtbas etmek için kayıtlarda tahrifat yapma suçlamasıyla yargılandığı davada kararın açıklanacağı Ceza duruşması 18 Eylül’e ertelendi. Cumhuriyetçi Parti’de adayın kim olacağı, 15 Eylül günü yapılacak kurultayda belirlenecek. Şayet Kurultayda Trump’ın adaylığı kesinleşirse, 18 Eylül duruşması Trump aleyhine işletilmek istenebilir.
Bu süreçte, yargı Demokrat Yahudi Lobilerin etkisi altında kalarak ya da bu yönde algı oluşarak Trump aleyhine karar vermesi, Trump ve taraftarlarını sokağa dökebilir.
Trump, bu davanın mutlak siyasi amaçlı olduğuna inanıyor. Tabanını da bu konuda inandırdığı söylenebilir. Trump’un tabanı üzerindeki mutlak etkinliği dikkate alındığında, seçim öncesinde, Amerika çok fazla karışabilir. Özellikle de Ceza duruşması sonrasında verilecek ceza kararına duyulacak tepki düzeyi, bu hadiselerin boyutunu belirleyecektir.
Demokrat Yahudi Lobilerin iradelerine ve etkilemelerine rağmen Trump’ın yükselişi yargılama taktikleri ile de engellenemediği takdirde, bu sefer de seçim hileleri devreye girdirilebilir. Bu sefer, Biden’in seçtirilmesi için çok daha kapsamlı oy hırsızlığını sağlayacak hilelere başvurulabilir ya da Trump bu yönde derin ve güçlü algılar oluşturabilir.
Kasım 2024 seçimleri için bize ipucu vereceği için, tekrardan 2020 seçimlerindeki Trump’ın tutumuna temas etmek istiyorum.
3 Kasım 2020 tarihinde gerçekleşen ABD başkanlık seçimleri ardından yaşanan ve parlamento binasının işgaline kadar varan trajik olayları Trump’ın siyasi tercihlerinden, kişiliğinden ve kampanya stratejisinden bağımsız değerlendirmek mümkün değildir. Mektupla oy kullanma ve elektronik oy kullanma ile ilgili yoğun ve yaygın hilelerin yapıldığı yönündeki derin ve güçlü şüphe, Trump’ın iddialarına ve taraftarlarını Kongre’ye yönlendirmesine önemli bir mesnet teşkil etmiş.
Şayet, Kasım 2024 seçimlerinde de Trump, benzer şekilde yoğun ve yaygın seçim hilelerinin yaşandığı kanaatine vardığı takdirde, tekrardan kitleleri harekete geçirebilir. 2021’de Kongre’ye yönelik yapılan baskının bir benzeri yaşanabilir.
Trump’ın, Cumhuriyetçi taban üzerinde çok büyük motive edici etkinliği mevcuttur. Bu etkileme, Amerika’da ileri düzeyde karmaşalara sebep olabilecek bazı hadiselerin yaşanmasına sebep olabilir. Hatta, hileli olduğuna inanılan oyların çok daha yükseklere tırmanması, önü alınması çok güç hadiselerin yaşanmasını tetikleyebilir.
Bütün bunlar, özellikle Trump’ın mizacından ve yaşanması muhtemel olan hadiselerden yapılan çıkarımlarla bazı öngörülerden ibarettir. Bütün bu öngörüler gerçekleşir mi? bilinmez. Ama bu öngörülerin gerçekleşmesi de çok uzak bir ihtimal değildir.
Bu sebeple son sözüm şu şekildedir:
Amerika’da Kasım 2024’de yapılacak seçimler çok büyük hadiselere gebe görünüyor.
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 26655 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |