En azından şimdilik isminin açıklanmasını istemeyen emekli bir büyükelçiden 'Şeytanın İncili' hakkında ilginç bilgiler aldım.

Bu bilgilere geçmeden önce söz konusu kitapla ilgili sizlere bir hatırlatma yapmak isterim...

Dünyanın en büyük tarihi kitabı olan Codex Gigas, diğer anlamıyla 'Şeytanın İncili', tarih boyunca gizemini koruyan ve dünya üzerinde bulunan en büyük ortaçağ el yazması, 75 kg ağırlığında, 22 cm kalınlığında, 92 cm genişliğinde, toplamda 624 sayfa olan bir kitaptır.

Ciltlenmesi için 160 hayvanın derisinin kullanıldığı söyleniyor. İçinde ne yazdığı hakkında çok net bilgiler yok. En çok göze çarpan bir sayfadaki şeytan tasviridir. Kitabın nasıl yazıldığı bilinmiyor çünkü böyle bir kitabı yazmak tam 20 yıl sürüyor. Bu bilinmezlik de beraberinde mitolojik tanımlamaları getiriyor.

* * *

Efsaneye göre, Orta Çağ’da Bohemya’daki Pozlazice Manastırı’nda yaşayan bir rahip, işlediği ağır bir suçtan ötürü ölüm cezasına çarptırılır. Duvarın içine diri diri gömülme cezası alan rahip cezanın kaldırılması dahilinde Hristiyan dünyasının göreceği en büyük el yazması İncil’i yazacağını söyler

.

Bir tek İncil değil, Benedik tarikatındaki rahiplerin hayata bakışını, azizlerin listesini, Josephus Flavius’un Yahudiler tarihini, Çek tarihini, Hristiyanlar’ın en önemli bayramlarından olan paskalya bayramının nasıl hesaplanması gerektiğini de kitaba yazacağını söyler.

* * *

Rahibin teklifi kabul edilir çünkü bu manastır için büyük bir övgü kaynağı olacaktır. Rahip kütüphaneye götürülür, önüne renk renk mürekkep konur ve yazması için eşek derileri verilir. Kapılar kapanır ve rahip yalnız bırakılır. Kitabı bitiremeyeceğini anlayan rahip şeytandan yardım ister. Şeytan, rahibe yardım etmeyi kabul eder fakat iki şartı vardır. Birinci şartı, rahibin ruhunu kendisine satmasıdır. İkinci şartı ise kitabın sayfalarından birine kendi resminin çizilmesidir.

Hayatta kalmak isteyen rahip iki şartı da kabul eder. Böylece şeytan da İncil’i ortaya çıkarır. Kitap oldukça büyük ve görkemlidir. Diğer rahipler kitaba hayran kalmışlardır. Ta ki şeytanın resmedildiği sayfaya gelene kadar.

* * *

Çekler açısından büyük bir önem taşıyan bu kitap yüzyıllarca en iyi şekilde korunmuş. En değerli hazineleri olarak anılan kitap 30 Yıl Savaşları’nda İsveç Krallığı’nın galip gelmesi üzerine, İsveç tarafından ganimet olarak 1648 yılında alınıp İsveç’e götürüldü. Şu anda İsveç Kraliyet Sarayı’nda bulunan kitap, sadece iki kere halkın görebilmesi için sergilenmiştir. Bu sergide onar kişilik gruplar halinde insanlar özel bir odaya alınmış ve sadece on dakika kitaba bakılmasına izin verilmiş.

* * *

Gelelim emekli bir büyükelçi ile sohbetimize...

Eski Büyükelçi, bu sırlarla dolu şeytan İncili'nde şeytan duaları ve çeşitli büyülerin olduğunun keşfinden sonra mistik çalışmalarda kullanıldığına yönelik bilgileri olduğunu söyledi.

Aramızdaki konuşma şöyle gelişti;

+ Şeytan İncilini kimler, neden, kime karşı kullanıyor?"

- Kullananlar birden fazla ama yoğun şekilde kabalacıların en büyük gizli rehberi bu kitap. Şeytan İncili sayfa sayfa fotoğraflanarak kritik devletlerin istihbarat birimlerine gönderildi. Bu istihbarat servisleri de kendilerine hizmet eden yerlere gönderdi. Arasında Türkiye'nin de bulunduğu 30 civarında ülkeye karşı bu 'Şeytan İncili'ni manevi bir silah olarak kullanıyorlar.

+ Peki bu yaptıkları büyü ya da başka çalışmalar tutmuş mu?

- Ben inançlı ama seküler bir insanım. Bu büyüler gerçekten tutuyor mu, tutmuyor mu bilmiyorum doğrusu ama bu çalışmaların yapıldığını biliyorum. Hatta diğer devletlerden farklı olarak Türkiye için özel bir ekip oluşturulduğu bilgisi de var.

+ Yani, Türkiye'ye özel bir ekip, devlet  eliyle bize büyüler mi yapıyor?

- En azından deniyorlar. Bu çalışmaların varlığı konusunda bilgim net. Sonuçlarını bilemem.

+Türkiye bitsin, tükensin gibi çalışmalar mı yani?

- Devlet büyüklerimizi de kapsayan geniş çerçeveli negatif manevi operasyonlar diyebilirim.

+ Ne diyelim. Allah ellerinde patlatsın inşallah!  

- Amin...

+ Son olarak müsade ederseniz bu sohbeti yazacağım.

- ( Kısa duraksamadan sonra.. ) Olabilir ama ismimi muhafaza edin lütfen. Bu yaştan sonra bir tartışmanın öznesi olmak istemem.

+ Elbette. Teşekkür ederim.

* * *

ŞEYTANIN İNCİLİ (CODEX GİGAS) HAKKINDA NOTLAR

1858 tarihli Preposterous Anecdotes adlı kitapta yer alan bir hikayeye göre, kraliyet kütüphanesindeki bir muhafız, kraliyet raflarını gözetleme görevi sırasında iş başında uyuyakalmış. Yanlışlıkla kütüphanede kilitli kalmış ve gece uyandığında, Şeytan'ın İncili ve Şeytan'ın kendisi tarafından yönlendirilen kitapların havada dönüp dans ettiğini görmüş. Ertesi sabah, personel muhafızı şaşkın bir halde, bir masanın altında saklanırken bulmuş. Akıl sağlığına kavuşması için yapılan tüm çabalar sonuçsuz kalmış.

* * *

1870'lerde, kraliyet kütüphanesi hala Kraliyet Şatosu'nda yer aldığında, August Strindberg adında genç bir kütüphaneci yeni bir çalışana rafları gezdiriyordu. Strindberg Şeytan'ın İncili'ni işaret etti, sonra kapağını açtı ve sayfalarını karıştırırken fısıldadı, 'Sesleri duyabiliyor musun?'

YILBAŞINDAN ÖNCE BAKANLAR KURULU DEĞİŞEBİLİR

Ankara gazeteciliğinin olmazsa olmazı, kabine değişikliği kulisleridir.

Gerçi Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecileri ters köşe yapmayı sever ama sanki yılbaşından önce bakanlar kurulu değişecek gibi görünüyor.

Özellikle 4 bakanlıkta değişiklik bekleniyor.

Bu bakanlıklar; Ticaret, Ulaştırma, İçişleri, Tarım, Aile ve Sosyal Hizmetler olarak öngörülüyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın Dışişleri Bakanı olacağı yönünde kulis bilgileri var ama bu değişikliğin daha sonraya ertelenmesi ihtimali de kuvvetli..

MİT Başkanlığı için de Erdoğan'ın Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç'ın ismi geçiyor.

TV100

Her pazar sabah 11:00'da TV100'de 'Talat Atilla ile Pazar Siyaseti' programına başladım.

Siyasetin tüm renklerini konuk etmeyi planladığım programın ilk konuğu 26. Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof.Dr. Ahmet Davutoglu oldu.

Davutoğlu'na sosyal medyada eleştiriler de vardı ama bence oldukça ılımlı ve mantıklı konuşmalar yaptı programda.

Siyasi hataları elbette oldu Davutoğlu'nun ama kendisine yönelik otomatik menfi eleştiri korosu, ölümün çaresini söylese dinlememeye kararlı görünüyor.

Ve sanki filmin sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yeniden birlikte siyaset yapacaklar diye düşünüyorum.

Bu arada unutmayın lütfen ;

Her hafta pazar sabah 11:00'da müsaitseniz misafirimsiniz...

VELHASIL: Yeni bir fikri olan kişi, fikri başarılı olana kadar deli sayılır. - Mark Twain



TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!