Talat Atilla Ankara madem bilmece çözdürmeyi seviyor, deneyelim! Dikkat sahte Mesih! |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN SONBAHAR, SARI YAPRAKLAR, SAĞLIKLI HÜZÜN VE METAL ELEMENTİ |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva ÖĞRETENSİN ÖĞRETMENSİN BANA NE! |
Cengiz Altınsoy Taş deyip geçmeyin |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar İZDÜŞÜM TEOREMDEN BAĞIMSIZSA KAPSANAMAZ |
M. Kürşat Türker ARA-SIRA |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Dün telefonuma gelen acı bir haberle sarsıldım.. 60 yıllık bir arkadaşım, dostum ve ablamın kızı olan yeğenim Seval’ın eşi Nezih Alkış’ı kaybetmiştik..
Haberi, Hürriyet Gazetesi, spor sayfasının manşetinde 8 sütunluk haber olarak vermiş. Mehmet Arslan bunu çok güzel yazmıştı..
“Nezih’imiz nur içinde yatsın!” diyerek, ben de yazıma başlıyorum.
BEN SPOR YAZARI İKEN isimli kitabımın 49. Sayfasında, Nezih Alkış’la ilgili satırlar yer alır.. Şimdi oradan bazı satırlar alıp aktaracağım:
“Benim Yeni Sabah gazetesinde spor yazarlığına başladığım 1950’li yıllarda, bir diğer Beyazıtlı da Nezih Alkış'tı.. Sonraki yıllarda Hürriyet gazetesi spor müdürü olan Nezih Alkış, Milliyet'te yetişti.. Orada efsânemiz olmuş iki ustanın yanında.. Namık Sevik rahmetliden ağırbaşlılığı, herkese saygılı olmayı, olayları serinkanlılıkla karşılamayı öğrendi. Öteki usta Necmi Tanyolaç'tan ise bunlarla taban tabana zıt olan hasletleri kaptı. Hırs, heyecan, ataklık meziyetlerini yâni..
Sonuçta iki ayrı kutuptaki hasletler birleşiminden, iyi bir gazetecide bulunması gereken bütün meziyetleri kazanmış bir sentez olarak Nezih Alkış ortaya çıktı. Rahmetli Melek ablam da bu damadını çok severdi, Şimdi sevmesin..”
Hayır hayır.. Sevsin sevsin.. Çünkü her ikisi de artık öteki dünyadalar.
Benim spor yazarlığına başladığım 1950’i yıllarda, boş zamanlarımı, Beyazıt’taki evimizin karşısında olan kahvede geçirirdim.. Tavla oynardım.. Tavla maçıma başlar başlamaz, hemen o zamanki iki arkadaşım İsmet Tongo ve Nezih Alkış yanıma gelir, sandalyelerde bizi seyretmeye başlarlardı.. Nezih talebe idi..
Nezih Son Posta’nın spor muhabirliğinde kısa sürede çok ilerledi. Şef oldu, müdür oldu.. Kısacası, her ikisi de spor yazarlığının baş aktörleri oldular.
Nezih’i anma törenimizi Pazartesi gün 11 de, 1992 yılında Başkanı olduğu TSYD’de yaptık.. Sonra Zincirlikuyu camiinde cenaze namazını kılıp, Zincirlikuyu mezarlığına defnettik.. Bunların hepsi göz yaşlarımız içinde oldu.
Nur içinde yat Nezihim..
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 38848 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |