Gün geçmiyor ki ; kaynanasıyla kaçan damat, eltisiyle halvet olan velet, erişkin yaşa ulaşmadan cinsel taciz ve tecavüze uğrayan birey, tarikat ya da cemaat armasıyla bu tür suçları legalleştirmiş ve hatta devlet koruması sayılacak biçimde adaletten sıyıran cinsi sapıklar..., Kul hakkını yok saymayı şiar edinmiş politikacılar..., Hak etmediği mevkilere, biat gereği hak ettiklerini düşündükleri mantaliteyle işgal eylemi gerçekleştirmiş bürokrat ve diplomatlar..., Derin bir yozlaşma, kanıksanamayacak düzeyde ahlak yitimi deyip işin içinden bir yazar olarak sıyrılabilirim... Ancak mesuliyet denilen ve kendimden koparamadığım bir kavram mevcut...!
Ülkede, inandığı kitabı anlayarak okumuş insan oranı yüzde 18 , geri kalan zevat atadan, gelenekten ve kulaktan duyma bir dine itimat ediyor. Ve bu itikat şekli Kuran-ı kerim ve Hz. Muhammet bilincinden bir hayli uzakta..., Oysa onlar namaz ,hac ve oruç ziyafeti gibi eylemlerle cennette muvaffak olacaklarına kaniler..., Bazen de muhalif ve kafir diye nitelediklerine kendilerine göre karşı da caniler...,Hal ve gidişatın ne olacağına dair 9 yıldan fazladır bu sitede yazıyorum... Kendimi köşe yazarı olarak değil makale yazarı olarak görüyorum. Esasen anlatılması gerekenlerin birçoğunu önceki yıllarda yazmış olduğumu düşünüyorum..., Ancak tabii ki yazmaktan kendimi alıkoyamayacağımı da biliyorum. Ülkede; ahlak, esnaflık, ekonomik refah, yerlerde sürünen eğitim kalitesi, pek bir zaman gurur duyulmuş olup son iki yıl içinde çökmeye yüz tutmuş sağlık sistemi , geleceğe dair söz verilip gerçekleşmemiş söylemler. Ve daha neler neler. Halk adına ve yararına slogan edinilen icraatken sonra gelinen nokta ; FECAAT..!