E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Adnan Küçük

“İSPATLANAMAYACAK HER ŞEYLE MÜCADELE EDİLMELİ” SÖZÜ VE İSLAM
8 Aralık 2024 Pazar

Bu yazımızı, güncelden uzaklaşarak, farklı bir konu hakkında yazmak istiyoruz.

Anayasa Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi olarak, inceleme alanımla alakalı söylenen bir sözle ilgili değerlendirmelerimizi okuyucularımızla paylaşacağız.

Hukuk ve Kurumlar Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pascal Texier. Kendisi Fransız vatandaşı ve Limoges Üniversitesi'nden emekli. Çok sayıda eserleri mevcut.

Texier’in “Fransız Laiklik Modelinin Kaynakları” başlıklı makalesi Türkçeye çevrilmiş ve İbrahim Ö. KABOĞLU tarafından derlenen “Laiklik ve Demokrasi” (İmge y., Ankara, 2001) kitapta da yayınlanmıştır.

Texier, bu makalesinde şu ifadelere yer vermiştir:

Laiklik, birey vicdanına her türlü dinî otoritenin müdahalesinin dışlanmasıdır. … Akıl, cehalete üstün gelmek zorunda olup herşey aklın incelemesinden geçebilmeli. Artık, felsefe ve akıl, insana rehberlik etmek zorundadır. Akıl ve felsefe insanoğlunun hizmetine sunulmalıdır. Ne hukuk, ne de din bu incelemenin dışında kalmalıdır. İspatlanamayacak her şey ile mücadele edilmelidir” (sf. 15, 20).

Texier’in bu sözü dinler için söylediği görülmektedir. İslam Dini de, bu sözün hedef muhatapları kapsamında yer almaktadır. O’na göre, dinlerde sadece vicdanî olarak inanma vardır. Bu inanma işinde akıl devre dışı kalmaktadır. Allah’ın varlığı da dâhil olmak üzere hiçbir dini inanç konusunun aklî ve mantıki delillerle ispatlanması mümkün değildir.

Texier’i dinleyen birisi, İslâm Dininin tamamen düşünceyi, aklı, aklın kullanılmasını, tefekkürü, muhakemeyi, fikri derinleşmeyi reddettiğini düşünür.

Bu konuda Texier ile aynı kanaatte değilim. Texier’in bu sözü diğer bazı dinler için söz konusu olabilirse de İslâm Dini için söz konusu değildir. Ben diğer dinlerin Texier’in bu sözü ile alakalı neler söylediği konusunda bir şey yazmayacağım.

Fakat İslam’ı da hedef alan bu sözle alakalı bir Müslüman olarak, İslam Dini, modern bilimsel bilgiler, akıl, mantık ve muhakeme çerçevesinde bir tahlil yapmak istiyorum.

Önce bir soruyla cevaplama sürecini başlatmak istiyorum.

İslam Dini, aklı, mantık ve muhakemeyi tamamen iptal edip, salt kalbî olarak inanılan bir inanç sistemi midir? Kur’an’da aklı devre dışı bırakan ayet ve emirler var mıdır? Daha spesifik olarak sormak gerekirse, Allah’ın varlığının aklî-mantıkî olarak ispatı mümkün müdür?

Bu soruya, Kur’an ve Hadis-i Şeriflerden misaller vererek cevaplamaya başlayacağız.

Düşünerek tefekkür etmek, akıl sahibi insanlara mahsustur. Düşünmek, tefekkür etmek aklın kullanılmasıyla gerçekleşir; bilim, sanat ve kültürün diğer türleri düşünme ve tefekkürün neticeleridir. Tefekkür, etraflıca düşünmek, bir meseleyi halletmek için aklı çalıştırmak, zihnî faaliyetlerde bulunmaktır. Bir diğer ifadeyle tefekkür, kelime anlamı itibariyle, insanın zihnî ve aklî faaliyeti, zihnin kendine özgü eylemi, belli bir şeyi anlamaya yönelik olarak harekete geçmesi, bir konu hakkında fikir ileri sürülmesi, aklın fonksiyonel hale gelmesi demektir.

Kur’an ve Hadis-i Şeriflerde ehemmiyetle üzerinde durulan bir kavram da tefekkürdür. Kur’an’da tefekkür ve türevleriyle ilgili takriben 750’den fazla ayetin var olduğu belirtiliyor.

Kur’an’da Tefekkür ve Akıl ile Alakalı Bazı Ayetler.

Önce tefekkür ve akıl ile alakalı ayetlere kısaca yer vermek istiyorum.

Kitabı Kur’an-ı Kerim, aklı ve kâinatı kendisine şahid gösteriyor. Kur’an-ı Kerim’de insanları akla, düşünmeye, tefekküre yönlendiren ayetlerden bazıları şu şekildedir:

“Allah, etraflıca (aklınızı kullanarak) düşünesiniz diye size ayetleri açıklıyor” (Bakara, 219, 266); Yine düşünmeyecek misiniz”? (En’am, 50, 80; Yunus, 3; Hûd, 24, 30; Nahl, 17; Mü’minun, 85; Secde, 4); “…hiç düşünmez (akıl etmez) misiniz”? (Bakara, 44, 76; Âl-i İmran, 65; Â’raf, 169); “Siz hiç âkîlâne (aklı kullanarak) düşünmeyecek misiniz”? (Enbiyâ, 67). “And olsun, ilk inşa (yaratma)yı bildiniz; ama düşünmeniz gerekmez mi”? (Vakıa, 62). “Sistemli bir şekilde düşünüp ibret alacak kimseler için ayetleri böyle ayrıntılarıyla açıklıyoruz” (Yunus, 24). “Doğrusu bütün bunlarda, sistemli düşünebilen kimseler için nice deliller, alınacak nice dersler vardır”. (Ra’d, 3); “…tevhidi gösteren kesin bir delil vardır” (Nahl, 11, 69); “…nice dersler ve ibretler vardır” (Rum, 21; Zümer, 42; Casiye, 13). “Biz bu misalleri insanlara veriyoruz ki, etraflıca düşünüp gerekli dersi alsınlar” (Haşr, 21).

Tefekkür ve Akıl ile Alakalı Bazı Hadisler

“Bir saat tefekkür, bazen bir sene ibadetten daha hayırlıdır”; “Tefekkür gibi ibadet yoktur”; “İnsanların dünyada birbirlerine karşı üstünlükleri akıl iledir; kimin aklı üstün ise, onun diğeri üzerinde bir üstünlüğü vardır”; “Allah’ın yarattıkları (eserleri, nimetleri) üzerinde tefekkür ediniz”; Hz. Muhammed, “ayetlerindeki göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde akıl sahipleri için ibretler vardır. Onlar; ayakta, otururken ve yanları üstünde yatarken hep Allah’ı zikrederler. Ve göklerin, yerin yaratılışı hakkında düşünürler. Ey Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen pak ve münezzehsin; bizi ateşin azabından koru derler” (Âl-i İmran Suresinin 190-191) şeklindeki ayetleri okuyup da onun vurguladığı hususlar üzerinde düşünmeyenlere yazıklar olsun” demiştir.

Bütün bu ayet ve Hadislerde, insanların, hakikate ulaşmak için akıllarını kullanmaları, gözlem yapmaları, düşünmeleri, muhakeme ve tefekkür yapmaları öneriliyor. İslâm Dininin hakikatlerinin anlatılması ve anlaşılabilmesi için, akıl ve mantık çerçevesinde düşünülmesi, tefekkür edip muhakeme yapılması gerekir.

Beyin Cerrahı uzmanı, düşünür, edib (edebiyatçı), şair, güftekâr, mûsikîşinas, teolog, filozof, hattat Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın, “beni bilim adamı yapan Kur’an’dır, Kur’an’ı okudukça, inandıkça bilim adamı oldum, bilim adamı oldukça Kur’an’ı okudum; El Birûnî der ki, ‘bilimle uğraşmama sebep olan, Bakara Suresinin 191. ayeti’dir. Ben de (Aydın) Kur’an’ın hepsidir diyorum. Çünkü Kur’an’ı okuyup da bilime bigâne (ilgisiz) kalmak mümkün değildir. Çünkü Kur’an’ı her okuduğumda bilim çıkıyor karşıma” demiştir.

Yaratıcı ile Alakalı İspatlama Yöntemi

Bu konuda Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barbaros Nalbantoğlu ve ilahiyat ve mantık Anabilim Dalları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Kavlak’ı da dinleyelim:

Dilimizde 29 harf vardır. Bu harfler kullanılarak kelimeler yazılır, cümleler yazılır, kitaplar yazılır, ciltlerle ansiklopediler yazılır. Bütün bunlar, 29 harf kullanılarak yazılır.

Benzer şekilde bir DNA alfabesi, bir genetik alfabesi var. Bu alfabe dört tane harften oluşuyor. Bunlar ACGT harfleri ile ifade edilen 4 moleküldür (4 nükleotid). İnsanın her bir hücresinde bu 4 harfin kullanıldığı 46 ciltlik yazılım [(2X22)+2= 46 kromozom] mevcuttur. Lineer olarak 2 metre uzunluğunda olan bu yazılımın sıkıştırıldığı yer 100 mikrometredir.

Bir söz vardır: “yazılmış bir harf kâtipsiz (yani onu yazan birisi olmaksızın) olamaz”.

Benzer şekilde, yazılan bir şey, bir harf değil de, yüz binlerce harflerin ve on binlerce kelimelerin anlamlı bir şekilde bir araya gelmeleriyle meydana gelmiş bir kitap, bir ansiklopedi ise, o zaman o kitap ya da ansiklopedinin bir yazar tarafından yazılmaksızın kendiliğinden tesadüfen meydana geldiği kesinlikle söylenemez. Bunun aksini iddia etmek, kitabı yazan kişiyi yazarken gördüğü halde, o kişinin yazdığını inkâr etmeye, bir aracı süren şoförü görüp de, o aracın şoförsüz olarak gittiğini söylemeye benzer ki, bunun akıl, mantık ve gerçeklikle bağdaşırlığı yoktur.

Her bir insanda en az 100 trilyon hücrenin olduğu bilinmektedir. Her bir hücrede, dört harf (ACGT) kullanılarak yaklaşık 3.2 milyar harften meydana gelen bir yazılım (24 kromozom) mevcuttur. Hücredeki 46 kromozom için yaklaşık 6 milyar harf karşımıza çıkmaktadır. Yani her bir insanda, 100 trilyon hücrenin 3.2 milyar ile çarpımından oluşan rakam kadar harflerden oluşan bir yazılım mevcuttur. Her bir insanın simasının, parmak izinin farklı olabilmesi için de, insan DNA’larının %0.1’lik farklılık göstermesi gerekmektedir.

Bir harf, bir makale, bir kitap nasıl kâtipsiz (yazansız) olmazsa, üç küsür milyar harften meydana gelen bir yazılımın da kendi kendine tesadüfen olacağını söylemeye ihtimal veren bir akıl yürütmenin kabulü mümkün müdür?

“4 harf (ACGT) kullanılarak yazılan altı milyar harften meydana gelen ve 100 mikrometrelik bir hücreye sıkıştırılan 46 ciltlik bu yazılımı kim yazdı”? Bunları aklı olmayan 5 atom yazmış olabilir mi? Bunlar nasıl yazıldı? 5 atom 4 farklı molekülü oluşturarak, bu 4 farklı molekül yan yana dizilerek, 46 ciltlik bir yazılım ortaya çıkabilir mi? 1000 nükleotidten oluşan DNA’nın tesadüfen doğru yazılma ihtimali 41000 = 10600 ’de 1’dir. Yani bunun tesadüfen doğru yazılma ihtimali 1 rakamının arkasında 600 tane sıfır olan sayının içinde 1’dir. 1014 =1 Trilyon olduğuna göre, 10600 hangi kelime ile ifade edilecektir. 1000 nükleotidin tesadüfen doğru yazılma ihtimali böyleyse, 3.2 milyar nükleotidin tesadüfen doğru yazılma ihtimalini hesaplayabilmek mümkün değildir.

10 sayfalık bir makaleyi, 200 sayfalık bir kitabı kim yazdı diye sormak aklın bir gereğidir. Hiçbir kimse, bunların tesadüfen yazıldığını söyleyemez. Şayet bunu söylerse, o kişinin aklından sorunu var demektir. Peki, 100 mikrometrelik bir hücreye sıkıştırılan 46 ciltlik yazılımı kim yazdı”? diye sormak lazım değil midir? Bir harf yazansız olmuyorsa, 10 sayfalık bir makalenin yazarı inkâr edilemiyorsa, 200 sayfalık kitap kendiliğinden yazıldı denemiyorsa, 46 ciltlik bu yazılımı yazan yoktur, bunlar kendiliğinden tesadüfen yazıldı demek ne kadar makuldür?

Bürhan dediğimiz aksi ispat edilemeyen deliller, yani aklın ve kâinattaki hâdiselerin ittifak ettiği deliller, hükümler, kaziyeler, önermeler vardır. Bunlar İslamiyet’te vardır. Mesela, bir iğne ustasız olmaz, bir harf, kitap, makale kâtipsiz olmaz, san’atlı bir eser san’atkârın (o sanat eserini yapan) varlığını mutlak olarak gerekli kılar.

Dolayısıyla, bir insandaki 100 trilyon hücrenin 3.2 milyar ile çarpımından oluşan rakam kadar harflerden oluşan yazılımların, onları yazansız olması mümkün değildir. Bir ceylanın tablosunu görüp, mutlaka bu tabloyu yapan bir ressam var dedikten sonra, tabloda resmi çizilen Ceylanın kendi kendine olduğunu söylemek, Fatih Sultan Mehmed’in bir ressam tarafından yapılan bir resmini görüp, bu resim kesinlikle kendiliğinden olamaz deyip Fatih’in kendiliğinden meydana geldiğini söylemek, yazılı bir kitabın mutlaka bir yazarı vardır dedikten sonra, o insanın her bir hücresindeki 3.2 milyar kelimeden oluşan yazılımın kendiliğinden yazıldığını söylemek, akılsızlık, mantıksızlık, gerçekliğin inkârı olsa gerek. 

Kısaca ifade etmek gerekirse, bütün bunların, akıl ve irade sahibi olmayan atomlar tarafından yazılması mümkün değildir. Bunların kendiliklerinden olması da mümkün değildir.

Bazıları evrendeki fiillerin, tabiattaki kanunlar tarafından yapıldığını söylemektedirler.

Tüm bu fiillerin tabiat kanunları tarafından yapılması da imkânsızdır. Çünkü hiçbir kanun, kendi başına bir iş yapamaz. Kanunlar, ancak onu koyan ve uygulayan bir kudret sahibi varsa etkili olabilir. Mesela Türk Ceza Kanunu (TCK), bir kanundur, bu kanun devlet tarafından konulup uygulanmadığı, devletin bir organı olan mahkemeler bu kanunu görevleri kapsamında uygulamadığı takdirde, yani TCK kitaplarda kaldığı sürece, bin sene de yaşansa, binlerce cinayetler de işlense, bu kanun uygulanamaz, kitaplarda kalmaya mahkûmdur. Nasıl, TCK’daki kuralların uygulanabilmesi için, devletin gücüne ihtiyaç varsa, tüm tabiat kanunlarının da etkili olması için, hem onları koyan hem de uygulayan kudret sahibi birine ihtiyaç vardır. Ateistler, bu gücün ne olduğunu söylemiyor, o gücü de kanuna veriyorlar. Oysa kanun, güç sahibi değil, güç sahibinin bir iradesidir. Bir kanunun, kendisini koyan ve uygulayan bir güç yoksa etkinliği sıfırdır. İşte Müslümanlar, tüm tabiat kanunlarını koyan ve uygulayanın, her insandaki katrilyonlarca harflerden meydana gelen yazılımları yazanın Allah olduğunu söylüyor. O Allah, kudreti tüm kâinata hükmeden, ilmi nihayetsiz olan yaratıcıdır.

Nitekim 14 yaşında ateist olan, bir zamanlar ateizmin temsilcisi olarak bilinen, hayatının 50 yılını ateist olarak, hayatının son 6 yılını da Allah’a iman ederek yaşayan Antony Flew, “Yanılmışım, Allah Varmış” başlıklı kitabında, “düşüncelerimin değişmesinde en önemli faktör, hücrelerin ve DNA’nın kompleks yapısı karşısındaki hayranlığımdır, artık kainatın sonsuz bir ilim ve kudret sahibi bir yaratıcı tarafından var edildiğine (yaratıldığına) inanıyorum. Bu evrenin kompleks ve akıl almaz mükemmellikteki kanunlarının ilahi bir ilim ve irade tarafından ortaya konulduğuna, hayatın ve yaratılmanın ilahî bir kaynaktan başladığına inanıyorum” diyerek, bu konuyu ilmi ve mantıki olarak izah ediyor.

Bütün bu izahatlarda Allah’ın varlığına körü körüne bir inanma değil, bir ispatlama, delillendirme, aklın kullanılması, düşünme, muhakeme yapma fiilleri söz konusudur. Texier’in bahsini ettiği ispatlanamama durumu kesinlikle yoktur.

Bu vesileyle, Texier’in “İspatlanamayacak her şey ile mücadele edilmelidir” sözünün İslam Dini ve İslâm inancı yönünden bir geçerliği mevcut değildir.

Merak ediyorum, Texier bu yazımızı okuyacak olsa, acaba bu sözü İslâm Dini için söylemeyi uygun görür mü?

Ben Texier’in bu sözü en azından İslâm Dini hakkında söylememesi gerekir derim. Şayet Texier, hala bu sözü söylemeye devam edecek olursa, o zaman bilinçli bir şekilde, İslâm Dinine düşmanlık yapmış; tüm aklî ve mantıki gerçeklikleri göz ardı ederek, inadî bir şekilde inkârcı tutumunu sürdürmüş olur.

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 13997 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
KORSAN İSRAİL DEVLETİ VE MUTLAK KORUYUCU DESTEKÇİLERİ
11/28/2024
MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ
11/18/2024
5 KASIM SEÇİMLERİ: BÜYÜK HADİSELERE VE SEÇİM HİLELERİNE GEBE
11/5/2024
EKREM İMAMOĞLU HAKKINDA SEÇİLME YASAĞI KONUSUNDA KANUNİ BOŞLUK VAR MI?
10/22/2024
VAHŞİ BATI MEDENİYETİNİN KANLI YÜZÜNÜN GÖRÜNÜR HALİ
10/7/2024
EKREM İMAMOĞLU’NUN CUMHURBAŞKANLIĞI YOLU KAPANIYOR MU?
9/26/2024
TEĞMENLER KILIÇLARI KİME KARŞI ÇEKTİLER?
9/9/2024
İT İTİ, AMERİKA ELİ KANLI SİYONİST NETENYAHU’YU KORUR
7/27/2024
15 TEMMUZ: NİÇİN DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜDÜR?
7/15/2024
2024 AMERİKAN SEÇİMLERİ ÇOK BÜYÜK HADİSELERE GEBE GÖRÜNÜYOR
7/5/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (7)
6/20/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (6)
6/7/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (5)
5/23/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (4)
5/10/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (3)
4/30/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (2)
4/20/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI(1)
4/9/2024
“ZİBİDİ”LİK İTHAMINI SAHİBİNE AYNEN İADE EDİYORUM!
3/29/2024
31 MART SEÇİMLERİ DEM’LENEN CHP İÇİN HÜSRANLA SONUÇLANABİLİR
3/21/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (3)
3/7/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (2)
2/20/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (1)
2/6/2024
TERÖR ÖRGÜLERİ İÇİN ÖNEMLİ OLAN İDEOLOJİ DEĞİL KULLANILIR APARAT OLMALARIDIR
1/22/2024
İŞGALE MEŞRU MÜDAFAA, HAKLI DİRENİŞE DE TERÖRİZM DENİYOR
1/10/2024
CUMHURİYET HALK PARTİSİ İSMİNİ KORUMA KANUNU ÇIKARILMALI
12/25/2023
CAN ATALAY VAKASINDA NİHAÎ ÇÖZÜM TBMM’NİN DEVREYE GİRMESİDİR
12/14/2023
GAZZE’DE MÜSTEMLEKE GÜÇLERİN GERÇEK KİMLİĞİ PAZARA SERİLDİ
11/27/2023
EĞİTİMİMİZİN TEMEL SORUNLARI: DİN EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ (3)
11/13/2023
EĞİTİMİMİZİN TEMEL SORUNLARI: DİN EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ (2)
10/22/2023
EĞİTİM SİSTEMİMİZLE ALAKALI DEĞERLENDİRMELER: MEB’İN ÜCRETSİZ KİTAP DAĞITMASI (1)
9/22/2023
OTORİTER MİLİTAN LAİKÇİ KİMLİKLE BÜTÜNLEŞTİRİLEN KARMA EĞİTİMİN ÇOĞULCULAŞTIRILMASI
8/8/2023
15 TEMMUZ RUHU GÜCÜNÜ NE ÖLÇÜDE KORUYOR?
7/15/2023
DEPREM BÖLGESİ HATAY’DA BAYRAM VE HÜZÜN BİR ARADA
6/30/2023
CHP İktidar Olabilir mi?
6/20/2023
14 VE 28 MAYIS SEÇİMLERİ: “SAHTE” VE ÇELİŞKİLİ SİYASETİN YENİLGİSİ
6/6/2023
KILIÇDAROĞLU’NUN SEÇİM STRATEJİSİ: “KİMLİKSİZLİK VE OMURGASIZLIK”
5/23/2023
14 MAYIS SEÇİMLERİNDE REHAVETE KAPILAN KAYBEDER
5/9/2023
CHP VE HDP’NİN ÖZERKLİK VAADİ: TÜRKİYE’NİN PARÇALANMASININ ÖN AŞAMASI MI?
4/26/2023
MİLLET İTTİFAKININ PKK GÜDÜMLÜ HDP’YE MAHKÛMİYETİ
4/13/2023
14 MAYIS SEÇİMLERİ: İYİCE PRESLENEN İYİ PARTİ İLE HDP İTTİFAKI
4/1/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (3)
3/15/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (2)
3/4/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (1)
2/21/2023
VAKİT, KİN VE HUSUMET DEĞİL, DUA VE VEFA VAKTİDİR
2/10/2023
BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE SAĞLANMASINA GEREK VARMI?
1/27/2023
6’LI MASANIN 6+1 FORMÜLÜ YÖNETİMDE NE KADAR İŞLEVSEL OLABİLİR?
1/12/2023
İMAMOĞLU, MENDERES VE ERDOĞAN’IN MAHKÛMİYETLERİ: HANGİSİ MAĞDUR?
12/25/2022
CHP GAYRI MİLLÎ BİR PARTİ MİDİR?
12/12/2022
SAHİPSİZ KÖPEKLERE BARINAK YAPMAYAN BELEDİYE BAŞKANLARININ GÖREVLERİNE SON VERİLMELİ
11/28/2022
PKK DİYE MÜSTAKİL BİR TERÖR ÖRGÜTÜ YOKTUR: “NOKTA”
11/17/2022
AB ÜYESİ ÜLKELERİN POLİTİKA ÜRETME YETERSİZLİĞİNİN AĞIR BEDELLERİ
11/8/2022
AİLENİN SAPKINLIK VE SALDIRILARA KARŞI KORUNMASI: 30 EKİM YÜRÜYÜŞÜ
10/28/2022
AVRUPA ADALET DİVANI: SEVSİNLER SİZİN ÇOĞULCULUK ANLAYIŞINIZI
10/16/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (6)
10/5/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (5)
9/25/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (4)
9/14/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (3)
9/4/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (2)
8/24/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (1)
8/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (5)
8/2/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (4)
7/23/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (3)
7/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (2)
7/3/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (1)
6/22/2022
AMERİKADA BİR CİNSEL SAPIK DAHA “VAHŞİCE” İDAM EDİLDİ(!?!?)
6/10/2022
II. ABDÜLHAMİD: MUTLAK İSTİBDADÇI, KIZIL SULTAN MI?
6/2/2022
EVLADLARINI BU VATAN UĞRUNA ŞEHİD VERENLER İÇİN EN ACI OLAN…
5/26/2022
DEMOKRATİK YOLLARLA DEMOKRASİYE GEÇİŞ: 14 MAYIS 1950
5/17/2022
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN FESHİ KARARININ İPTALİ: YENİ BİR 367 VAKASI OLUR
5/7/2022
VAAAYYY BEEEE OSMAN KAVALA MELEKMİŞ(!?!?)
4/27/2022
PAÇALARI KANLA KİRLİ BİR ÜLKE “TÜRKİYENİN SİCİLİ BOZUK” DEMİŞ
4/20/2022
MANSUR SAVAŞ’IN CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLME İHTİMALİ VAR MI?
4/12/2022
PAKİSTAN’DA NELER OLUYOR?
4/5/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM: SİSTEMİN “FİŞ”LE CİHAZA BAĞLANMASI
3/27/2022
AYM’NİN MEVCUT HÜKÜMET SİSTEMİNİ KİTLEYEN KARARI
3/19/2022
UKRAYNA: BÜYÜKLER TEPİŞİR, OLAN KÜÇÜKLERE OLUR!
3/11/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM AÇIKLAMASI: BOOOOM
3/4/2022
TÜRKİYE’DE MUHALEFET NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?
2/25/2022
HDP AYM TARAFINDAN KAPATILMAZSA NE OLUR?
2/17/2022
İNSAN HAKLARI AVRUPA SINIRLARINDAN İÇERİ GİREMİYOR!!!
2/9/2022
DEMOKRASİ NEREDEN GEÇER; DİYARBAKIRDAN MI YOKSA…?
2/2/2022
İNANANLARIN İNANCINI YARALAYAN SERÇE (!?!?)
1/26/2022
ENES KARA İNTİHAR ETTİ, CEMAAT VE TARİKAT DÜŞMANLIĞI DEPREŞTİ
1/19/2022
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK (CUMHURBAŞKANLIĞI) SİSTEMİ NEDEN YERLEŞEMEDİ?
1/12/2022
CHP, HALA DİNDARLAR İÇİN KORKUTUCU VE ÜRKÜTÜCÜ
1/5/2022
CHP’NİN “FETÖCÜLERLE DE HELALLEŞMEK” POLİTİKASI
12/29/2021
TÜRKİYE’DE İTTİFAKLAR VE MİLLET İTTİFAKI-HDP İLİŞKİSİ
12/22/2021
QUEBEC’DE BAŞÖRTÜSÜ TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ VE İSLAMA YÖNELİK FARKLI UYGULAMALAR
12/15/2021
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETİMDE DİN EĞİTİMİ VE LAİKLİK TARTIŞMALARI
12/8/2021
28 ŞUBAT ZİHNİYETİ “CELLADINA ÂŞIK” BAZI MAĞDURLARINDA DEVAM EDİYOR
12/1/2021
CHP’DEN HDP’YE “PKK İLE İLİŞKİLERİNİ MİNİMİZE ETME” ÖNERİSİ
11/24/2021
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE %50+1 ÇOĞUNLUK DEĞİŞMELİ Mİ?
11/17/2021
İYİ PARTİNİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI?
11/10/2021
ANAYASADAKİ DEĞİŞTİRİLMESİ YASAK HÜKÜMLERİN VESAYETÇİ TEMELİ
11/3/2021
İŞKENCE YAPMAK, DEMOKRATİK(!?) ABD İÇİN MEŞRU, TÜRKİYE İÇİN SUÇ!
10/27/2021
ÇAĞDAŞ UYGARLIK KAVRAMININ ANAYASADA NE İŞİ OLABİLİR Kİ?
10/20/2021
“YÜCE DEVLET”TEN GÜÇLÜ DEVLETE
10/13/2021
1982 ANAYASASININ İLK DÖRT MADDESİ DEĞİŞMELİ MİDİR?
10/7/2021
KASETÇİ DÜKKÂNININ ÜSTÜNDEKİ MAHKEMELERDEN YENİ YARGITAY BİNASINA
9/28/2021
YENİ BİR 367 ÖZLEMİ: RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023’DE ADAY OLAMAZ
9/19/2021
YENİ YARGITAY BİNASINDA DUA EDİLDİ, LAİKLİK ELDEN GİTTİ(!!!)
9/10/2021
YÜZDE ON MİLLİ SEÇİM BARAJI NE OLMALI?
9/1/2021
28 ŞUBATIN KUDRETLİ(!) PAŞALARI LAYIK OLDUKLARI YERE MARŞ MARŞ
8/23/2021
FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI HANGİ PARTİLER ACABA?
8/9/2021
TUNUS’TA CUMHURBAŞKANLIĞI DARBESİ
7/29/2021
ÇANAKKALE’DEN 15 TEMMUZA: KAHRAMAN HALKIMIZIN VATAN SAVUNMASI
7/15/2021
TÜRKİYE’DE YAKIN GELECEKTE ERKEN SEÇİM OLABİLİR Mİ?
7/8/2021
BİZ DE BAŞÖRTÜSÜ HUSUMETİ BİTTİ ZANNEDİYORDUK; MEĞERSE…
6/28/2021
BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞAHANE, “TROLLÜK” YAFTALARI GERİ İADE!
6/19/2021
HDP, KAPATILMALI MI; KAPATILABİLİR Mİ?
6/8/2021
KORSAN İSRAİL DEVLETİNİN ZULMÜNE UĞRAYAN MAZLUM FİLİSTİN HALKI
5/23/2021
TÜRKİYE’DE PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI: ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY Mİ?
5/10/2021
DÜNYANIN EN BÜYÜK KORSAN DEVLETİN BAŞI: ERMENİ SOYKIRIMI DEDİ
4/30/2021
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: FİKRÎ İKTİDARIMIZI HÂLÂ TESİS EDEMEDİK
4/21/2021
VESAYETÇİLERLE DEMOKRASİ YANLILARI İÇİN TURNUSOL KÂĞIDI: 104 AMİRALİN E-BİLDİRİSİ
4/11/2021
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHEDİLMESİ KARARI İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?
4/2/2021
TÜRKİYE’NİN İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLMESİNE NİÇİN BU KADAR SERT TEPKİ VERİLİYOR?
3/24/2021
TAKLİTCİ DEĞİL TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNE UYGUN BİR ANAYASANIN YAPILMASI
3/15/2021
1000 YIL SÜRECEK DENİLEN 28 ŞUBAT’IN TAHRİBATLARI VE TAMİRATLAR
3/6/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (2)?
2/25/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (1)?
2/16/2021
CUNTA ANAYASASINDAN DEMOKRATİK SİVİL ANAYASAYA: TAŞLI YOLLAR
2/7/2021
YARATILIŞ MODELİ KONGRESİ EVRİMCİLERİ NİÇİN RAHATSIZ ETTİ?
1/29/2021
VESAYETÇİ ZİHNİYETE GÖRE ÖZDE CUMHURBAŞKANI(!?) NASIL SEÇİLİR?
1/20/2021
BAŞÖRTÜLÜ HÂKİMLER Mİ BAŞI AÇIK HÂKİMLER Mİ TARAFSIZ KARAR VERİR?
1/11/2021
1876 KÂNÛN-I ESÂSÎ’DE ÇEVİRİ HATALARI: TBMM BAŞKANINA ÇAĞRIMDIR
1/2/2021
HARF DEVRİMİNİN TÜRK DİLİNDE MEYDANA GETİRDİĞİ SONUÇLAR
12/23/2020
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK SİSTEMİNİN FİKİR BABASI: PROF. DR. BURHAN KUZU
12/14/2020
FRANSA’DA ÇOĞULCULUK VE HOŞGÖRÜ YERİNİ FAŞİZME Mİ BIRAKIYOR?
12/5/2020
CHP, HDP, SP VE İYİ PARTİ ANAYASASI İNKÂR EDİLDİ, İYİ PARTİ’DE NELER OLUYOR?
11/26/2020
HANGİ CUMHURİYET YAŞASIN?
11/17/2020
ABD’DEKİ SEÇİMLER Mİ, YOKSA VENEZUELA’DAKİ SEÇİMLER Mİ DAHA AZ HİLELİ?
11/8/2020
İZMİR DEPREMİ VE HÜKÜMETE BİR ÖNERİ
10/31/2020
Tarikatlar Atatürk’ün 1924 Anayasası’nda teminat altında idi
10/24/2020
ENİS BERBEROĞLU MİLLETVEKİLLİĞİNE GERİ DÖNEBİLİR Mİ?
10/14/2020
CHP’NİN SÖZÜNÜ ETTİĞİ “GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM” MÜMKÜN MÜDÜR?
10/4/2020
RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023 SEÇİMLERİNDE CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLİR Mİ?
9/23/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GÖRE, DEVLET KADINA YÖNELİK 'ALKOL TEMELLİ ŞİDDETLE' MÜCADELE ETMEMELİ Mİ?
9/13/2020
TÜRK TOPLUMUNUN TEMELİ OLAN AİLEDE “ALARM ZİLLERİ” ÇALIYOR?
8/27/2020
15 YAŞ ALTI KIZLARLA İMAM NİKÂHI İLE EVLİLİK SUÇ MU, DEĞİL Mİ?
8/16/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: “BAL”IN İÇİNE ZEHİR KATILARAK SERVİS EDİLMESİ
8/5/2020
ZİNCİRLERİNİ KIRAN AYASOFYA-İ KEBİR CAMİ-İ ŞERİF’İNDE İLK CUMA NAMAZI
7/25/2020
15 TEMMUZ BENZERİ YENİ BİR İHANET KALKIŞMASI YAŞANABİLİR Mİ?
7/15/2020
27 MAYIS ASKERİ DARBESİNİN YASSIADA CİNAYET MAHKEMESİ İLGA EDİLDİ
7/6/2020
FETH-İ MÜBİN’İN SEMBOLÜ AYASOFYA SAN’AT VE İMAJA FEDA EDİLEMEZ
6/20/2020
AYASOFYA’YA DANIŞTAY KARARIYLA CAMİ STATÜSÜ KAZANDIRILMASI
6/9/2020
TÜRKİYE’DE ASKERÎ DARBELERİN ANASI: 27 MAYIS 1960
5/31/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: AİLE VE KADINLAR KORUNUYOR MU TAHRİP Mİ EDİLİYOR?
5/18/2020
ALİ ERBAŞ’IN ŞAHSINDA HUTBELERE LGBTİ+ AYARI MI ÇEKİLMEK İSTENİYOR?
5/5/2020
CORONA SÜRECİNDE YAŞANAN KÜRESEL EKONOMİK SAVAŞLARIN GALİBİ KİM OLACAK?
4/24/2020
CORONA VİRÜSÜ KÜRESEL OPERASYONA MI DÖNÜŞÜYOR?
4/13/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI “DUA İLE MÜCADELE” ÇOK MU SAÇMA?
4/1/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI HANGİ ÜLKELER BAŞARILI, HANGİLERİ BAŞARISIZ?
3/21/2020
İDLİB’DE NE İŞİMİZ Mİ VAR? ŞEHİTLİK TEPESİ BOŞ MU KALMALI?
3/10/2020
28 ŞUBAT, RAND CORPORATİON: YENİ BİR DARBE Mİ GELİYOR?
2/29/2020
SORUYORUM: FETÖ İHANET ÖRGÜTÜ’NÜN SİYASİ AYAĞI KİMLER OLABİLİR?
2/18/2020
ANAYASA MAHKEMESİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ÇABALARINI SABOTE Mİ ETTİ?
2/9/2020
ELAZIĞ VE MALATYA DEPREMİ SONRASI SKANDAL MAÇ ERTELEME KARARI
1/28/2020
HAKİKATEN TÜRK ASKERİ’NİN LİBYA’DA NE İŞİ Mİ VAR?
1/18/2020
İNSANCIL(!) BATIDA FAŞİST BİRİNE VERİLEN NOBEL ÖDÜLÜ
1/8/2020
KANAL İSTANBUL KAMPLAŞMASI: YENİ GEZİ EYLEMLERİ HAZIRLIĞI MI YAPILIYOR?
12/30/2019
YENİ PARTİLERİN TOPLUMDA KARŞILIĞI VAR MIDIR?
12/24/2019
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Erdem 11 Aralık 2024 Çarşamba 12:00

Bu Profesörün de İslam''dan ve Kurandan habersiz konuştuğu görülüyor. Bu asırdaki Kur''an Tefsiri Risale-i Nuru okumayan ilim adamlarında da benzer yanlışlıklara rastlanabilir.Eskiden bir adam bir adama kızdı mı mahalli olarak "Paskal" tabiri kullanılırdı.21. yüzyılda İslam hakkında araştırma yapmadan veya İslamiyetin kasıtlı düşmanları "Paskallar "çoğalmış görünüyor.Bu asırda bir müslüman olarak Kuran''ı Kerimimizi,Hadisi Şerifleri ve Asrın Kur''an Tefsiri Risale-i Nurları çok okumamız gereklidir.

Yorumu oyla      0      0  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Haber
DEAŞ
uzaktan çalışma
Beycan ÜÇKARDEŞ
İlker İnanoğlu
kardeş
Slaven Bilic
anap
muhsin yazıcıoğlu