Kılıçdaroğlu, kongreyi kaybettiği gün, Amin Maalouf'un, "Hiçbir şeye şaşırma, hakikatin de insanların da iki yüzü vardır." sözünü muhtemelen hatırlamıştır.

Hakikat, maalesef artık kişiye göre esneyen, hatta değişen bir metaya dönüştü.

Fransa'da yaşayan Lübnan asıllı Maalouf iki yüzlülük meselesinde ya sayı saymayı bilmiyor ya da kafası karışık.

Günümüzde iki yüzlülük artık tolere edilebilir bir rakam. İnsanoğlunun sayısı bilinmeyen yüzleri var artık.

Ve tam da bu anlatmaya çalıştığım denklemler ve yanlış insanlarla çalışmaktan dolayı Kılıçdaroğlu kaybetti.

İlginçtir, Kılıçdaroğlu bunlara rağmen gittiği yerlerde genel başkanlık döneminden fazla alkış alıyor.

Bilemiyorum. Belki ‘senden kurtulduk' belki de 'beterin beteri varmış' alkışı bunlar.

Kılıçdaroğlu, partinin başına yeniden döneceğinden emin.

Şu aşamada bu düşüncenin bir realitesi yok ama siyasetin de matematiği yok.

Bu arada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 20 gündür Kılıçdaroğlu'ndan istediği randevuyu alamadı.

Özgür Özel'e verdiği randevuyu, İmamoğlu'na vermemesi CHP'nin yakın hafızasını bilenler için sürpriz değil.

Daha açık yazayım.

İmamoğlu kaybederse, Kılıçdaroğlu'nun geri dönüşü söz konusu olabilir.

Özgür Özel ile ittifak yaparak tabii ki!

KURUM'UN RENGİ YOK!

İktidar partisinin adayı Murat Kurum olabilecek adaylar içinde en iyilerinden birisiydi ama en iyisi değildi.

Bir başkan adayının ilk vaadi 'Size bedava çorba dağıtacağım' olabilir mi?

Burası Uganda mı?

Bu, 'İktidarımızda sizi çorbaya muhtaç ettik.' duygusunu tetiklemez mi?

Hadi onu geçtik.

Vatandaş soru sorarken, kamerayı elinle kapatmaya çalışmak neyin nesi?

Durumu toparlayabilir mi?

Evet, halen vakit var ama Kurum öncelikle ortaya bir siyasi renk koymalı.

Bir duruş, bir artı değer. Kuvvetli replikler.

İktidar mensuplarının müthiş bir konfor alanı var.

"Ben dağıtayım. Nasılsa Erdoğan toplar” diyen bu bakış DNA'lara işlemiş.

Eski adanmışlık, eski tempo yok.

Dem aday çıkarırsa, Kurum'un şansı artabilir. Yoksa bu tempo, bu havayla çok zor.

İmamoğlu'na kibirli görüntüsü zarar verirken, Kurum'un renksizliği onu görünmez yapıyor!

CHP BİR KAÇ BÜYÜKŞEHRİ KAYBEDECEK!

İktidar konforlu, muhalefet konforlu.

Bir tek vatandaş hayat pahalılığından diken üstünde.

İktidarın Erdoğan'ı var.

Muhalefetin yüz yıllık mirası ve devletten gelen tıkır tıkır parası.

CHP bu yerel seçimlerde yine hata üstüne hata yapıyor bu konfordan dolayı.

150 bin müstakil oyu olan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i "Sen artık ihtiyarladın. Torun sev" diye evine gönderirken.

Hatay'ı rezil eden, depremin altında kalan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ı yeniden aday gösterdi.

Örnekleri çoğaltabilirim ama CHP'nin en az 3 büyükşehri kaybetme ihtimali yüksek.

Hatay.

Eskişehir.

Antalya.

Mersin.

Şayet buraları kaybederse, Özgür Özel'in orada durması kolay değil.

Kılıçdaroğlu'nu pusudan çıkaracak gelişme tam da bunlar olur!

GÜRSEL TEKİN

CHP eski genel sekreteri Gürsel Tekin'in CHP'nin sokağa bakan, sokağın nabzını bilen nadir isimlerinden birisi olduğunu kamuoyu bilir.

CHP'de milletvekilliği de yapan Tekin, Kılıçdaroğlu ile eski hukukuna rağmen CHP'nin içindeki çeteleşmiş bir klik tarafından Kılıçdaroğlu zamanında genel merkezden uzaklaştırıldığını da hatırlarlar.

Tüm bunlara rağmen partisinden kopmadan İstanbul'da adım atmadık yer bırakmayan Tekin'in Kadıköy Belediye Başkanı adaylığı gündemde.

Aday olursa farkla seçilir ve Kadıköy'e kuvvetli izler bırakır.

Çalışmak ve direnmek Gürsel Tekin'in siyasi karakteri.

Sonucu birlikte değerlendireceğiz.

VELHASIL: Doğru konuş fakat sert olmasın. Lokman Hekim