Şike yasası AKP tarihinde ilklere sahne oluyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün veto etmesi, partinin ilk kez CHP ve MHP’yle bu derece kolay anlaşması, bu anlaşmanın iki kez tekrar etmesi, parti tabanında sıfır destek bulan bir yasada parti yönetiminin aşırı ısrar etmesi, Genel Başkan Tayyip Erdoğan’ın kendisinin topa giremeyip Grup Başkanvekillerini işin içine sokması, partinin iki numaralı ismi Bülent Arınç’ın resmen karşı olduğunu ilan ettiği bir yasanın Meclis’e sevk edilmesi, bir milletvekilinin (Şamil Tayyar) alenen yasaya savaş ilan etmesi, kamuoyunda yükselen güçlü tepkiye parti yönetiminin aldırış bile etmemesi….
AK Parti’ye ilkler yaşatan bu olayda her şeyin göze alınarak Şike Yasası’nı çıkartmak istemesi tek şekilde yorumlanabilir: Bükemediği Bileği Öptüler…
Aziz Yıldırım ve sonları onun gibi olmasından çekinen kudretli işadamları, AKP’nin üzerine çöktüler. AKP en yumuşak yerinden “sermayeden” vuruldu. Sermayenin gücü karşısında, Ak Parti itibarını azaltma pahasına, sermayenin bükemediği bileğini öptü…
AK Parti’nin tutuklu albaylar, generaller, orgenerallerin bükemediği boynunu, sermaye büktü. Ve hükümet biat etti…
Mehmet Akif’in “ Kesilir Belki Ama Çekmeye Gelmez Boynum ” mısrası bir daha tekrarlamamak üzere hükümetin literatüründen çıkmıştır.
Şike Yasası’nın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından geri gönderilmesinden sonra AKP&CHP&MHP’nin bu yasa çevresinde bir güç birliği (!) oluşturmasının çok ilginç olduğunu görmek için entelektüel olmaya gerek yok.
Yine bu yasa çıkarken toplanmak için gerekli en az sayının 1 fazlasıyla Meclis’in ancak toplanabildiği, hatta ilk başta Meclis’te toplantı yeter sayısının bile olmadığı, ahbab çavuş ilişkisi ile milletvekillerini telefon ile arkadaşlarını toplantıya hatır minnet getirmesi ile bu malum yasanın kabul edildiği hafızalarımızda.
Yani çıkarken bile kerhen çıktı.
Bunu interneti, basını kısacası gündemi takip eden her okur bilmekte. Benim analiz etmek istediğim MHP ve CHP’nin yasaya destek taktiğinin siyasi boyutu.
KCK TUTUKLULARINI BİLE ETKİLEYEBİLİR
Deniyor ki; CHP’nin amacı bu yasayı emsal göstererek tutukluluk sürelerinin kısaltılması ile ilgili hazırlamış olduğu yasa taslağını Meclis’ten geçirmek. Ancak AKP’nin, böyle bir yasanın çıkması halinde Ergenekon sanıklarının yanı sıra, özellikle Başbakan’ın doğrudan destek verdiği KCK operasyonları sonucu yakalana sanıklarını da cezaevlerinden çıkması muhtemel.
Böylelikle Türkiye’nin terör konusunda uzun zamandır hiç olmadığı kadar iç huzurun sağlandığı bir dönemin, bu şekilde tahliyeler ile son bulması kuvvetle muhtemel.
Yani AKP, şike yasası geçse bile CHP’nin bu taslağına destek vermeyecek.
Zaten CHP de bunu biliyor. Peki neden CHP şike yasasını arkasında?
Sadece CHP değil, MHP’nin de şike yasasının arkasında durmasının nedenlerinden birisi, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri.
Seçimler 2012’de mi 2014 tarihinde mi olacak hala belli değil.
AKP 2014 derken CHP 2012 diyor.
Abdullah Gül de şu anda pozisyonunu belli edemiyor.
Tüm bu yaşanan restleşmeler, Köşk seçimleri öncesi bir nabız yoklama, bir işaret fişeği atma benzeri önümüzdeki yolu aydınlatmaya yönelik bir tartmadan ibarettir.
Abdullah Gül tabi ki 2. kez aday olmak istiyor.
Oradan inip aktif siyasete dönmesi biraz zor.
Halkın seçim yapacağı bir Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, halkın nezdinde haklı olarak kazandığı itibarı, bu yasayı geri göndererek bir kez daha kazandığını düşünüyor.
CHP ve MHP, AKP ile Köşk arasında yaşanan gel gitleri devam ettirme adına da bu yasaya destek veriyorlar.
AK Parti ile Gül arasındaki çekişmeden kazançlı çıkacak olan elbette ki muhalefet partileri. Bazı AKP’li milletvekillerinin açık açık şike yasası aleyhine konuşmaları da CHP ve MHP’nin siyaset alanlarını genişletiyor.
Bu yasadan desteklerini niye çeksinler ki?
CHP ve MHP bunu çok iyi analiz etmiş. Ancak gözlerine “kıl” düşen AKP bir türlü önündeki resmi göremiyor.
Bir AK Parti yöneticisinden daha söz etmek istiyorum.
Şike operasyonunun başlamasına neden olan Giresunspor’daki sıra dışı işlerin merkezindeki Olgun Peker’e destek vererek Giresunspor başkanı yapan kişi.
Aynı zamanda Giresun milletvekili.
Bu verdiğim bilgiyi teyid etmek çok kolay.
Giresunlu bir arkadaşınızdan ya da Giresun’da bulunan bir hemşerinizden bu bilgiyi sorabilirsiniz.
Hatta Giresun’un kaybettiği bazı maçlarda bu AK Parti milletvekilinin yuhalandığı biliniyor.
Dolayısıyla şike yasası hafifletilmezse en büyük zararı Fenerbahçe’den sonra Giresunspor’un göreceğini herkes konuşuyor.
Ak Parti’nin kurucularından olan bu milletvekilinin bu kadar uğraşmasının nedeni bu. Yoksa karizma gider!!!
Ayrıca, mahkeme iddianame kabul ettikten sonra açıklandığında, kimbilir belki iddianamenin satır aralarında Olgun Peker ya da Olgun Peker’in takımın başına getirttiği kişi ile de ilgili yukarıda bahsettiğim desteğin izlerini de görebiliriz!!!
Böyle bir durumda bile sayın vekilin diyeceği şey belli: “Ben Giresun milletvekiliyim herkes ile görüşür, Giresun çıkarları için her türlü desteği veririm.”
İyi de sayın vekil, takımın başına soyadı “Peker” olan organize suç örgütü üyesi olduğu iddia edilen birisinin gelmesine katkı veriyorsunuz.
Ve o kişi iddianamede 1 numaralı zanlı.
Siz bir vekilsiniz, takımın başına getireceğiniz kişinin bir soruşturmasını yaptırsanıza, adliye ve emniyet bu konuda size bir brifing verirdi sanırım…
Artık bundan sonra yoğurdu üfleyerek yer umarım.
Kim bilir belki iddianamede satır aralarında çok kudretli isimlerle ilgili de ilginç bilgiler vardır.
Kim bilir???
Son olarak şunu sormak istiyorum, Böylesi konularda büyük gazeteler hemen kamuoyu yoklaması yapar, halkın nabzını tutardı.
Tuttuklarına eminim aslında ama sonuç şike kartelini rahatsız edeceği için açıklayamıyorlar.
Hadi buradan hodri meydan.
Halka şunları sorun ve cevabını alın:
Şike yasasındaki değişiklik çalışmalarını bu hali ile Aziz Yıldırım’ı kurtarma yasası olarak görüyor musunuz?
Bu yasa tepki çekilmemesi için derhal değil de, zaman içerisinde değiştirilmesi daha iyi olur muydu?
Cumhurbaşkanının geri gönderme kararını destekliyor musunuz?
CHP ve MHP’nin, AKP ile Gül arasındaki yaşanan bu çekişmesinden nemalanma peşinde olduklarını düşünüyor musunuz?
AKP’li Ömer Çelik’in Aziz Yıldırım ile üst düzey gizlilikte cezaevi ziyaretini olumlu buluyor musunuz?
Not: Sahi MHP’den Aziz Yıldırım’ı kim ziyaret etti?