Geçen yazımda Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenlerin hem yönettikleri devleti  hem hukuku hiçe saydığını hem de kendi faiz konusunda hassasiyeti olan vatandaşlarına olduğu gibi yabancı Müslümanlara da faizsiz diye kira sertifikası sattığını ama bu sertifikaların gerçekte faizli olduklarını anlattım. Çoğunluk yorumcuların kılı dahi kıpırdamadı. Halbuki böyle bir şey örneğin CHP iktidarında olsaydı hükümet istifa etmek zorunda kalır, kıyamet kopardı.

Konuyu sadece burada ve TBMM’de değil, basın nezdindede dile getirdim ama oralardan hiç dönüş olmadı. İnanın samimi olarak bazı insanların Müslümanlığından şüphe ediyorum. Neyse sonuçta onları Allah’a havale ediyorum. Başka ne yapabilirim  ki? Zaten yapmam gerekeni yapmışım…

***

Geçen hafta Perşembe günü Silivri’ye gidip Ergenekon duruşmasına katıldım. Yazacak çok şey var ama 2 tespitimi sizinle paylaşmak istiyorum;

1-Bu duruşmaları basın özellikle televizyonlar verebilse Tayyip Bey  yerinde duramaz, çoktan silinirdi…

2-Silivri’de yargılananlar olmasa yani, generaller, rektörler, proflar, yazar-çizer ve politikacılar gibi Türkiye’nin önde gelen kurumlarının temsilcileri çökertilmese “İmralı Barış Görüşmeleri” yapılamaz, Abdullah Öcalan’a itibar verilemez, İsrail ve ABD Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına bu denli çekemezlerdi…

Yalan mı?

***

İnanır mısınız, ben hala faizsiz diye fazili 6 milyar TL tutarında kira sertifikasını satanlara takmış vaziyetteyim. Bir türlü suç olarak görülmedi ya aklıma bir fıkra geldi bari fıkrayı sizinle paylaşayım da rahatlamayı deneyeyim. Bir Erzurum fıkrası. Bundan 40-50 geçmiş bir olay-fıkra.

Tebrizkapı'da kaldırıma yaslanarak zorla durabilen kamyonu görünce Trafik Polisi hemen yanaşmış,
- Hoop hemşerim, burada durmak yasak!
- Aman terpetme gurban olim, frennerim dutmir.
- Senin farların da kırık?
- Mehellenin pijleri...
- Silecekler de yok?!
- Vış, ahan ben de yeni gördüm.
- Ehliyet ruhsat lütfen.
- Vallah rühset yok, ne yalan diyim. Ehliyet de emmim de.
- Peki, sana elli lira ceza yazıyorum.
- Gurban olim polis bey, ahan vermesine verah da, suçumuz ne?

Vallahi, Erzurumlu gibi bizim Hükümetinde suçunu bir türlü görmüyoruz ya pes…

***

Bir sorum var; aklımız tutkularımızı yenebilir mi? Örneğin, rasyonel olmadığını, zararlı olduğunu bile bile sigara içmek, yasak bir aşk yaşamak, kumardan kurtulmak bir çırpıda gerçekleşebilir mi?

Yukarıdaki sorum bireyler için geçerliydi, bu da toplumlar için; Toplumlar gözlerinin önündeki pislikleri görmeden, her şeyi kabullenerek bir partiye her şekilde oy verebilirler mi?