Bravo Hükümetimize, çok yaşa Tayyip Bey! Bizi düşmanlardan kurtardınız… Ergenekon’un, Faiz lobisinin, Soros’un, dış mihrakların, Siyonistlerin, İsrail’in oyunlarına ve içimizdeki kadrolarına karşı büyük bir uyanıklık göstererek Türkiye’yi düşmanlardan kurtardınız… Ki bunlar camide içki içip dinimize hakaret etmişler, camide ezan okuyan müezzine yuh çekmişler, başörtülü bacılarımıza saldırıp iffetimizle oynamak istemişlerdi… Çadırlarda kim bilir geleneklerimize aykırı neler yaptılar… Kilise çanı gibi her gece tencere-tava çalıp mübarek topraklarımızı Hıristiyan diyarı haline getirdiler… Avrupa’nın en hızlı kalkınan ülkesi Türkiye’yi geri bırakmak için tertib edilen tüm oyunları Allah’ın seçilmiş kulu, Tayyip Bey büyük bir kararlılıkla savuşturmuştur. Tayyip Bey dünyanın en büyük adamıdır, Ona dokunmak, onun adını anmak ibadettir. Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’ndan, Demirel’den, Ecevit’ten, İnönü’den hatta sizin aklınız ermez ama Atatürk’ten dahi çok daha büyük bir devlet adamıdır. O ulu kurtarıcıdır. Bir gün bunu diğer yüzde 50’de anlayacaktır. Anlamazlarsa yüzde sıfır olacaklardır. Onun başarılarına dış mihraklar 11 yıl tahammül edebilmişler, 11’inci yılda büyük bir kuşatma harekatına girmişler, tertibler içerisinde olmuşlardır. Ancak, Tayyip Bey büyük bir feraset ve kararlılıkla bunları savuşturmuş, düşmanları gaza boğmuştur. Ahlaksızlara karşı çok fazla sabır gösteren Tayyip Beyin Sincan’dan verdiği emri alan Türk Polis Ordusu düşmandan dahi düşman olan hain, dinsiz, laik, CHP’lileri ve yandaşlarını harab ve helak etmiştir. Onların, yani dış mihrakların yandaşlarının kaba kuvvete başvurmaması, silaha başvurmamaları kimseyi aldatmasın, bu da oyunun bir parçasıdır, barışçı görünüp ülkemizi aldatmak istemişlerdir. Gerçi koca koca taşlar attılar, demek ki silahları olsa kurşun da sıkarlardı. 15-16 Haziran Türkiye’nin kurtuluşudur, büyük zaferin başlangıcıdır ve bayram ilan edilmelidir… Tayyip Erdoğan yeni Türkiye’nin, düşmanlardan, kötülüklerden, imansızlardan arınmış Türkiye’nin kurucusu ve kurtarıcısıdır…
Yukardaki satırları değerli Recep Tayyip Erdoğan muhabbanı okuyucularım için yazdım. Bundan sonrasını onlar okumasalar daha iyi olur, makul üzerinde düşünülmesi gereken şeyler yazmaya çalışacağım.
Değerli Dostlar,
İşler artık iyice zıvanadan çıktı. Daha önce tahmin ettiğim gibi sertleşme, kutuplaşma Tayyip Beyin işine geliyor ve gevşeyen kitlesini bu vesile ile toparlamaya çalışıyor. Lidersiz, kontrolsüz kitlede onun istediği gibi davranıyor. Şimdiye kadar Tayyip Beyce ezilmiş, horlanmış, iş verilmemiş, sürülmüş, ihalesi, ekmeği elinden alınmış, küçümsenmiş, ötekileştirilmiş kızgın genç kitlenin başka yapabileceği bir şey de yok gibi… Onlarda tüm hırsları ile bağırıp-çağırıyor, bazen de kırıp döküyorlar. Dün “İmralı Barış Süreci” ve kötüleşen ekonomi nedeniyle azalan desteğini Tayyip Bey, fırsatı ganimet bilerek tekrar kazanmaya çalışıyor. Tabi bu arada olan esnafa, halka, ülkeye oluyor. Polis devleti olduk. Polis geceleri tencere-tava çalanlar dahil herkesi gözaltına almaya, sindirmeye çalışıyor. Gençlik, Tayyip Beyin sonunu getiremediği için hırçın, Tayyip Bey gösterilere son verdiremediği için hırçın… İnsaf ve vicdanlar yitmiş… Dedikodunun, yalan-yanlış bilginin bini bir para… Tayyip Bey enaniyeti mitingler yaptırdı ve hem kalabalığı hem konuşmaları enaniyet ve cehalet doluydu. Allah ıslah etsin.
Daha önce farklı yaşam tarzı ve siyasi çizgisine sahip bir toplum olarak demokrasi içerisinde bir arada yaşamak istiyorsak bir birimize tahammül etmemiz şart. Ancak, tahammül olmadığı gibi anlayış dahi yok…
Ha! Bu arada İsrail göstericileri destekliyor diye yazanlara geçen hafta İsrail gizli servis başkanının Ankara’ya gelip yetkililerle görüştüğünü de yazayım da İsrail’in Tayyip Beyle arasının iyi olduğunu bilip sevinsinler.
Biz bir arada yaşayamıyoruz, bölünelim… Tayyip Bey, ülkeyi böldü, devlet adamı değil hırslı bir politikacı olduğunu yine ispat etti. Şerrinden Allah’a sığınırım.