Yerel seçimler yaklaşırken partilerden aday olacak isimlerin robot resimleri de netleşmeye başlıyor. Aldığım bilgilere göre geçtiğimiz yerel seçimlerde olaylı bir şekilde AK Parti’den ayrılan eski Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’un önümüzdeki yerel seçimlerde MHP’den Ankara Büyükşehir adayı yapılacağı konuşuluyor. Uzun süredir MHP’li kurmaylarla görüşen Altınok’un MHP lideri Devlet Bahçeli’den de ön vize aldığı belirtiliyor. Türkiye’nin en büyük ilçesi Keçiören’de yüksek oy oranlarıyla seçilen Altınok’un önümüzdeki aylarda MHP’ye geçmesi bekleniyor. Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’le yıldızları bir türlü barışmayan Turgut Altınok’un MHP’li kurmaylara, “Melih’le (Gökçek) hesabım var.” dediği de Ankara kulislerinde konuşuluyor.
Ankara’daki bir başka sürpriz gelişme de DP’de yaşanıyor. Son seçimlerde istenilen oy oranını yakalayamayan DP’de, siyaset kazanı kaynamaya başladı. Merkez sağın önemli isimlerinden İlhan Kesici’nin DP’ye genel başkan olmak için kolları sıvadığı ve merkez sağın önde gelen isimleriyle görüşmeler yaptığı ifade ediliyor. Önümüzdeki günlerde son kararını vereceği söylenilen Kesici’nin Namık Kemal Zeybek’in yanı sıra DP’nin eski yöneticilerinden Gültekin Uysal’la genel başkanlık için yarışacağı söyleniyor.
Kılıçdaroğlu yeniden seçilmeli!
Ne kadar eleştirilse, ne kadar, “Yapmayın, etmeyin, kendinize de Türkiye’ye de yazık. Sakin olun.” dense de, CHP aynı iştahla vazgeçilmez ezberi, ‘Kurultay Şarkılarını’ söylemeye devam ediyor. CHP delegesi yine, yeniden kurultay için imza topladı.
CHP tabanını en iyi tarif eden kelime, değişim… CHP’li delegeler, ‘Değişim’ sözünün D’sini, ‘Kurultay’ kelimesinin K’sını duyar duymaz, boş kâğıda imzayı basıveriyorlar.
Bu o düzeyde ki; CHP’li delegelere, “Değişim var, haydin Kurultaya” diye coşturup, sonra da istediğiniz miktardaki borç kâğıdına gözü kapalı imza bile attırabilirsiniz…
Okumadan, şrakkk diye imzayı çakabilirler. Liderlerinden bu kadar çabuk sıkılan başka bir parti var mı, bilmiyorum… Her değişimin mutlak iyi olduğuna dair ilginç bir ön kabulleri var sanki. Muhalefeti, iktidar yerine kendi kendilerine yapmaktan haz duydukları kesin. Elbette ben dahil tüm yazarlar hariçten gazel okuyoruz ama merak ediyorum;
Birbirleriyle uğraşmaktan hiç mi yorulmuyorlar?
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu şu ya da bu nedenlerden dolayı ilk günkü performansından biraz uzak görünüyor. Kurmay kademesinin problemli oluşu Kılıçdaroğlu’nu hem topallattı, hem de yordu. Yeniden eski ivmesini kazanması için bu tüzük kurultayında genel başkanlığını tazelemeli. Yorgun ve güven tazelemeyen bir Kılıçdaroğlu’nu ilerideki zamanda mevzisini güçlendirmiş muhalefetin yıkması çok daha kolay olabilir. Reste rest, her zaman iyidir!
Demirel hasta!
Süleyman Demirel, eski Cumhurbaşkanı sıfatını kazandığı günden bu yana tabiri caizse, ‘Gün yüzü’ görmedi. Yakınlarının adliyelik olmasından, eski şaşalı günlerini kaybetmesine, eşi Nazmiye Demirel’in Alzheimer hastası olmasına kadar bir düzine problemler yaşadı. Beyin sağlığı yerinde olsa da, yaşlılığın getirdiği hareket kısıtlılığı da eklenince, Demirel için bu dönemi hayatının en sıkıntılı süreci olarak kayıt altına almak yanlış olmaz. Tüm bu sıkıntıların yanında son olarak bir de ağır gribal enfeksiyon geçiren Demirel hasta düştü. Bir aydır yatak-döşek yatan Süleyman Demirel bu süreçte ziyaretçi de kabul edemedi. 10 gün önce kendisini telefonla arayan eski Bakan’ın, “Sayın Cumhurbaşkanım bir emriniz var mı?” sorusuna Demirel şu yanıtı vermiş, “Hastalığımdan Nazmiye Hanımı görmeye bile gidemiyorum. İşte bu her şeyden daha ağır geliyor bana!”
Biliyor musunuz?
Fenerbahçe Kulübünün ilk adının, "Siyah Çoraplılar" olduğunu... Beşiktaş Kulübünün kuruluşundaki Kırmızı-Beyaz renklerinin, Balkan savaşındaki mağlubiyetten sonra Siyah-Beyaz olarak değiştirildiğini... Galatasaray Kulübünden, yıllar önce bir grubun ayrılıp Güneşspor'u kurduğunu biliyor muydunuz? Bence bilmiyordunuz!
*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…