Ankara Büyükşehir:
AK Parti’nin en güçlü adayı yine Melih Gökçek görünüyor.
Gezi olayları sırasındaki tutumu Başbakan nezdinde artı puan toplattı ancak ODTÜ içinden geçirdiği yol sırasındaki tutumu parti içindeki muhalefeti yeniden alevlendirdi. Ak Parti MYK, MKYK ve Bakanlar Kurulu’nda adaylığını destekleyen önemli isimler var ama buna rağmen yeri yüzde yüz garanti değil.
Gökçek muhalifleri, Ak Partili bir milletvekilinin önderliğinde, temayül yoklamalarında sıkı çalıştı ve Ak Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan’a yüklendiler ama Melih Gökçek buna rağmen yine birinci çıktı. Ancak, Genel Merkez’de ‘teşkilat Gökçek’i istemiyor’ havası bir ölçüde de olsa meydana getirildi. Başbakan nezdindeki sessizlik, “son dakika sürprizi yapılabilir mi?” söylentilerini beslese de, birçok kişi, "Gökçek aday gösterilmeyecek ve Başbakan tarafından Kabine’ye bakan olarak dışarıdan atanacak" fikrine katılsa da, Gökçek’in Bakanlık koltuğuna kaydırılma ihtimali çok zayıf görünüyor. Melih Gökçek muhaliflerinin öne attığı isim ise Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki. Ancak görüşüm; Melih Gökçek aday gösterilmese bile Veysel Tiryaki’nin Büyükşehir için aday gösterilmeyeceği yönünde.
MHP adayı Prof. Dr. Mevlüt Karakaya. Eski Genel Başkan Yardımcısı. Ankara-Balalı. Parti içinde desteği var ama halk nezdinde de ne kadar karşılığı olduğu henüz tam tespit edilebilmiş değil.
CHP’de ise iki önemli adayın adı geçiyor. Muharrem İnce ve Cengiz Topel Yıldırım. Tüm kamuoyu yoklamaları İnce ve Yıldırım’dan yana görünüyor. Bu arada Melih Gökçek’in istemediği adayların, CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka ve Cengiz Topel Yıldırım olduğu biliniyor. Yıldırım, Ankaragücü karmaşasında Melih Gökçek’in ekibini devirip Başkan oldu. Medya camiası pek tanımasa da Ankara’da karşılığı olan bir profil çiziyor. Muhafazakârlık ile solu birleştirmiş bir görüntüsü var.
Sloganı ilginç;
‘Gökçek’i yenen adam’...
SBF Dekanı Prof. Dr. Yalçın Karatepe, şansı en az aday olarak gözüküyor.
Altındağ:
Ak Parti bu ilçede çok güçlü. Anketlerde yüzde 70’lere dayanmış durumda. Başkan Veysel Tiryaki hem sokağa hem de ilçe teşkilatına hâkim. Bulunduğu noktada devam edeceği kesin gibi. MHP ve CHP ilçede silinmiş durumda olduğu için adaylık için adı geçen veya konuşulan isimlere aslında bakmaya bile değmez.
En ilginç isim Melih Gökçek’in yakın olduğu Ak Partili aday adayı Ali Gökşin.
Mamak:
Ak Partili Mevcut Belediye Başkanı Mesut Akgül, belediye meclisinde parti içi muhalefetten sıkıntılı. Ancak ilçe teşkilatı ve Genel Merkeze hâkim. Bölgede adı geçen Ak Partili güçlü aday adayı da yok. En büyük sıkıntısı Cami-Cemevi Projesi ve Gezi olayları oldu. Bu iki olay Mamak’ta güçlü ancak parçalanmış olan solu bir araya getirdi. Mesut Akgül’ün adaylığını istemeyen güçlü bir lobi mevcut. Ancak ilçe teşkilatı arkasında. Temayül yoklamaları yüksek çıkacaktır.
MHP’nin adayı Ali Rıza Çalkan. Bölgede sevilen ve tanınan bir isim ancak partisinin Mamak’da fazla karşılığı yok.
CHP adayı Coşkun Torun. Bölgede sevilen ve karşılığı olan bir isim. Mimar. Seçimler Mamak ilçesinde zorlu ve tartışmalı geçecek gibi gözüküyor.
CHP-AKP şanslar eşit gözüküyor.
Sincan:
İktidar partisinin en dertli ilçesi. Mevcut Ak Partili Başkan Mustafa Tuna kendini ilçede kabullendiremedi. Anketler kale durumundaki Sincan’da MHP’nin makası her gün daralttığı yönünde. İlçedeki en güçlü kişi eski Ak Partili belediye başkanı Hasan Altın. MHP ile görüştüğü söyleniyor ve MHP’ye geçme ihtimali var. Hasan Altın’ın karşısına, AKP, Mustafa Tuna ile çıkarsa büyük ihtimalle kaybedebilir. Ancak Ak Parti’nin kimi aday göstereceği sorusu şu anda yanıtsız. CHP yokları oynuyor.
Ciddiyet lütfen!
Mustafa Sarıgül'e olan rezervimi husumet zanneden okurlarıma şöyle bir yanıt verebilirim; Sarıgül'le hayatımda bir kez karşılaştım. Sarıgül'ün siyaset yapma kültürünü eleştirdiğim doğrudur ama bu durum eleştirdiğim insanlara kin duyduğum anlamına gelmez. Ben, özel yaşantımda bile insanlarla küs olduğumu unutan bir insanım. Eleştirmek, eleştiriye muhatap olan kişinin o an içinde bulunduğu eyleme itiraz etmektir. En azından benim için öyle. Sarıgül, iyi şeyler yaptığı zaman, ya da haksızlığa uğradığı zaman da bu satırlarda hak ettiği ilgiyi bulacaktır ama Mustafa Sarıgül yine eleştiriyi hak edecek bir icraata imza attı. Gel de yazma!
Sarıgül, Başbakan Erdoğan'a, "Dünya lideri" dedikten 24 saat sonra gelen eleştiriler üzerine, "Şaka da mı yapmayalım" mealinde bir şeyler söyledi.
CHP'den tepki gelmese, kendince, bir taşla üç kuş vuracaktı.
Bir yandan Başbakan'a,"Bana dokunma" mesajı verirken, diğer yandan, "Ey Ak Parti tabanı, bak, partimin aksine liderini övüyorum. Oyunu bana ver!" işaretinin yanında, "Ben, CHP politikasının tersine de politika üreten bir lider adayıyım" algısıyla da CHP tabanına selam gönderecekti.
Kimse yemeyince, Sarıgül kendi sözlerini kendi yedi!
Nereden baksan tutarsızlık!
CHP genel merkezinde, "Mustafa Sarıgül İstanbul adayı olursa, Aylin Kotil'i aday yapmayalım. Eski de olsa iki eşin birden adaylığı şık olmaz." yaklaşımı giderek daha yüksek sesle seslendirilmeye başlandı. Bazı CHP yetkililerinin şuur altına, "CHP, iki Sarıgül'ü kaldırmaz." gibi neresinden baksanız anlamsız, nereden baksanız tutarsız bir algı yerleşmiş. Bu bakış açısı ete kemiğe bürünürse, CHP özellikle bayan seçmenleri nezdinde ciddi bir itibar kaybına sürüklenebilir. Yıllar önce Sarıgül'den ayrılmış, yeni bir yuva kurmuş ve üstelik tüm anketlerde ezici bir farkla önde olan bir bayana –Ve elbette seçmenlerine- yapılabilecek bundan daha büyük bir haksızlık olabilir mi?
Bırakın bunun bir insan hakları ihlali olmasını; Aylin Kotil'in, 'CHP DNA'sı bile, Sarıgül'ün CHP geçmişinden daha eski değil mi?
*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…