Ankaragücü, maalesef, sadece ANKESOB Başkanı Mehmet Yiğiner’in gücü olarak görünüyor.
Oysa, yüzyıllık tarihiyle Ankaragücü her santimine kadar Ankaralınındır.
Ankaragücü, öylesine talihsiz ve taraftarına layık olmayan başkanlara sahip oldu ki;
Kulübü kurtarma adına başkanlığa soyunanların çoğu önce kendisini kurtardı!
Bir zamanların 4 büyüklere kök söktüren takımı, kimsesizler kulübünün üyesi olmaktan bir türlü kurtulamıyor.
Alanyaspor’a bile yenilerek 4 haftada 11 puan kaybeden Ankaragücü’nde ipler giderek geriliyor.
Kan kaybının nedenlerini konuşmak için Beştepe tesislerine giden Ankaragücü taraftarlarına havaya ateş etme talimatı verecek kadar gözü dönenler oldu!
Git, şakır şakır golleri ye!
Sonra, “Ne oluyor arkadaş” diye soran taraftara silah çek!
Yok öyle yağma!
Paniğe bak sen!
Ankaragücü taraftarlarına Yiğiner’e şu soruyu sormalarını öneriyorum;
Karga ‘gak’ dese, demeç veren Yiğiner, günlerdir yazdığım, uygunsuz bağış skandalına neden sessiz kalıyor?
Parası olan minibüsçüye kıyak, olmayana ayak yapılması normal midir?
“Ne yapıyorsam Ankaragücü için yapıyorum. Uygunsuz bağışları da Ankaragücü için alıyorum” yaklaşımı, en basit deyimle, basiretsizliktir.
Banka soyanın, adam öldürenin de mazereti var!
Minibüsçüler Odası Başkanı Hacı Gani, mertçe, şöyle konuşmuştu;
“Bağışlar normal değil. Bu bağışlar yapılırken, ‘beni karıştırmayın’ dedim. Mal beyanı veren nadir başkanlardan birisiyim…”
Şimdi soruyorum;
Sayın Yiğiner;
Bağış karşılığında çok para kazanan hatlara minibüs tahsis etmek etik midir?
Bu uygulamayla parası olmayan minibüsçünün hakkını gasp etmiş olmuyor musunuz?
Bu paralar nerelere harcandı?
Ankaragücü hesabına şimdiye kadar şu ya da bu yolla (!) toplanan bağış miktarı nedir?
Bu paraların tamamının makbuzları var mı?
Makbuzsuz bağış toplandı mı?
Ankaragücü için toplanan ve harcanan paraların faturalarını kamuoyuna neden açıklamıyorsunuz?
ANKESOB ve Ankaragücü başkanı olmadan önceki ve sonraki mal beyanınızda artış var mı?
Varsa ne kadar?
Başkan olmadan önce ve sonrayı kapsayan, sizin ve yakınlarınızın mal beyanını açıklamayı düşünüyor musunuz?
Şayet mal beyanınızı açıklamayı düşünmüyorsanız, mal beyanını açıklayan oda başkanlarını görünce ne hissediyorsunuz?
Kamuoyu adına bu ve benzeri soruları soran gazeteciye yanıt vermek yerine, ‘tehdit etme’ talimatını kim veriyor?
Sizce, bu satırların yazarı, bu pespaye tehditlerden korkacak, ürkecek birisine benziyor mu?
Bu tehditleri gönderenleri şayet tanıyorsanız;
Ya da tesadüfen bir yerlerde görürseniz;
O arkadaşlara şunu demenizi öneririm;
Elinizden gelenin hepsi bu mu?
Çocuk felci
Halk Sağlığı Kurumu Başkanı'nı görevden alan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun bakanlığında yeniden yapılanmaya gitmesini olumlu karşılıyorum. Bakan Beye, özellikle, basının da ilgi göstermediği çocuk felci konusunun üzerine gitmesini öneririm. Yaşıyor mu, vefat etti mi bilemem ama sağlık muhabirliğim dönemimde, Temel Sağlık Hizmetleri genel müdürü olarak görev yapan Dr. Cihansel Erel'in, özellikle aşı kampanyalarındaki müthiş performansını buradan selamlamak isterim.
*Bu yazı Talat Atilla’nınn Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…