Günlük siyasete girme konusunda ki hassasiyetimi biliyorsunuz. Yine aynı hassasiyeti taşıyorum ama şu Cumhuriyet Bayramı sırasındaki tartışmalara girmeden de edemeyeceğim.
Ben pek anlayamadım, Köşk’teki resepsiyona katılıp katılmamanın önemi nedir?
Gidilirse Cumhuriyet ve demokrasi yolunda bir taviz daha mı verilmiş olur, yoksa parti olarak CHP’mi siyaseten bir şeyler kaybeder, veya AKP’mi çok şey kazanır?
Benim anlamakta zorlandığım ilk konu bu. AKP neden sürekli bunu gündeme taşıyor, CHP neden AKP’ye böyle malzemeler veriyor?
Bu arada olan Cumhuriyete olmuyor mu?
AKP ve CHP’nin böyle davranmalarının diğer bir sebebide, iktidar ve muhalefet partilerinin bu zıtlaşma ve fanatizm dolayısı ile mevcut durumlarını devam ettirme ve diğer partilerin güçlenmelerine fırsat vermek istememe ihtimali olabilir mi? Eğer, doğru diyorsanız bu durumda iktidar ve muhalefet kendi çıkarları için ülkeyi tehlikeye atmış olmuyorlar mı?
Belki de fıtratları, alışkanlıkları, genleri gereği böyle davranıyorlardır, bilmiyorum. Fakat gerçekten gerçek gündem olması gereken o kadar çok konu varken Köşk resepsiyonuna gidilip-gidilmemesi konusunun büyütülmesini ve ön sıraya konmasını anlamıyorum.
Bu kadar değil, anlayamadığım başka şeyler de var. Konfüçyus’a göre, “Aradığını bilmeyen bulduğunu anlayamaz”mış. Ben de anlamaya çalışıyorum.
‘Türban değil de Cumhuriyet’e sadece türban başkaldırının da simgesi’ ise, başkaldırı bitti, çünkü, yargı, yürütme ve yasaması ile Cumhuriyet türbanlılar cenahınca ele geçirildi. Bu anlayışta olanlar neyin mücadelesini ve nasıl yapmış oluyorlar?
Sürekli kaybedilen bu yöntemle mücadele mi olur?
Üçüncü anlayamadığım konu ise erkeklerin bulunduğu ortamda türban takarak saçının bir telini dahi göstermeme inancında ve imanında olan ‘mümin’ kadınların bu içkili veya içkisiz resepsiyonlarda, o sıkışık ortamlarda erkeklerle beraber olma çabaları… Yanlış anlaşılmasın isteyen istediği gibi davranır ama dinimizin ‘teferruat’ bir gereği konusunda bu kadar hassas olanların bu ortamlarda olma savaşlarını anlamıyorum.
Yoksa diyorum ‘mümin’ kadınlar erkekleri tarafından kullanılıyor mu?
Yoksa kadın-erkek inançlı görünen çoğu kimse bu mübarek dini istismar mı ediyorlar?
Böyle bir konuya girdiğimizde anlatılacak o kadar çok şey var ki. O kadar çok yanlışla içiçe yaşıyoruz ki…
Meseleyi en başından ele almamız gerekiyor. Din açısından da, demokrasimiz açısından da, siyasetimiz açısından da, yaşantımız açısından da.
İslami yaşantımız ve anlayışımızı da yeniden ele almamız lazım, Cumhuriyeti de…
Tüm kurumlarımızla birlikte kendimizi de…
Hazır mısınız?
Toplum olarak hazır mıyız?
Hazır olduğumuzu pek sanmıyorum.
Baksanıza ben dahi bu konuyu çekinerek yazıyorum. Yanlış anlaşılmaktan korkarak…
Ancak hızla ilerleme kaydediyoruz. Ben umutluyum.
Lütfen, yorumlarınızı akan sulara, medyada konuşulana paralel değil de orijinal yapın. Bir de öfkelenmeden… Lütfen.