9 Ağustos 1919 tarihli İstiklal Harbi Gazetesi’nin manşeti:
Mustafa Kemal Paşa : “Biz siyasi partilere değil milli birliğe muhtacız”
Mustafa Kemal bu demeci vermeden kısa bir süre önce, 31 Temmuz 1919’da Damat Ferit hükümeti tarafından, İçişleri Bakanlığı’na verilen talimatla tutuklanması istenmiş.
Atatürk’ün umrunda bile değil.
Karış karış yurdu dolaşıyor, stratejik noktalarda kongreler düzenliyor…
Erzurum Kongresi’ni topladıktan kısa bir süre sonra Damat Ferit, Mustafa Kemal’in kongrelerini kanun dışı ilan ediyor…
Ve hemen arkasından 13 Ağustos 1919 tarihli İstiklal Gazetesi manşeti:
“Amerikalılar ‘Manda’dan korkmayınız diyor.”
Türkiye’yi ‘Manda’ya alıştırmaya çalışan Amerikan Tahkik Heyeti Başkanı Dr. Crayne, “Manda bir ilimdir. İstenildiği zaman değiştirilebilir” diyor…
Mustafa Kemal aynı gün yanıt veriyor: “İslam alemi için kanlarını cömertce veren Türk Milleti Manda olmayı kabul etmeyecektir”
Yukarıdaki satırlar bir milletin kurtuluş destanının kısa özetidir…
Kurtuluş, devam ediyor aslında….
Amerika ve onun içerdeki destekçilerinden arınmaya çalışan bir Türkiye fotoğrafı var önümüzde…
Erol Taş ve Ediz Hun’un yer değiştirmiş versiyonuyla film yeniden vizyonda…
Önünü arkasını bilmediğimiz Ergenokon olayını masaya yatırmak çok zor…
Masaya yatırdığımız nesne masadan küçükse, objektif olamıyoruz;
Şayet masadan büyükse, el yordamıyla tanımlamaktan başka çaremiz yok…
Bu satırları okuyan okurların bir kısmının itiraz ya da kabulünü şimdiden saygıyla karşılıyorum…
Ama ben bir Ergenokon cahiliyim ve hata yapma hakkımı sonuna kadar kullanacağım…
1) Ergenokon bir rejim meselesi mi, hukuki bir süreç mi? Yoksa, gerçekten darbe hazırlığında olan bir grup mu?
2) Darbe hazırlığı yok ise, Türkiye Cumhuriyeti’nin Genelkurmay Başkanlığı görevinde bulunmuş bir orgeneral (Özkök) diplomatik bir dille bile olsa, “Evet, darbe hazırlığı vardı” diye konuşabilir mi?
3) Diyelim ki darbe hazırlığı var… Peki, bu hazırlık tespitli ise, 13 aydır bu tespit neden kamuoyu ile paylaşılmadı?
4) Bir astsubay için, “İyi çocuktur” diyen Büyükanıt, orgeneraller için, “İyi komutanlardı” niye demedi?
Şurası benim açımdan net; Göremediğimiz fotoğraf, gördüğümüz fotoğraftan daha büyük!
Merak etmeyin;
İyiler kazanacak!