CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Atatürk fotoğrafını indiren CHP’li Milletvekili” ile ilgili soruşturma açtırmış.
Üzgünüm ama bu haber şeklen olmasa da, öz olarak doğru değil.
2 net olgu ile ispatlamaya çalışayım;
Kemal Bey 15 gün önce saygın bir CHP Milletvekili kanalı ile bana, “Atatürk skandalı ile ilgili soruşturma açtırdım.” bilgisini iletti.
Kemal Bey’in soruşturma açtırdığı haberini bana ulaştırarak, haber refleksimi yavaşlatmak, beni rehavete sürüklemek niyetini hissettiğim için (yanlış hissetmiş de olabilirdim ama hislerim doğruymuş!) bu önemli sayılabilecek gelişmeyi haber dahi yapmadım.
Dikkat lütfen;
Sözcü Başyazarı Rahmi Turan ve Yılmaz Özdil’in Atatürk Skandalı ile ilgili “Atom Bombası” gibi yazılarının aynı gününde, CHP yetkilileri, bana yaptığı, “Soruşturma başlattık” açıklamasını sanki yeniymiş gibi kamuoyuna duyurdular;
“BUGÜN Atatürk skandalı ile ilgili soruşturma başlattık!”
CHP bu, olur mu olur!
İyi ama hani 15 gün önce başlatmıştınız?
Ya dün doğruyu söylemediniz, ya da bugün doğruyu söylemiyorsunuz!
Hadi diyelim ki kamuoyu baskısına daha fazla dayanamadılar ve soruşturma açtılar.
İyi de bu haber çıkalı 40 gün oldu!
“Atatürk’ün 40’ı çıkmadan olmaz” mı dediler acaba?
Ona da eyvallah.
İyi de bu soruşturmanın topu taca atmak olduğunu herkes biliyor!
Bu haberi Milletvekillerinin önünde söyleyen kim?
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka…
Çağırın Aylin hanımı.
Aylin Nazlıaka’nın, “Atatürk’ün fotoğrafını bir CHP Milletvekili indirdi. “ sözleri kesin bir vaka.
Muharrem İnce’den Aytun Çıray’a kadar birçok milletvekili şahit.
“Ya indireni söylersiniz, ya da seni ihraç ederiz!” deyin.
Hepsi bu.
Bu evcilik oyununa ne gerek var?
Soruşturmayı yürütecek olan Milletvekillerine bir sözüm yok.
Hepsini iyi niyetli kabul ediyorum ama sitemim niyetin fazla aşikâr olmasına.
Soruşturma sonucunu değerlendirecek makam parti grubu. Grup Başkan Vekili Özgür Özel. Değerlendirmede en etkili isim.
O ismi unutmadan aşağıdaki fotoğrafa dikkatli bakın lütfen.
Ve o fotoğrafa bakarken şu detayı da aklınızda tutun.
Yer; CHP kurultayı. Tarih 16-17 Ocak 2016. Yani… Atatürk’ün resminin indirilmesi skandalı ile ilgili detayları ve o skandala karışan isimleri sağır sultanın bile duyduğu tarih.
O haberleri anımsayın ve Özgür Özel’in büyük mutlulukla kankalık pozu verdiği isimlere göz atın.
Nasıl? Komik değil mi?
Şu notu da eklemek isterim;
Aldığım bilgilere göre Kılıçdaroğlu, soruşturmayı yürütecek olan Milletvekillerine hitaben şu konuşmayı yapmış;
“Olayın ne olduğunu ortaya çıkarmanızı rica ediyorum ama BEN BU PARTİDE HİÇ BİR CHP MİLLETVEKİLİNİN ATATÜRK’ÜN FOTOĞRAFINI İNDİRECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM!”
Kemal Bey bu sözlerden sonra soruşturmanın sağlıklı yürüyeceğini düşünüyor mu acaba?
Hakimin karar öncesindeki niyet beyanı değil mi bu?
Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerinin yanında, Selin Sayek Böke, "Dedikodu", Gürsel Tekin, "Asparagas ve iftira" diyerek soruşturmayı yürütecek olan Milletvekillerine İSTİKAMET çizmiyorlar mı?
CHP yetkililerinin partilerini koruma güdüsüne saygılıyım ama partinin varlık nedeni olan Atatürk’e yaptıklarına saygım da tahammülüm de yok.
Telaşı, paniği görüyorum.
Panik olmasalar; Halen gazeteci, yazar, internet sitesi sahipleri ve televizyoncuları arayarak, “Aman yazmayın!” ricasında bulunurlar mı?
Panik olmasalar; haberin muhatapları bana karşı; başta sosyal medya olmak üzere çok yönlü böylesine seviyesiz bir saldırıya geçerler miydi?
Panik olmasalar; bana karşı itibar suikastı için tetikçi yazar avına çıkarlar mıydı?
Buradayım.
Sizden çekinen, sizden beter olsun!
Keşke Gürsel Tekin’in tükenişi üfürerek olmasaydı!
Gürsel Tekin için aslında CHP’nin halka bakan önemli yüzlerinden birisi diyebiliriz.
Bilemiyorum. Belki de diyebilirdik demeliyiz. Neyse.
Delege kendisini CHP’den kazıyınca bambaşka bir kimlikle çıktı karşımıza.
Tam da “Atatürk’ün fotoğrafının bir CHP Milletvekili tarafından indirildiği” dönemde, “ATATÜRK’DE GELDİ GEÇTİ!” gibi en azından CHP’nin DNA’sına uymayan sözleri, Atatürk skandalını etkisizleştirmek için kullandığı ortada Gürsel Tekin’in.
Biliyor ki; Ajda Pekkan’ın, “Kimler geldi, kimler geçti!” şarkısının küçük bir paragrafı olarak hatırlanacak artık CHP tarihinde.
Bunu bilmesinin canını acıtması belki anlaşılır ama hiç kimsenin, “GERÇEĞE SUİKAST” yapmasına müsaade etmeyeceğim.
Gürsel Bey belli ki, halen kendisinde özgül bir ağırlık olduğu vehmine kapılıyordu ama baktı ki, kendisini ciddiye alan yok, bir kez daha pusuya yattı!
Olabilir. Acısı var. Kolay değil.
“Muktedirlikten düşmek, eşekten düşmekten beterdir!” diyerek kendisini anlamaya çalıştık.
Bugünkü demecini görene kadar!
CHP cenahının ilgi ile takip ettiği sitelerden gerçekgündem’den okuduğuma göre şöyle bir balon üfürmüş;
“Atatürk’ün fotoğrafının indirilmesi diye bir şey yok. Bu asparagas ve iftiradır”
Buradaki boşluğu ancak, “Vay canına” kelimesi doldurabilir.
Mars’ı bırakın, insan Plüton’da yaşasa, bu kadar gerçekten uzak ve değersiz konuşmaz.
Skandalı ortaya çıkaran gazeteci benim.
Bana asparagasçı kim diyorsa, o alnı karışlarım.
Bu haberi daha sonra defalarca yazan Rahmi Turan, Uğur Dündar, Yılmaz Özdil, Sebahattin Önkibar, Şahin Mengü, Pınar Turan, Sözcü Gazetesi, Yurt Gazetesi, Veysi Şahin, Süleyman Kılıç ve uzayıp giden liste asparagasçı mı?
Ya CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray?
Ya CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce?
Bu isimler de mi asparagasçı?
Asparagas ve iftiracı kimdir Gürsel Tekin’e öğretelim;
Gerçek ve şahitleri ile belgelenmiş (Muharrem İnce’den Aytun Çıray’a, Mehmet Bekaroğlu’na kadar… Daha da var!) bir vakayı, siyasi ikbalini yeniden canlandırma ve popülizm için boğmaya çalışana, “ASPARAGASÇI VE İFTİRACI” denir. Bir de, “ÜFÜRÜKÇÜ!”
Nokta…