Talat Atilla Öcalan test edildi! Değişim var! Tüm arşivi yaktılar! 'Tekbirlerle gömün beni!' |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN Çakralar ve Uyanış |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva EGO İŞÇİLERİ |
Cengiz Altınsoy Benim güzel memleketim... |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar SU ÜSTÜNDE İKEN SU İÇİNDE OLMAK |
M. Kürşat Türker ZİNCİR |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Sima Güleser Polat İPİN UCU KAÇTI! |
Uğur Özteke SAĞLIKTA KANDIRMACA YENİDEN Mİ BAŞLIYOR? |
İlkokuldan lise bitinceye kadar okula keyfi gitmemem, yani okuldan kaçmam bir gündür. O da hem arkadaşlarımın hem de kendimin yağlıboya resim ödevlerimizi yapmak için. Hala rahatsızlığını unutamadım…
Kaytarmayı hiç sevmem, kaytarmak vicdanımı rahatsız eden bir konudur. Bu TBMM çalışmaları için de böyle. Çok önemli gerekçelerim yoksa Meclis çalışmalarını pek aksatmam. Hele üyesi olduğum Plan ve Bütçe Komisyonu çalışmalarını hiç aksatmam mümkün değildir. Tabi Meclis çalışmalarını aksatmamanın bir bedeli de oluyor. Odama hiç gidemiyorum. Seçmenlerimle ve arayan eş-dostla ilgilenemiyorum. Bu sefer de öyle oldu. Önce 130 maddelik torba kanun tasarısı, hemen ardından 2018 Bütçe görüşmeleri başlayınca ve çalışmalar komisyonda çoğu zaman geç saatlere, hatta 03’lere kadar sürünce hem gündemi takibim hem de yazmam Ekim başından beri zorlaştı.
Hafta sonu gündemde önemli yer tutan konulara bakmaya çalıştım. En merak ettiğim konu şu “Babayiğitler”in otomobil yapımıydı. Gerçekten ar-ge ye dayalı, yeni teknolojili otomobil üretimine Türkiye’ye çağ atlatacak bir konu gözüyle bakıyorum. O nedenle hemen haberleri inceledim. Baktığım gazeteler tatmin etmeyince başka gazetelere de baktım. İnanılır gibi değildi. Otomobil üretim hayalinin siyasi bir şovdan, seçmene bu endişeli ortamda umut vermekten öte ciddiyeti yoktu. Üzülmemek elde değil…
Anlıyorum, siyaset umut vermektir, ancak, vatandaşın umutlarını istismar etmek başka bir konu. Kabul etmezler ama nerede ise zorla bir araya getirilmiş 5 benzemez holding patronu, onları kerhen bir araya getiren bir TOBB Başkanı, olayı garipseyen bir Sanayi Bakanı ve törenin keyfini çıkaran bir Cumhurbaşkanı… Tam bir tiyatro… Keşke gerçekleşse ama böyle bir başlangıçla asla mümkün değil. Henüz “Babayiğitler” bile nasıl bir otomobil üretimi yapacaklarını bilmiyorlar.
Geçen yıl Sanayi Bakanı bütçe görüşmelerinde, “Türkiye otomobil üretiyor. Türkiye’de otomobil üretiliyor ve Türkiye’nin teknik alt yapısı bir otomobili sıfırdan tasarlayıp üretmeye ve piyasaya sürmeye yetkin yani teknik açıdan hiçbir sorun yok fakat otomobil konusu teknolojiden ziyade ticari bir konu. Yani yüzde 20 teknoloji ise yüzde 80 ticari bir konu. Dolayısı ile otomobil konusunda yürüttüğümüz çalışma iş modeliyle ilgili. Yani önümüzdeki süreçte nasıl devam edelim, hangi iş modeliyle devam edelim? Dolayısıyla, iş modelini sonuçlandırma aşamasındayız. Elektrikli bir otomobil olacak ve başlangıçta taksi modeli ile başlayacağız. Bu kadarını söyleyeyim.”
Bize geçen yıl komisyonda bu kadarını söyleyen Sanayi Bakanı’nın sözleri çelişkili idi maalesef. Hem otomobil üretiyoruz diyor hem de üreteceğiz…
Hedef aldığı elektrikli otomobil doğru hedef ama üretiminde sorun önce teknoloji. Tüm dünya bu konuda yarışta. Özellikle bataryası çok hassas bir konu. Teknoloji işin yüzde 20’si değil tam tersine yüzde 80’i. Elektrikli otomobilde teknolojik yarışı kazanan piyasayı kapar. Ayrıca, Bakanın bahsettiği proje bir eski markaya 40 milyon Euro kaptırıldıktan sonra şimdi çöpe atılmış durumda. Şimdi ne yapacağımızı bile bilmiyoruz. Holding patronlarını kerhen dizip tören yapıyoruz. Demeçlerinde hepsi devlet destek olmalı demiş… Eminim, “Babayiğitler” şimdilik kurtardık sonrası Allah kerim diyorlardır…
Tesla ile rekebet edebilecek bir otomobil yapmamızı çok isterdim…
Son günlerin ekonomi alanındaki skandalları bundan ibaret değil, gerçek anlamda onlarca skandal var. Örneğin, Plan ve Bütçe Komisyon’unda bir de fakir vatandaşa ucuz et komedisi yaşadık ki ayrı bir siyasi istismar konusu da bu. Hayvancılığı yanlış politikalarla zayıflatacaksın, sonra et ihtiyacı karşılanmayıp et pahalanınca ithal edip, fakire ucuz et yediriyorum deyip böbürleneceksin…
Bu arada Et ve Balık Kurumu marketlerini “Devlet kasaplık yapmaz” gerekçesi ile kapattığını unutturup yandaş zincir marketleri zengin edeceksin. Devleti de bu arada celep yapacaksın. Celep. Konu tam bir rezalet ama AKP iktidarı bundan bile oy alabiliyor…
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ilginç haber çok, vakit buldukça sizlerle paylaşacağım.
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 33238 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|