Talat Atilla Öcalan test edildi! Değişim var! Tüm arşivi yaktılar! 'Tekbirlerle gömün beni!' |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN Çakralar ve Uyanış |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva EGO İŞÇİLERİ |
Cengiz Altınsoy Benim güzel memleketim... |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar SU ÜSTÜNDE İKEN SU İÇİNDE OLMAK |
M. Kürşat Türker ZİNCİR |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Sima Güleser Polat İPİN UCU KAÇTI! |
Uğur Özteke SAĞLIKTA KANDIRMACA YENİDEN Mİ BAŞLIYOR? |
Müttefik olan ülkeler bile birbirlerine karşı casus/ajan kullanırlar. Çünkü, devletlerin daimi dostları veya düşmanları yoktur.
Amerikalı Rahip Brunson tesbit ettiğimiz ilk Amerikan casusu değil. Türk-Amerikan ilişkileri de ilk defa bozulmuyor. Kıbrıs, afyon ekim yasağı gibi konular nedeniyle ilişkilerimiz çok daha geçerli sebeplerle bozulmuş ve ambargolara maruz kalıp Amerikan üs ve tesislerini kapatma kararı almıştık. Ancak, hiçbirisi bizi bu denli yaralayıp, bu derece onur kırıcı bir duruma düşürmedi…
Çünkü hiçbirinde devletler arası ilişkilerde kullanılan dilin ve tarzın dışına çıkmadık. Bu defa hariç… Bu defa Cumhurbaşkanımız çıktı televizyonlar ve kamuoyu önünde, önce “Ver Papazı al Papazı” deyip pazarlık başlatmak istedi sonra “Bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsın” dedi. Üst perdeden bir yığın laf etti.
Uluslararası ilişkilerde kullanılan dilin ötesine çıktı, konuyu şahsileştirdi. Amerikan ürünlerine vergi getirdi. Amerikan ürünlerinin kullanılmamasını istedi. Arada bir de bizim yargımızın da bağımsız olduğunu söyledi.
Amerikan Başkanı Trump ne yaptı? Bu konuda fidye ödemem, görüşme bile yapmam deyip pazarlık için gönderdiğimiz heyete bu konuyu bile açtırtmadı. Sert bir üslupla “Serbest bırakın” dedi sadece…
Sonuçta Amerika’da yapılacak seçimler öncesi Papazı bıraktık.
“O fakir” o görevde hala…
Kimyada ki “Normal Şartlar Altında” teriminde olduğu gibi burada da normal şartlar altında herhangi bir ülkede o fakirin istifa etmesi gerekir…
Terörist deyip 36 yıl ceza istedik. PKK ve Fetö terör örgütleri ile bağlantı kurduk. Üstelik tanıklar da vardı. Ancak ne olduysa son duruşmaya yeniden çağrılan tanıklar daha önceki ifadelerinin tersine açıklamalar yaptılar ve terörist/casus/ajan rahip serbest kaldı.
Tüm bunları da medyamız televizyonlarında ve gazetelerinde yargı bağımsızlığı sonucu şeklinde açıkladı…
Sonuç rezalettir ve Türkiye için onur kırıcı olmuştur…
Dediğim gibi böyle bir hadise ilk değildi ama ilk defa yöneticilerimiz bir sorunda bu kadar üst perde bir dil kullanıp, bu denli çok sert tavır almışlardı…
Yani onurumuzu Amerika kırmadı. Müsebbip bizim yönetim.
NŞA istifa şart…
Konunun üzücü bir tarafı daha var; Rahibi serbest bırakmadan 10 gün önce aynı yöneticilerimiz kafaları karıştırmak için İnönü’ye durduk yerde Amerikancı yaftası vurmaya çalışıp foto montajlı bir resmini kamuoyuna gösterdiler. Gerçekten iğrenç bir olaydı. Amaç halkta bu işler hep böyleydi algısı oluşturmaktı…
Rezalete ilave rezalet…
Mc Kinsey rezaleti…
Şimdi de ekonomik krizle zaten bunalmış olan halkın kafasını karıştırmak için İş Bankası operasyonu…
İktidarı devam ettirebilmek için devletin, ülkenin çıkarları yer ile yeksan ediliyor…
Bu noktada artık parti siyaseti bitmiştir…
Bu noktada herkes, bu ülkeye sahip çıkmalıdır…
Bağdat harap olmadan önce…
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 26573 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|