Derler, bundan şüphe bile etmeyin..
Küçük bir iki kelimeyle nefretin gereksizliğini hatırlıyalım mı?
Çünkü, aklımızı örter..
Çünkü, ruhumuzu pastırma ustasının dilimleri gibi parçalara ayırır..
Çünkülerden bir plaza dikerim ve okumaktan yorulursunuz..
Babamın sıkça söylediği,”Oğlum, nefret bazen uyanık tutar. Bu duygunun sende olmaması eksiklik” sözlerine saygılıyım ama, yok işte bu duygu bende..
Daha çok köpürme ve kızma hasletim var, ve çabuk geçiyor..
Hatta, bazen kimlerle küs olduğumu unutup, telefonla arıyorum. Soğuk konuştuklarında,’Haa’ Küstüm Ben!’ diye kendime geliyorum..
Medya dünyasının acımasızlığını bilirsiniz ve ne hallere düştüğümü de tahmin edin..
Tek kelimeyle, ‘Perişanım!..’
Kalleşliklerin sıkça bana denk gelmesine alıştım. Hatta, canımı sıkan bir şey olmayınca,’Daha büyüğü yolda herhalde’ vehmiyle paranoya yolunda mesafe katettiğimi de biliyorum..
Neşeliyim, yüzüm gülmez!
Sinirliyim, her kalp kırışımda bin kere ben kırılırım..
Dengeliyim, tahtaravallinin diğer ucunda kilolu kalleşler sırıtır!
Her boyuta makul bakan gözlerden bizarım..
Bu toplumun büyük bir kısmı ‘Belliydi zaten’ sözünü her daim söylerler..
Siz; Büyük işler becerdiğinizde,”Valla cin gibiydi! Belliydi zaten!..”
Siz; Beceriksiz çıkıp duvara tosladığınızda yine aynı gurup,”Manyak gibi bi şeydi!. Belliydi zaten” demekten imtina etmezler..
Hangisine nefret veya beğeni duymanız uygun olur ki?..
Nefret duygusunun gereksiz olduğunu arzedebildim mi bilmem..
MUTLU KALIN..