Hükümet zor günler geçiriyor ama, “Başbakan istifa etsin!” sözlerinin siyaseten kıymeti yok. Çünkü, Erdoğan’ın istifası halinde, hükümeti, Kılıçdaroğlu ya da Bahçeli’nin kurma şansı olmadığı gibi iktidar partisi içinde de, buna yeltenen siyasi olmaz.
Hüküm verilmemiş bir suçlama karşısında, hükümeti istifaya çağırmak, tersten yargıyı siyasallaştırmaktır.
Peki, bundan sonra ne olur?
Cemaatin devlet kadrolarındaki tasfiyesi devam eder ama, cemaat, ruhsal demlenme sürecini tamamladığı için yaralı da olsa, yoluna devam eder.
Tayyip Erdoğan, bu operasyonların, uluslararası ayağı olduğuna, seçmeni ikna ederse, oyunu arttırır, edemezse, İstanbul ve Ankara belediyelerini kaybeder!
Süreç tırmanırsa; Başbakan, ismini vermediği Fethullah Gülen’i, adı ve soyadıyla kendisini devirmekle itham eder ve hocayı ABD’den ister!
Ve 6 ay sonra final;
Hükümet&cemaat barışır; her iki cephenin arada kalanları, “MÜNAFIK” ilan edilir!
Şimdiden, ‘TÖVBE’ye başlayalım!
Direkt, kafadan!
Özellikle Bakan-toto konusunda, Türk medyası kadar, amiyane tabiri ile sallayan, İşkembe-i Kübra’dan atan, başka bir medya var mı acaba?
Medya, son Bakanlar Kurulu değişikliğinde, kendisini külleyen aştı, resmen uçtu.
Üstelik, Başbakan Erdoğan’ın, ‘mahrem sadakati” bilinmesine rağmen.
10 gün önce, “Falanca isimler olabilir” derken, kabine değişikliğine saatler kala, ihtiyat rezervini çöp kutusuna fırlatıp, 5. Vitesle, “İşte yeni Bakanlar kurulu” manşetleri atıldı.
Herkes gibi, “Acep bu sefer doğru mu ki?” diye göz ucu ile baktık.
Tövbe!
Bakanlar Kurulu açıklanınca, gördük ki; 10 bakandan, 1 tanesi tutmuş!
Loto bile daha çok verirdi!
Gözümüzü bağlayarak, meclis kataloğunu önümüze alsak, rast gele, “Ahan da bu!” desek, daha fazla şansımız olurdu.
Gazetecilik mesleğinin kurucularına minnettarız!
Gazetecilerin sallama kabiliyetlerinin önünü açmak için, ucube olduğu hissedilse bile, işe yarayan sihirli kelimeler icat etmişlerdi;
Öne sürülüyor… İddia ediliyor… Kulislerde konuşuluyor…
Türk medyası, bu sefer;
Böyle lüzumsuz ayrıntılara da takılmadı!
Direkt, kafadan daldı.
Budur işte!
Yeni Bakanları Google bile bulamadı!
Başbakan Erdoğan, öyle bir Bakanlar Kurulu değişikliği yaptı ki;
Tüm gazeteciler, “Limon mu satsam artık!” diye komplekse girdiler.
Kendi adıma konuşayım;
Bırakın, Bakanları tahmin etmeyi, bazılarının isimlerini bile bilmiyorum!
Ne Meclis kürsüsünde, ne gazetede, ne internette gördüm.
Google bile, bazılarını, yalnızca, “TBMM” diye tanımlayabildi.
Bu bilgi zafiyeti elbette bana ait ama;
İnsan bu kadar da görünmez olamaz ki?
SON DAKİKA
“Ankara yanıyor!” başlıklı yazımdan sonra gelen telefon ve maillerden gördüm ki;
Ankara’da sandığımdan daha fazla yerel seçim harareti var.
Melih Gökçek taraftarları, ” rakipsiz olduklarını” iddia ederken, Mansur Yavaş’ı destekleyen kesim, “Ankara’yı alıyoruz!” iddiasındalar.
MHP adayı Prof.Dr. Mevlüt Karakaya’nın seçmenleri ise, “Bizi 20 gün sonra değerlendirin!” mealinde mail attılar.
Beni en çok şaşırtan, sübjektif olarak yayınladığım anketin, tahminimin çok ötesinde ilgi çekmesi oldu.
Bundan sonra, sık sık, “son dakika” başlığı ile, kendi gözlemlerimden çıkardığım, o gün itibariyle, Ankara, İstanbul ve İzmir’e yönelik tahminlerimi aktaracağım.
ANKARA:
AK PARTİ (Melih Gökçek) ; % 41
CHP (Mansur Yavaş) : % 36
MHP: (Mevlüt Karakaya) % 20
BBP: % 1
SP: % 1
DİĞERLERİ; % 1
İSTANBUL:
AK PARTİ (Kadir Topbaş); % 46
CHP (Mustafa Sarıgül) ; % 41
SP; % 6
MHP (Rasim Acar) ; % 5
İP: % 1
DİĞERLERİ; % 1
İZMİR:
CHP (Aziz Kocaoğlu) ; % 45
AK PARTİ (Binali Yıldırım) ;% 39
MHP( Murat Taşer) ; % 14
DİĞERLERİ: % 1
*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…