Başbakan Erdoğan, Ankara Ticaret Odası (ATO) Kongre Salonu’nu tıklım tıklım dolduran AK Partilere, 250’yi aşkın gazeteci ordusu eşliğinde, Cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan etti.
35 derece sıcakta, ramazan ayında, ATO Kongre Salonu’nda, ayakta bile yer bulunamayan coşkulu bir kalabalık eşlik etti Erdoğan’a.
Sözleri sık sık tezahüratlarla kesildi.
Başbakan’ın, Tarık Bin Ziyad gibi “gemileri yaktık “ sözü salonu ateşledi.
Seçilmesi halinde birleştirici ve kuşatıcı olacağını söylediği anlar, konuşmasının belki de en çok alkış aldığı bölümler oldu.
Şu açık ki, 10 Ağustos’tan sonra, ne Erdoğan ne de Türkiye için, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
AK Parti yeni bir genel başkan, Türkiye yeni bir Başbakanla tanışacak.
Türk siyaset tarihinde ilk kez bir Cumhurbaşkanı halk oyu ile seçilecek.
Seçimle gelen bir Cumhurbaşkanı, doğal olarak kendisini icraanın da başı olarak görecek.
Bundan sonra Başbakanlık makamının eski gücünde olmayacağı görünüyor.
Başbakan, kendisi ve partisi ile uyumlu bir adayın genel başkanlık koltuğuna oturmasını isteyecektir.
Dikkat ederseniz, bir çok yazar gibi bu satırların yazarı da, Erdoğan’ın köşke çıkma ihtimalini ağırlıklı ihtimal olarak görüyor ve adeta Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçlanmış gibi yazıyor.
Suç bizde değil!
Çünkü, Köşk seçimlerinin çekişmeli geçeceğine dair en ufak bir ip ucu yok!
‘SÖZ’ünü tutmadı!
MHP’li Hüseyin Sözlü, iktidar partisi ile çekişmeli
bir yarıştan sonra Adana
Belediye Başkanlığı
mazbatasını aldı.
Seçimle gelen herkese olduğu gibi, Hüseyin Sözlü’ye de saygımız var.
İyi icraatlarında yanında olacağımız gibi, yanlış icraatlarında da eleştirme hakkımızı kullanacağız.
Başkan Sözlü’nün ilk icraatı ne yazık ki, iç açıcı değil.
Adana Belediye Başkanı Sözlü, MHP’li Murat Şefkatli ile yürüttüğü seçim kampanyasının arkasında tam bir enkaz bıraktı.
Mağdurlarla görüştüm.
Sözlü’nün seçim kampanyasını yürüten, Sözlü’ye reklam veren ve danışmanlık yapan 20’den fazla kişinin paraları,
yerel seçimin ardından 3 ay geçmesine rağmen ödenmemiş.
Bu davranış etik dışı
olduğu gibi, YSK’ya
göre de suç.
Bir Belediye Başkanı’nın ilk icraatının, hak yemek olması yeterince ayıp.
Sözlü ve Şefkatli umarım bu ayıbı hemen bitirirler.
*Bu yazı Talat Atilla'nın Güneş Gazetesi'ndeki köşesinden alınmıştır...