En son Necmi abi gitti bu mahalleden..
Kıvır saçlı, atletik, yüzü seninki gibi güleçti. İşte o gittiğinde susmamıştı Korsan, sabaha kadar..
Bir de şimdi, saat iki Bekir abi.
Susmuyor Korsan.
Eylül’e dolalı bir yazın hatırımda. Bahsetmiştin sonra ondan bir başka satırında.. Ve Bekir abi, yemine lüzum yok, kim bilir şimdi sen de görüyorsun belki;
Eylül’den firar, koyu yeşil renkli bir yaprak mutfak dolabının alt çekmecesinin dibine konuşlanmış; daldım yaprağın yeşiline, dumanımın afakanları cıgaramın ucunda titriyorken artarak..
Muhakkak; bilime ve yer çekimine ve rüzgârın azizliğine ve açık mutfak penceresine ve sonbahara inanan insanlarız.
Ve fakat Bekir abi, on yıldır hiç girmedi bu mutfağa koyu yeşil renkli bir yaprak.
Haberin almamıştım daha..
Fonda Fazıl Say vardı. Masamda bi’ ufak.
Sordu ki bi’ arkadaş: ‘Şimdi, hayatta olmayanlardan yanında kim olsun isterdin?’ Dedim ki; Mustafa Kemal Atatürk. Dostoyevski. Aydın Boysan. Sabahattin Ali. Nazım Hikmet. Orhan Veli.
Şimdi Bekir abi;
Şimdi, bir de sen olsan n’olur sanki..
Giriversen şuracığa.
O kendinden emin, o tertemiz, o sana has tebessümün salınsa ya masaya, kadehlerin ucuna çarparak..
Fazıl Say tuşlarıyla halleşiyordu sen bu diyarlardan gittiğinde Bekir abi.. Haberim yoktu göçtüğünden senin.
Masamda bi’ ufak..
‘Bugün efkârlıyım açmasın güller, yiğidimden kötü haber verirler.. Demirden döşeği, taştan sedirler.. Yatak diken diken, yastık batıyor.. Yiğidim aslanım burda yatıyor.’ diyordu, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Say’ın tellerinde..
Hep Nazım’a mı diyecek sanki: ‘Ne bir haram yedin, ne cana kıydın; Ekmek gibi temiz, su gibi aydın..’ diye..
Az önce o şiiri sana çırpılıyordu Eyüboğlu, Fazıl Say’ın tellerinde; açıp kollarını göğe doğru haykırarak..
Bir de Bekir abi;
Tarlalar var, tarlada börtü böcek.. Mevsim hazan, mevsim yağmur; saçak altına sığınmış serçeye öldüğünü kim söyleyecek ?
Sokaklar var Bekir abi; sokaklarda bezbaş kedi köpek.. Onlara vaziyetten kim bahsedecek ?
Ön bacağı alındı diye paralandığın Pako var Bekir abi:
‘O çiçekli tarlada iyi kötü yine gezeriz / Ben senin ayağın olurum, sen benim nefesim.’ dediğin Pako’nun karşısına kim geçip:
‘Bekir Coşkun öldü.’ diyecek ?
Denir mi bu? Yakışır mı dile? Sığar mı ağza bu laf Bekir abi, konuşsana..
Saat, iki elli yedi..
‘Şimdi, hayatta olmayanlardan yanında kim olsun isterdin?’ dese biri.
Ki dedi..
Mustafa Kemal Atatürk. Dostoyevski. Aydın Boysan. Sabahattin Ali. Nazım Hikmet. Orhan Veli.
Derdim..
Ki, dedim.
Bir de sen ol Bekir abi.
Bir de sen olsan, n’olur sanki..