Kadın erkeğin kemiğinden yaratılmıştır yani bir kemiğin sağlamlığını ve sert bir darbede kırılganlığını taşır.
Erkeklerin toprağıyla sarıp ayakta sağlam durmasını destekleyen kadınlardır.
Kadının gülümsemesi, takdiri, düzeni ve yaşadığı yeri şekillendirmesi erkeğin ayaklarının üzerinde durmasına yardımcı olur.
Bir kadın annesinin kızıdır. Şefkati, kucaklamayı, sevmeyi, değerini ve kendini bulmayı annesinden öğrenir. Annesinden öğrendiklerini, kendine ve etrafına güzelliklerle sunar.
Annenin cennet ayaklarının altındaysa, cenneti evlatlarıdır. Her bir çocuğuna verdiği koşulsuz sevgi, kendi cennetini yaratmasıdır. Koşulsuz sevgi, Yaratıcı’nın insana kendinden verdiği ruhu anlamamızı sağlayan ne güzel bir araçtır. Kadın evladına önce canından kanından verir, sonra zamanından emeğinden verir. Vericilik ile kazanılan en yüksek mertebenin timsalidir anne.
Anne kutsaldır. Kendinden önce başka bir varlığa hizmet eder. Bir vicdan sorgulamasında, evladına ne yapsa az gelir. Vicdanın en yoğun hissedildiği alan bir kadına evladıyla açılır.
Anne, sıcak yuvadır. Ne zaman çocuklarından biri ona gelse sevinen, sarılan, ihtiyacı gözeten, eksikleri tamamlayan ve yediren içiren yuvadır anne.
Ana gibi yar olmaz çünkü ondan başka biri sevildiğinde karşılık bekleyen biri sevilir. Anneden gayrı herkes seni ilişkiye girmek için koşullara tabi tutar. Sadece anne, bir şey beklemeden sever.
Dünya bir annedir. Toprağından üretip karnımızı doyurmasıyla, yağmurlarıyla susuzluğumuzu gidermesi ve bizi temizlemesiyle dünya da bir annedir. Belki de bu yüzden ölümü kimse istemez. Yaşamı veren dünyadan ayrılmak zor gelir.
Her şeyi saran Rahman’dır
Rahman’ın içinde Rahim vardır
Rahmi taşıyan kadındır
Kadın şefkatiyle doğurandır
Kadından sevgi doğar
Yardımseverlik doğar
Etrafına güzellikler doğar
Kadının bulunduğu yerde çiçekler açar
Kadın;kutsal yaşamı hatırlatandır,
Koşulsuz sevgiyi sunandır,
Kalplere dokunandır
Binlerce isimsiz kahramandır.