Yazılarımı önceden yazıp depolamayı sevmem. Son ana kadar bekler, ilgili okuyucu yorumlarına göre yazımı yazmayı, şekillendirmeyi tercih ederim. Geçen hafta ortasında Kars, Ardahan tarafına gitmiştim. Akşam, daha doğrusu gece yazabileceğimi düşünüyordum ama fırsat olmadı. Kusura bakmayın. Kars, Ardahan deyince hemen belirtmeliyim, Devlet bölgede ekonomi yönünden yok…
Perşembe sabah 05.30’da kalkıp Ardahan’dan Göle, Hayvan Pazarı’na gittik. Nasıl bir perişanlık anlatamam. Hayvanlar cılız, sahipleri onlardan da cılız ve solgun… Hiç yayla adamı değiller… Pazara gelenlerden belediye harç alıyor ama verdiği hiçbir hizmet yok. Batıdan gelen simsarlar mümkün olduğunca düşük fiyatlardan hayvanları almaya çalışıyorlar. Canlı etin yani hayvanın kilosu 5 lira, karkas et 10 lira. Kasapta ise biliyorsunuz 22 liradan başlıyor. Ardahan’da kesimhane yok. Koca Ardahan-Göle vadisinde sadece 1,5 nahır (Hayvan sürüsü) gördüm, ne acı… Devlet üretimi ve üreticiyi desteklemiyor. Bölgede geçimini sağlayamayan halkta batıya büyük şehirlere akıyor. Tabi, yapılmayan yatırımlar güvenlik sorunu, işsizlik sorunu olarak geri dönüyor… Şimdi birileri başlar, “Efendim ilk defa AK Parti iktidarında çiftçi yardım aldı” falan, filan… Geçiniz efendim, çiftçi, üretici perişan, tarım-hayvancılık perişan. Gerçek bu, gerisi laf ı güzaf… Her dönem yapılması gereken, yapılabilecek işler vardır; Çiftçi-köylü yeterince desteklenmiyor…
***
Bu yazımı yazmadan 2 saat kadar önce olaylı Beşiktaş-Galatasaray maçı oynandı. Maçın sonucunun önemi yok ama olaylar önemli. Olayları kim çıkardı bilmiyoruz fakat futbolun siyasileşmediğini kimse söyleyemez... AKP’den önce din siyasetin içindeydi ama dindarlar bu derece kirli, çamur, çıkarcı siyasetin içerisinde değillerdi. Artık dindar olmaktan da çıktık hepimiz… Devlet kurumları hatta yargı, hatta üniversiteler siyasetin içerisindeydiler ama bu derece tek bir partinin daha doğrusu tek bir parti liderinin kuyrukçusu olmamışlardı… Şimdi futbolda siyasetin tam ortasında… Milli mesele olması gereken Olimpiyatlar dahi siyasete konu olmuşken futbol mu olmayacaktı?
Bu olayda da futbola siyasetin karışması resmen hükümet politikası sonucudur. Diyeceksiniz ki “Önce Gezi Olayları sonrası bazı gruplar başlattı” Doğru olabilir belki ama devlet buna karşı halkın bir diğer bölümünü kışkırtarak cevap veremez. Bu işin önlemi hiçbir ciddi devlette halkın, halka karşı kışkırtılması değildir. Tayyip Beyin politikası maalesef halkı halka karşı kışkırtmak, tarafları provoke etmek ve polis gücüyle bir tarafı bastırmak… Bu gidişi siz makul olarak yorumluyorsanız diyecek bir şeyim yok… Allah yardımcımız olsun…
***
Geçmişi, özellikle İnönü dönemini çok eleştiriyoruz ama İnönü tek partili bir rejim sonrası iktidarı bir diğer partiye olaysız devretmeyi ve yeni bir demokrasi aşaması kat etmesini bilmişti. Bu dönemde iktidar sahibi olan ve adeta tek parti özellikleri taşıyan bir iktidarın sahibi olan Tayyip Beyin aynı şeyi yapmayı içine sindirmesi gerekiyor. Fakat Tayyip Bey tam tersine iktidarı vermemek için her yolu deniyor. Tüm illegal yollar dahil her yolu…
Doğru söyleyen Müezzinlerin sürülmelerini geçiyorum, daha önemli olaylardan bahsediyorum, toplumsal olaylardan…
Bence seçime kadar daha çok olay ve sorun yaşayacağız. Toplumun nerede ise tüm dinamik kesimleri Tayyip Beye karşı… Cemaatler, milliyetçiler, cumhuriyetçiler, liberaller, sosyal demokratlar… Diyeceksiniz ki “En dinamik kesim Kürtçüler ama onlar pek karşı sayılmazlar, her hal ve karda daima Tayyip Beyi tercih ederler”
Bunun yorumunu da siz yapın…
Allah bu ülkeye ve insanlarına acısın…