Hayat her gün yeni bir sürprizle kucaklıyor insanı.
Tanımlamaya çalıştığımız her şeyi yeniden yorumlamak zorunda kalıyoruz…
Ben şaşırmaktan yoruldum, dostlarım beni şaşırtmaktan yorulmadı…
Bilmiyorum, belki ben de onları şaşırtıyorum, böylece ödeşiyoruz…
Birkaç gün önce RTÜK’ün bir üyesi ile ilgili bir haber yaptım.
Dörtbaşı mamur, belgeli…
CHP’li bir RTÜK üyesi Haziran 2007'de Trabzon'da düzenlenen eğitim semineri sırasında Gana Rekstina adlı Ukraynalı kadın otel odasında bir yatak açtırdı, bu harcamayı da devlete fatura etti…
İşte bunu belgeleriyle Güneş’te yazdım…
Güneş sürmanşetten bu haberi kullandı, ertesi gün de tüm gazeteler…
Bazıları kaynak gösterdi, bazıları göstermedi…
Aman Allah’ım…
Ne tehditler…
Ne küfürler…
Peki neden?
Haberde bir yalan, abartma, düzmece var mı?
Yok…
Üstelik ertesi gün de bu Ukraynalı kadının Trabzon polisi tarafından fuhuş yapmaktan iki kez sınır dışı edildiği ortaya çıktı…
Haber kesin olarak doğru yani…
Durum bu…
Hadi bana yapılan küfür ve tehditleri anlayışla karşılayalım…
Diyelim ki; CHP’nin fanatik tabanı kızdı, deşarj olmak istiyor…
Peki…
Olmaz ama, hadi oldu diyelim…
Eyvallah…
Aman Allah’ım!
Neredeyse tüm CHP’li arkadaşlarım bana küstü…
Gazetecisi, bürokratı, siyasetçisi…
Bu haber yüzünden CHP’li haber kaynaklarım beni terk etti…
Bazı gazeteci arkadaşlara ne demeli?
Bana şunu diyenler bile oldu;
- Yapmasaydın keşke, Zahid Akman’ı rahatlattın… Deniz Feneri ile uğraşanların dikkatini dağıttın! Sana bir daha haber yok!
Allah! Allah!
Demek ki bu arkadaşların eline belgeli haber geçtiği zaman, oturup uzun uzun,”Kimin işine yarar ki bu?” diye kumru gibi düşünüyorlar…
Deniz Feneri rezaletinin üzerine ben bir haber yaptım diye gidilmeyecekse, yuh artık.
Bu nasıl bir zihniyet anlamıyorum?
CHP’li gazeteci arkadaşlarım, “İktidarı destekleyen medya var” dedikleri zaman ben de, “Var evet ama CHP’yi gözü kapalı destekleyen medya da var” demem mi artık!
Arşivlere girenler menfi yönde haberini yapmadığım parti olmadığını rahatlıkla görebilirler…
CHP’liler CHP’Lileri, AK Parti’liler AK Parti’lileri koruyor…
Bu kesin…
Şunu istiyorlar;
Sabah/akşam AK Parti’ye çak, AK Partili değilse görme!
Neyse…
Ben bu CHP’li haber kaynaklarımı tekrar düşünmeye davet ediyorum…
Baştan söyleyeyim;
Benim bu tavrımda değişiklik olmaz…
(İtiraf; Haber kaynağı kaybetmek felaket bir duygu)
Haaaa… İlla ısrar ediyorlarsa, kendileri bilir…
Ben de AK Parti’den aldığım haberleri değerlendiririm artık…
Asıl o zaman yandılar…
Ensonhaber.com
Son aylarda favorim olan bir internet sitesi var…
Ensonhaber.com…
Müthiş manşetler, büyük gazetelere taş çıkartan sunum, zeka kokan analizleriyle çok beğeniyorum.
Bu sitenin dikkatimi çeken başka bir özelliği de kompleksiz ve tarafsız yayın yapması.
Ensonhaberi yayına hazırlayan arkadaşları tebrik ediyorum.
Bu çizgilerini bozmazlarsa, daha da büyüyebilirler…
Ellerinize sağlık…
Postmedya.com
Postmedya.com yeni sayılacak bir geçmişe sahip.
Zaman zaman güzel haberler yapıyorlar ama daha çok analitik bir yapıları var.
Doğrusu bunda da başarılılar ama ciddi bazı hataları var…
Aldıkları haberlere bazen kaynak göstermiyorlar ve bunda da ısrar ediyorlar…
Bu alışkanlık onlara zarar verir.
Ciddiyetlerini gölgeler…
Ciddiyet denince…
Kısa bir süre önce ismimin geçtiği bir analiz yapmışlar…
Ya kör bir tahmin, ya da birilerinden etkilenmişler…
Saçma sapan bir şey çıkmış ortaya…
O siteyi yayına hazırlayan, haberlere kaynaklık eden, yazı gönderen gazeteci arkadaşlar isimlerini bizim gibi künyeye yazmıyorlar ama kim olduklarını biliyoruz…
Onlar yazmadığı için biz de açıklamak nezaketsizliğini göstermiyoruz…
Doğru ile yanlış arasındaki fark, cennetle cehennem arasındaki fark kadardır…