Adamın birisi komşusuna,”Benim iki oğlum da evliya gibi. İkisinden birisinin dediği mutlaka çıkıyor” demiş.
Diğeri sormuş; “Nasıl oluyor bu iş?”
“Oğullarımdan birisi yağmur yağacak, diğeri yağmayacak diyor. İkisinden birisinin dediği mutlaka çıkıyor” demiş.
AK Parti’nin kapatılmayacağını söyleyen bazı gazetecilerin, “Ben demiştim” tavrı da aynen bu hikayeye benziyor.
Ya kapatılacaktı, ya da kapatılmayacaktı!
Topu topu iki tane şık vardı ortada…
Lotodan bile daha az…
Ve bu ‘Bir bilen’ arkadaşlarımızın çoğu 5 kişiye,”AK Parti kapatılmayacak” diyorsa, diğer 5 kişiye, “AK Parti kapatılmayacak” dediler…
AK Parti kapatılmayınca da, “Kapatılmayacak” dediklerini arayarak, “Budur işte, ne dediysek o!” dediler…
Yapsınlar…
Demek ki ihtiyaçları varmış…
Aksini iddia edenler var ise, tapu gibi yazı gerekir...
Öyle muğlak ifadeler de olmaz...
Şöyle olmalı, "AK Parti kesinlikle kapatılmayacak"
Böyle bir yazısı olmayanlar artık sussunlar...
Şayet bu kesinlikte bir yazıları varsa, burada yayınlamaya hazırım...
Bu gazeteci arkadaşlarımız rezil/rüsva olduklarının farkında mı değilller, yoksa; "Rezillik de bir rütbedir" diye mi düşünüyorlar!
İşte bunu çözemiyorum...
Ben kulaklarımla yalnız üç gazeteciden ısrarlı ve kesin vurgularla “AK Parti kesinlikle kapatılmayacak” sözünü duydum… (Tabi bu gazeteci arkadaşlarımız bana ayrı, başkasına ayrı demişlerse bu onların problemi olur...)
Nuray Başaran, Aslı Aydıntaşbaş ve Tamer Korkmaz…
Hatta Nuray Başaran’ın kapatılma davası ilk açıldığında patronu Aydın Doğan’a ”AK Parti kapatılmayacak” demiş. Aydın Doğan da, “Bunu söyleyen tek temsilcim sensin” sözleriyle şaşkınlığını dile getirmiş…
Başaran, Sedat Ergin’e de karardan 4 gün önce, “6’ya 5 AK Parti kapatılmayacak” demiş…
Ben mi?
Yazmaya değmez…
Yazılarımda, verdiğim mülakatta, “Erdoğan Başbakan olarak kalacak” demiştim…
Biliyorum benimkisi sayılmaz…
Arada kaynar mıyım diye yazdım!
Senede Bir Gün
Türk medyasının haber için pusuda ısrarla bekleyen ismi kim deseniz, Bilal Çetin derim…
1 sene yatıyor, sonra gidip aslanı kafese koyup geliyor…
Müthiş…
Türk medyasının ”ismini hafızasından silmeye” hazırlandığı anlarda ortaya çıkıyor ve elindeki çekiç/keserle basın sokağına ismini yeniden kazıyor…
Bir ‘puma’nın ceylanı avlamak için günlerce soluk almadan sotaya yatması gibi…
Anayasa Mahkemesi’nin karar günü manşetten 6/5 kapanmayacak diyen tek gazetecisi olarak tarihe geçti…
Kutlarım…
Ne olacak?
Bu soru en çok medya patronlarını ilgilendiriyor…
Bazı medya patronlarının tek umudu, AK Parti’nin kapanmasıydı…
Temennileri olmadı…
Bir iktidarla hesaplaşmak için, iktidardan daha temiz olmak gerekiyor tabi…
“Tencere dibin kara, seninki benden kara” vaziyeti olunca Titanic’in kaptanı gibi buzdağına çarpıyorlar…
Erdoğan’ın elinde bir güvercin gibiler şimdi…
Gözlerine sevimli sevimli bakarak, “Beni bıraksan abi!” durumları…
Erdoğan kolay kolay bırakmayacak….
Biliyor ki, bıraksa uçup başına kaka yapmaya çalışacaklar…
İnim inim inletecek onları Başbakan…
Tüylerini yolmadan bırakmaz…
Izgara yapar mı?
Sanmam!
Can çekişen eti mundar kabul eder!
DİKKATİMİ ÇEKENLER!!!
.Haşim Kılıç AK Parti'nin kapanma davası ile ilgili konuşmasına başlar başlamaz Habertürk alt yazıyla "AK Parti kapandı" yazısı geçti. Kısa bir süre sonra da bu yazıyı kaldırdılar. Habertürk'teki arkadaşlar daha dikkatli olmalı! Bu ciddi bir hatadır.
.Ergenokon örgütünde 1 numara diye bir koltuk olmadığını söyledi Fehmi Koru. Bu saatten sonra 1 numaralı koltuk var diyenler, bu koltuğun sahibini de açıklamak zorundalar. İspatlayarak tabi...
.Menderes Çıkmazı'nda patlayan bombayı atanların silüeti yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bu bombalar; "Türkiye için Terör üreten ana karargahın emri" olabilir mi? Terörün üst şemsiyesi, hamisi olan yer. Tetikçinin PKK olduğu açık ama, tetiği çektiren bir büyük devlet gibi... Sokağın ismi hem Menderes, hem de çıkmaz! Burası çıkmaz sokak diyorlar... Sizce kime ve neden?
.Bazı yorumcularımız (Süleyman Karaca gibi) her biri köşe yazısı değerinde yorumlar gönderiyorlar. Hepsine minnettarız. İstifade ediyoruz. Böyle giderse Sayın Karaca'ya Turktime yazarlığı teklif edebiliriz.