Bu hafta dikkate değer gelişmeler vardı. CHP’deki gelişmeyi ben olumlu olarak niteliyorum. (Demokratikleşmeden çok, değişime yönelik bir gelişme) Bu kapışma olmasaydı dengelerin değişme ihtimali hiç yoktu. 1960’ların hatta 1940’arın anlayışı bir süre daha devam edecekti. Şimdi bir ihtimal CHP farklı, çağdaş ve halkçı bir parti olabilecek. Ne demişler; Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar. Yalnız CHP’nin kadrolarının da zenginleşmesi, diğer görüşlerden kadrolarla takviye edilmesi lazım. Sistem de bunu gerektiriyor. Diğer yandan, CHP’deki olayı, değişimi sadece CHP ile sınırlı görmeyelim. Tüm partiler ve dolayısı ile Türkiye etkilenecek, siyaset tablosunda ve dengelerde çok önemli değişiklikler olacak…
Obama’nın bu haftaki yenilgisi de Türkiye’yi etkileyebilecek bir gelişme. Eğer, Amerikan tarihinin en heyecan verici çıkışlarından birini yaşayan Obama, vaadlerini gerçekleştirmede bundan sonra da etkisiz kalır, ABD’nin gücünü daim kılamazsa, Başkanlık seçimini kaybeder. Obama’nın kaybetmesi demek sıkıntıya girmek demek. Çünkü, ABD, Obama gibi herkese sempatik gelen bir proje ile de kazanamıyor, geleceğini göremiyor ise, sertliğe hatta savaşa mecbur demektir. Zira, güç doğuya kayıyor ve ABD gelişmeleri engelleyemiyor durumda.
Bu haftaki diğer önemli olay ise, PKK’lı canlı bomba oldu. Bu olay PKK’nın artık tabanını kontrol edemediğini gösteriyordu. Yani, kısaca PKK ile (görüşmeler sürüyormuş) anlaşılsa dahi terör bitmeyebilir demek. Ancak, PKK’nın olayı üstlenmesinden önce Başbakan’a “Farklı bağlantılar çıkabilir” açıklaması yaptıranlar da halt etmişler. Devlet adamları böyle açıklama yapmaz, gereğini yapar, bu tür açıklamalar eğer, bir mesaj verme gereği varsa birilerine yaptırılır.
OKUYUCU YORUMLARI
Plansız Sohbet Yansımaları, başlıklı yazıma ilk yorumu yapan Totem’e çok iyi yorumları ve iltifatları için teşekkür ediyorum. Yine 15:04 Misafirime de övücü yorumları için teşekkür ederim. Gerçek Vatandaş’ın fıkra, yorum, espri ve iltifatlarına teşekkür ediyorum. Hasan Tahsin ile olan atışmaları bence her iki taraftan da çok güzeldi. Akıl dolu ve esprili sataşmalar, ayrıca ihmal edilemeyecek içerik de çok iyidi. Toparlayıcı, hassas ve üslup sahibi misafir’im mutlaka bir unvan alın. Sizi diğer misafirlerle karıştırmayayım. Teyze’nin özellikle bir yorumu bu kadar mı sıcak olur, samimiyet dolu olur, teşekkür ederim. Sabriye’ye geçmiş olsun diyor, iltifatları için teşekkür ediyor, Teyze’den öğrendiğimiz “savaşcı” yönü için başarılar diliyorum. Özlemiştik. Çapanoğlu’na da çok teşekkür ediyorum, özellikle son yorum gerçekten nefisti.
Yükselen Yorumcu Seviyesi… başlıklı yazıma ilk yorumları ve güzel cevapları için Hasan Tahsin’e teşekkürler. 11:25 Misafir’im: teşekkür ederim. Selam vermekte sünnettir ama bizler artık birbirimizden selamı-sabahı esirgeyen bir toplum olduk maalesef. Teyze, teşekkür ederim, sözlüklerde dahi olmayan ‘cumudiye’ kelimesini sizden öğrenmiş oldum. Çapanoğlu, güzel yorumlarınıza özellikle son yorumunuza teşekkürler. E.B doğru yoruma ne denir? Güzel fıkraya teşekkürler. 19:14 Misafirim yine Teyze’ye güzelce takılmış. Gerçek Vatandaş, yorumlarınıza katılmamak mümkün değil. Teşekkür ederim ama daha sonraki artık klasikleşen Hasan Tahsin kapışmanıza girmiyorum. No Name, inşallah dediğiniz gibi olur. Teşekkürler. 01:04 Misafirim, negatif puan almışsınız ama bence anlamlı bir yorum yapmışsınız. Yanlış anlaşıldınız sanırım. 11:23 Misafirim güzel yorumunuza teşekkürler, şu “”herkesin bildiği ihtimali” de bir az açsaydınız memnun olurdum.
Anlayamadım, Yardımcı Olur musunuz? Başlıklı yazım çok seviyeli 37 yorum almış. Teşekkürler. Çapanoğlu, hem iltifatlarınıza hem fıkranıza teşekkür ederim. Özellikle, sonraki kültürlerarasında kalan Türkler yorumunuz çok güzeldi. Düşünen adam olmak farklı şey. 12.58 Misafiri iltifat ve güzel yorumunuza teşekkür ederim. Teyze, haklısınız bu konular bıktırıncaya kadar sormayı, düşünmeyi gerektiriyor. Totem, çok haklısınız. Farklı kavramlarla birbirimizi anlamadan tartışıyoruz. Hasan Tahsin, çok doğrusunuz. İnanın bende kime, neye hak vereceğimi zaman zaman karıştırıyorum. Sonraki yorumlarınızda hep dikkat edilmesini önerdiğiniz “halk”ı siz de unutmayın, lütfen. 18:48 Misafirim nazik üslubunuzla beni ezdiniz. Haklısınız, hepimiz asimile oluyor, sonuçta birer kopya “Amerikalı” oluyoruz. 22.16 Misafirim inşallah hepimiz Yaradan’ın rızasını alanlardan olabiliriz. 16:22 Misafirim lütfen beni mahcup etmeyin, şımartmayın. Gerçek Vatandaş, mukabil sevgi ve saygılar. Desteklerinize teşekkürler. N.Dönmez, teşekkür ederim. Yolcu, hoş geldiniz, yorumunuz çok isabetli teşekkür ederim.
BİR FIKRA
Uçak yolcuları camlardan bir bakmışlar ki, uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş, içinden kaptan pilotla, yardımcı pilot iniyorlar. Fakat, kaptan pilotun elinde bir beyaz baston, kolunda üç noktalı bant. Yardımcı pilotun elinde bir köpek tasması, tasmanın ucunda bir köpek, sağa sola çarparak ilerliyorlar uçağa. Günlerden 1 Nisan değil ama, "Şaka herhalde" demiş yolcular. Neyse saati gelince uçak hareket etmiş, pistte hızla ilerlemeye başlamış. Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış. Yolcular endişelenmeye başlamışlar. Uçak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış. Uçak iyice hızlanmış. Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış. Bu arada pistin sonuna da ulaşılmış. 10 metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde çığlığı basmışlar. Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş. Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış. Kaptan pilot arkasına yaslanmış derin bir nefes almış ve yardımcı pilota, “Biliyor musun, bir gün çığlık atmakta gecikecekler ve hep birlikte öleceğiz”
…
Kıssadan hisse; Hiçbir zaman yöneticilerinize sonuna kadar güvenmeyin, seçiminizi mantıklı yapın, boş bırakmayın, katiyen şımartmayın. Ve çığlık atın, yani eleştirin…