Ülke siyasetinin gündem maddeleri malum.
Ama hepsini bir kenara bırakıp" Cambaza bak cambaza" uyanıklığı da gözlerden kaçmıyor.
Gündem saptırma, başka konulara dikkat çekme...
Neden böyle oluyor?
Özellikle son on yıldır.
Sorunların dağ.
Çözümlerin cüce kaldığı zamanlarda.
Öyle görünüyor ki, bu siyaset stratejisi daha uzun süre devam edecek gibi.
Çünkü ülke insanının gerçek sorunlarına çözüm yolları kapalı.
Emekçinin, işçinin, emeklinin, memurun geçim derdi günbe gün büyüyor.
Para yok, çözüm yok.
Muhalefet bu durumu "Geçim yoksa seçim var" sloganlarıyla dillendiriyor.
* * *
İyi insanlar merhametli olur.
Biz böyle biliriz.
Merhametsizler kötüdür.
Net!
Tamam da.
Gelinen noktada niye iyiler kazanamıyor.
Sonunda iyilik kazanırdı hani.
Yaşadıklarımız gösteriyor ki;
Sandığımız gibi değil...
Bakın:
Sessiz masumlar sokak hayvanları için verilen karara.
Günlerdir bu kararın verilmemesi için
direndiniz.
Gırtlaklarınız patlamış da olabilir bağırmaktan.
Boğucu sıcaklar altındaki protestolar yormuş da olabilir.
Ama son bir umutla yine de ses verin...
Kim bilir?
İnatla sabır birleşir.
Her şey değişir.
'Olabilir!'
Toplumların da ortak bir kalpleri olamaz mı?
Siyaset anlayışını bir kereye mahsus bırakamazlar mı?
Yanı başlarındaki dostlarını.
Mahallenin, evlerinin, bahçelerinin koruyucuları, bekçileri sessiz masumları yaşatmaya gönüllü olamazlar mı?
Gönül bağını
kolay mıdır koparmak!
Yazılacak çok şey var.
Offf!
Anlatılacak çok şey...
Böyle saçma geliyor değil mi?
Gelinen noktada bile umuda sarılmak.
Biz azınlıktayız...
İyiler demek istiyorum.
Ama yine de.
Birgün bütün bunlar değişse bile...
Yaşanmış olanlar, yaşanmış olarak orada duracak...
Buna ne dersiniz?