Geçen hafta 2017 dönemine ilişkin olarak Türkiye genelinde ilk 100 gelir ve kurumlar vergisi rekortmenleri açıklandı. Rutin bir haber ama çok önemli bir konu var haberde bana göre. Gelir vergisinde 100 mükellefin 53’ü, kurumlar vergisinde ise 21’i isimlerini gizli tutmuşlar, kamuoyuna açıklanmasını istememişler…
Düşünebiliyor musunuz, gelir veya kurumlar vergisi rekortmeni olmuşsunuz.
Başarılısınız. Kendinizle veya şirketinizle övünme noktasındasınız ve bu başarınızı açıklamak istemiyorsunuz…
Neden olabilir?
Ayrıca bu sizin veya şirketiniz açısından çok iyi bir reklam fırsatı ama bu bedava reklamı bile kabul etmiyor ve adınızı veya unvanınızı açıklamıyorsunuz…
Niçin?
Hatırlatayım, ilk 100 mükellefin gelir vergisinde 53’ü, kurumlar vergisinde 21’i ismini açıklamak istememiş…
Kimler olduklarını bilsem arar tek tek gerekçelerini öğrenmeye çalışırdım.
Türkiye gariplikler ülkesi oldu. Para kazanan bile kendini gizliyor…
Kimden gizliyor gerçekte?
Bu soruya vereceğimiz doğru cevaplar Türkiye’nin bir çok sorununu ve ibretlik durumunu da ortaya koyacaktır…
Aynı zamanda bir vergi uzmanı olarak vergi demişken konu ile ilgili bir başka garabeti de yazayım. Yukarıdaki vergi ile ilgili psikolojik bir sorun gibi duruyor bu ise vergi sistemimiz ile ilgili…
2019 Bütçesinde Kurumlar vergisi tahmini 74,2 milyar lira, damga vergisi ise 20,8 milyar lira…
Kurumlar vergisi 700 bin küsur şirketimizin kazançları üzerinden ödemeleri gereken bir vergi. Oranı kazancın yüzde 22’si.
Damga vergisi binde düzeyinde ödenmesi gereken uydurma, saçma, çağ dışı bir vergi.
Soruyorum; damga vergisinin 21 milyar olduğu bir ülkede kurumlar vergisinin en azından ne kadar olması gerekir?
Vergiye ilişkin garabetler çok fazla. Yazmağa kalksam sıkılırsınız diye çekiniyorum. Sonuçta vergi sevimsiz bir konu. Ancak vergi çok önemli bir konu aynı zamanda. Birilerinin uğraşması ve bilmesi gereken çok önemli bir konu… Yıllardır bilmesi gerekenler bildikleri halde gerekenleri yapmadı/yapamadı ve vergi reformundan kaçınıldı hep. Bugün geldiğimiz noktada sistem çalışmıyor… Vergileri artırsak da azaltsak da sonuç pek değişmiyor. Beyana dayanan ve vasıtasız vergilerin payı gün geçtikçe azalıyor…
Vergi kazanç üzerinden değil de harcama üzerinden ödenen, adaletsiz bir hal aldı artık. Kayıt dışılık çok yüksek. Vergi beyan edip ödemeyenler de had safhada. Sürekli af çıkıyor. Kazananın vergi vermediği bir ülke olduk. Daha doğrusu devletin vergi alamadığı bir ülke olduk…
Devlet vergi alamıyor, vatandaş kazancı üzerinden vergi vermiyor ise çok şey yitmiş, çok sorun var demektir. Fakat en başta; Devlette sorunludur, toplumda sorunludur…
Maalesef öyle…
Vergi rekortmenleri açıklanınca bazı şeylere canım sıkıldı, tam da bütçe ile uğraşıyorum, bazılarını paylaşayım istedim sizlerle…