Cem Uzan uzun bir aradan sonra Habertürk’ün Ankara Komutanı Taki Doğan’a konuştu..
Sol yakasında belli-belirsiz Genç Parti rozetiyle oldukça şıktı..
Sembolleri aklında tutmayı daha iyi beceren Türk toplumunun önüne, daha belirgin bir Genç Parti ‘rozet’i ile çıkabilirdi..
Liderler televizyona çıktığında, Türk Milletinin yarısı ”ne diyor?”, diğer yarısı da ”ne giymiş?” diye bakıyor..
Sinema’da oynayan filim yerine, filmi izleyen insanların reflekslerini gözleyen bir damarımız var bizim..
Uzan, ilk 5 dakika biraz ‘tutuk’tu..
Bir parça gerginlik, bir parça da”süreci iyi götürdüğünden emin olmaya çalışan” bir lider telaşındaydı...
Giderek açıldı.. Başbakan Erdoğan’la ilgili ”kendisini Belediye Başkanlığından tanırım” ifadesinde, gizli bir ironi saklıydı..
Kimbilir, belki de;”O daha cılız bir siyasetçiyken, sahibi olduğum ekranlara çıkmak için yardımcılarımdan tavassut beklerdi” gülüşü vardı..
Taki Doğan iyi sorular sordu..
“Başbakan Erdoğan’la karşılaşsanız, tepkiniz ne olurdu?”
Uzan “Devlet adamlarına yakışan bir karşılaşma olurdu” mealinde cevap verdi..
Her şeyden öte ropörtajın en önemli bölümü, daha doğrusu en mühim cevabı bambaşkaydı:
Taki Doğan’ın ”AKP ile koalisyon kurarmısınız” sorusuna”ASLA” cevabıyla çok önemli bir mesafe aldı Cem Uzan...
CHP dahil hiç bir muhalefet lideri, “AKP ile koalisyon yapamısınız?..” sorusuna”ASLA” diyemediler..
Seçim sonrasının ne olacağı, nasıl olacağı belli değil. Bu “ASLA’nın seçim sonrasında hükmü olmayabilir, ama şu anda çok önemli. Ve hatta hayati..
Uzan, Genç Parti’yi diğerlerinden ayrıştırdı, başkalaştırdı..
“Ben, onlara benzemem, muhalefetin odak merkezi burasıdır” mesajını verdi..
Öyle ya, iktidarla bir öte kavşakta buluşacaksan, adına niye muhalefet desinler ki?..
Cem Uzan’ın”seçime tek başımıza gireceğiz” sözleri de çok önemliydi..
Olması gerekenin bir parça gecikmeyle gerçekleşmesiydi..
Küçük te olsa, ittifak için bir rezervi vardı ama psikolojik üstünlüğü eline aldı..
Zaten bu restten sonra niyeti olan Genç Parti’ye ‘alo’yu der....
GENÇ PARTİ YAŞLANMAMALI!..
Genç Parti’nin müstakbel gücünü hisseden, ya da gidecek yeri olmayan eski siyasetçi, ve
Bazı bürokratlar, partinin kimyasını bozabilir...
Bir tek kişi bile algıyı ters-düz edebilir...
Yıkıcı, kaşarlı ve enaniyet güden profiller her şeyi yerle bir edebilir...
Toplumun manevi hassasiyetlerinin karşısında olmakla tanınan, Cumhuriyetin ortak değerleriyle rüşt ispat etmeye çalışanlarda, dini siyasi çıkarları için kullananlar kadar tehlikeli ve tahrip edicidir...
Dikkat edin; hiç bir dönemde iktidarlara kızan seçmen kitlesi bu kadar “başını nereye vuracağını bilemez” halde olmadı..
Ya da ben hatırlamıyorum..
Evet, “kararsızlık” bu milletin hamurunda var ama, “kararlı” bir duruş göremeyen seçmen ne yapsın?...
Yayık ayranı gibi sallananlardan bıktı bu millet...
8 ay önce yüzde 12,5 oy alacağını yazdığım Cem Uzan’ın bana göre şimdi sahip olduğu net oy yüzde 9..
Sahaya çıkmayan bir parti için bu oran olağanüstü...
Bu oran yüzde 16’lara kadar tırmanabilir...
Genç Parti’nin sıçrama marjı çok geniş...
Koalisyon ortaklığına kadar yolu var...
Taksiciler, gençlerin “ortalık biraz hareketlensin” diyen bir bölümü, göçmen vatandaşlarımız, Genç Parti'nin lokomotifi durumundalar..,
AKP’den psikolojik içi yananlar CHP’ye, somut olarak yaralananlar ise Genç Parti’ye oy vermeye hazır...
Seçmenin içi yanmış, ‘kimin içi yangın?’ diye baktığında Cem Uzan’la göz göze geliyor!..
40 milyar doları gidenle, mahsülünün parasını alamayanların acısının aslında farkı yoktur!..