Cemil Çiçek Sabih Kanadoğlu Hattı
Seçimler yaklaştıkça Anayasa değişikliği AKP yönetiminin en önemli kozlarından biri haline geliyor. Ancak partinin en azından referandum için gerekli 330 sayısını bulup bulamayacağı en önemli tartışma. Burada iki görüş hakim. Partinin Erdoğan’a yakın ve nispeten genç kurmayları anayasa değişikliğinin yapılmasından yana. Ancak Türk siyasi tarihinin neredeyse son 30 yılının değişmezi olan Cemil Çiçek ve ekibi ise anayasa değişikliği yapılamayacağı görüşünde. Önceki hafta MYK’da da benzer konunun gündeme geldiği öğrenildi. Cemil Çiçek’in uzun uzun anayasayı nasıl değiştiremeyecekleri şeklinde özetlenebilecek konuşmasından sonra Erdoğan’a yakın genç isimlerden biri söz alarak, Cemil Çiçek’i sert şekilde eleştirdi. Hatta ileri giderek Sabih Kanadoğlu’yla aynı şeyi söylemekle suçladı. Toplantıdaki yekün çoğunluk da onaylar tarzda davranınca Cemil Çiçek’in yutkunmak zorunda kaldı...
Nimet Abla
Meclis Başkanlığı seçimlerinde Nimet Çubukçu’nun ismi Erdoğan’ın masasındaki en önemli seçeneklerden biriydi. Son dönemeçte Erdoğan yarımşar saat aralıklarla Mehmet Ali Şahin, Nimet Çubukçu ile görüştükten sonra kararını Şahin’den yana koydu. Çubukçu ise kendisine gelecek dönem için seçimlerden sonrasına söz verildiğini yakın çevresine fısıldıyor. Çubukçu siyasete jübilesini Meclis Başkanlığıyla yapacağını belirtiyor.
Ters Vuruş!
Murat Çelik’le Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil’in arasının bozulduğu ve aralarının maaş ayarlaması nedeniyle açıldığını haberleri kulislerde oldukça yankı buldu.
Ancak konu göründüğünden daha derin sularda seyrediyor... Murat Çelik’in Dündar&Özdil ekibi ile arasındaki soğukluğun, Çelik’in “bilinçli tercihi” olduğu yönünde kuvvetli bilgiler var…
Star TV’nin yeni patronuna yani Koza Grubu’na, Murat Çelik’in geçişi için yapılmış planlı bir gerilim…
Murat Çelik’in, muhabirlerine “Star’ın tepesine geleceğim” dediği biliniyor. Bunun altyapısının hazırlanması için Murat Çelik’in fikren de Koza Grubu’na kendini kabul ettirmesi lazım.
Oysa Star TV’ye geçtikten sonraki çizgisi buna engel. Burada bir kırılma yaşanması gerekiyor. Yeni patrona “Benim zaten onlarla aram bozuk” diyebilmesi gerekiyor. Aradaki soğukluğun altyapısı budur.
Murat Çelik, 28 Şubat sürecinde oldukça etkin bir gazeteciydi. 28 Şubat’ta ortalığı kasıp kavuran, her gün derinliği olan bir kaset, görüntü ortaya çıkartan Ali Kırca’nın sağ koluydu ATV’de.
Devam eden süreçte birkaç kurum değişikliğinden sonra Star Gazetesi’nin Ankara temsilcisi oldu. Star Gazetesi o dönemde Cem Uzan’ın sahipliğindeydi. Fatih Çekirge ve Murat Çelik bu sırada yeni kurulan AKP’ye ilk savaşı başlatan isimlerdi. Başbakan Erdoğan’ın sakallı Taliban liderin yanında diz çökerek oturur halde çekilmiş fotoğrafı da bu süreçte Star’ın manşetlerindeydi.
Genç Parti’nin kurulup rüzgar estirdiği günlerde de Uzan’a en yakın isimlerden biriydi Murat Çelik. Ergenekon belgeleri ve Can Ataklı dahil anlatılan anılarda Cem Uzan’ın o günlerde “darbe olacağına” inandırıldığını öğreniyoruz. Uzan bir darbe olacağına kurumlarındaki yönetici pozisyonundaki gazeteciler tarafından inandırılıyor ve kavgasını hızlandırıyordu. Bu ruh durumunda AKP’ye alenen savaş ilan ediyor, ağır hakaretler, hatta küfürler ediyordu. Bu süreçte Murat Çelik açık açık bunun bir savaş olduğunu ve bu savaşı kazanacaklarını söylüyordu.
Erdoğan’a yönelik “Gücün Buna mı Yetiyor Kalleş” şeklinde Star Gazetesi’nin manşet attığı günlerde Murat Çelik, Ankara Temsilcisiydi.
Ancak beklenen gerçekleşmedi. Uzan’ın inandırıldığı darbe olmadı. Savaşı Cem Uzan kazanamadı.
İşte bu süreçte gemiyi terk etmeler başladı. Murat Çelik ilk istifa edenlerdendi. Sonrasında ise 180 derece dönerek AKP’ye tam destek veren Ilıcak’ların Tercümanı’nda yazmaya başladı. Herkes bu muhteşem dönüşle şok olmuştu.
Ancak bu ilk dönüş değildi. Murat Çelik, Tercüman’da bu sefer AKP’nin yönetimine ve Başbakan’a yaklaşmaya çalışıyordu. Bu sırada Tercüman el değiştirdi ve Ciner Grubu’na geçerek Bugün ismini aldı.
Bugün Gazetesi Ciner Grubu’na geçince yeniden Yılmaz Özdil etkisine girdi. Murat Çelik de Ankara temsilcisi oldu. Ve ibre yeniden AKP’ye çakma yayınlarına döndü. Bu kısa aralıkta Akın İpek, Bugün gazetesi’ni aniden satın aldı.
Murat Çelik yeniden AKP yönetimine ve Başbakan’a yaklaşmaya çalıştı. Ancak bu uzun temsilcilik sürecinde birkaç düşük profilli bakanla röportajı dışında hiçbir etkili haber çıkaramadı hükümet kanadından. Ve hükümete hiçbir zaman yaklaşamadı, düzenli ilişkiler kuramadı.
Sonrasında Yılmaz Özdil, Star TV’nin tepesine gelince çok güvendiği Murat Çelik’i hemen transfer ettirdi. Murat Çelik, Doğan Grubu’nun sakin sularına ve güçlü surlarına katılmanın etkisiyle bu kez daha keskin bir dönüş gerçekleştirdi.
Özellikle Ergenekon sürecinde, Murat Çelik çok sert yayınlar yaptı. Ergenekon Savcıları, Operasyonu yapan Emniyet birimlerini yerden yere vurdu. Hele Sabih Kanadoğlu’na üst üste yaptığı yayınlarda sertlik dozu tavan yaptı.
AKP’nin resmen suç duyurusunda bulunduğu Albay Dursun Çiçek imzalı İrticayla Mücadele Eylem Planı gündeminde tavrını Dursun Çiçek’ten yana koydu. Dursun Çiçek’in mektubunu kamuoyuna yansıtan kişi Murat Çelik oldu.
Şimdi ortada yeni bir durum var. Farklılık ise Murat Çelik’in bu kez denklemi Yılmaz Özdil üzerinden değil kendi üzerinden kurmak istemesi…