5 gün önce.

25 Mart tarihli "CHP'nin Muharrem İnce'ye götürecegi teklif" başlıklı yazımı hatırlayanlarınız olabilir.

Yazının ilgili bölümü şöyleydi;

"İnce'nin somut bir şeyler almadan evet deme ihtimali sıfır.

Cumhurbaşkanı adaylığında en yüksek imza noktasına gelse de, İnce'nin kamuoyunda estirdiği rüzgâr kadar kuvvetli olmadığı ortaya çıksa da, partisinin bir miktar  oy alabileceği de görüldü.

Kılıçdaroğlu bu gri alanı anket, istişare ve görüşmelerle netleştirmek istiyor.

Fakat şunu söyleyebilirim ki; bugün itibariyle Kılıçdaroğlu'nun aklında İnce'ye ne bakanlık, ne de cumhurbaşkanı yardımcılığı var.

Kılıçdaroğlu, İnce'ye sadece 2 vekillik teklif etmeyi düşünüyor."

* * * *

Evet, Kılıçdaroğlu İnce'ye gitmeden önce anket yaptı. Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ve Bakanlık da teklif etmedi. Bunları bildiniz ama 2 vekillik konusunda yanıldın dediğinizi işittim!

Hayır!

İnce'nin yanına gitmeden önce CHP'li bir üst düzey yönetici, Kılıçdaroğlu'na "Efendim pazarlık kapısı açılırsa bizi hangi noktaya çekeceğini bilemeyiz. Siyasi tecrübesi yüksektir. Elimizi versek, kolumuzu kurtaramayız!" deyince, bu 2 vekillik teklifi de rafa kalktı.

Kılıçdaroğlu, dün İnce'yi Memleket Partisi Genel Merkezi'nde ziyaret etti.

Bu ziyaret önemli ve doğruydu.

Cumhurbaşkanı adayı ve ana muhalefetin lideri olarak İnce'nin ayağına kadar giderek stratejik ve mutevazı bir adım attı.

Sıcak patatesleri İnce'nin ellerine bırakıp partisine döndü!

Günlerdir şu makam bu makam teklif edilecek diye yazılan-çizilen  görüşmede, Kılıçdaroğlu İnce'ye sadece "Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunlar büyük. Birlik içinde bu sorunların altından kalkmamız gerekir!" dedi.

Kapıda Kılıçdaroğlu'nu uğurlarken uğradığı hayal kırıklığı yüzüne vurmuş, yüzü kıpkırmızıydı.

İçeride tartışma yoktu ama hararet ve psikolojik savaş vardı!

Mealen şu konuşmalar yapıldı.

 -Yağmur da iyi yağdı!

+ Evet, evet berekettir.

- Ankara'nın bir yerine yağıyor, diğer yerine yağmıyor.

- Hakikaten mevsimler kaydı!

Konuşmalar böyle uzayıp gitti ve sohbet-çay faslı ile sona erdi.

Somut teklifi görüşmenin sonuna kadar bekleyen İnce, beklediği teklif gelmeyince, örtülü yanıt için Memleket Partisi Genel Merkezi'nin önünü seçti!

Cumhurbaşkanlığı adaylığında içinde ukte kalan, Kılıçdaroğlu'nun "Gel bakalım Muharrem!" sözünün kendine göre intikamını, Kılıçdaroğlu'nu uğurlarken şu sözlerle almaya çalıştı;

"Hoş geldiniz, güle güle! " 

İnce, daha sonra hayır dese de, araya kelime koymadan, "Hoşgeldiniz- Güle Güle!" demenin, "Gidişin olsun da dönüşün olmasın!" anlamına geldiğini, bu coğrafyada yaşayan herkes bilir!

Velhasıl bundan sonrası psikolojik savaş!

Geriye dönüş var mı?

Çok zor ama denenecek!

Olmazsa, ikinci turda!

MİT MÜSTEŞARI YERİNDE KALABİLİR!

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ikinci siyaset denemesi de Erdoğan tarafından bloke edilebilir.

Erdoğan'dan İlk seferinde izin al(a)madığı için geriye dönmek zorunda kalan Fidan'ın bu seçimlerde Cumhurbaşkanı Yardımcısı ya da Bakan olma isteği Ankara'da sıkça seslendiriyordu.

Tayyip Beyin, Hakan Fidan'ın isteğine bu sefer sıcak baktığı kulislerde konuşuluyordu ama Fidan'ın yerine tam anlamıyla güvenebileceği bir ismi bulamadığı için, Hakan Fidan'ı aynı görevde tutabileceği ihtimali giderek ağırlık kazanıyor.

En azından bugün itibariyle!

TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!