Milletvekili listelerinin oluşması hakkında AKP ile ilgili çok derin bir aday analizi yapmanın anlamı yok. Çünkü orada lidere kesin bağlılık var. Göreceksiniz listede olmayanlar bile seslerini çıkarmayacaklar. Çünkü listede olsalar da olmasalar da iktidardan düşmek istemiyorlar. Ayrıca AKP’liler için biat kültürünün bunda etkisi var. Kısacası Başbakan R. Tayyip Erdoğan çok rahat ve ne derse o olacak.

MHP’de de üç aşağı beş yukarı durum aynı.

Bugün aslında CHP, PM ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun kader günü.

Kılıçdaroğlu Genel Başkan seçildiğinden bu yana engellerle karşılaştı. Önder Sav ve Deniz Baykal’ın birçok manevrasını atlattı. Bu iki gurup ise hesaplarını seçim sonrasına ertelediler. Bir süredir telaffuz edilen, Kılıçdaroğlu’nun başarı barajı % 30’dur, söylemi boşuna değil. Kendileri bu hedefi yakalayamayanlar, bilerek bunu ortaya atıyorlar. Amaçları gayet açık; seçim sonrası Kılıçdaroğlu ile hesaplaşacaklar.

Olağanüstü Kurultay’da istediği gibi PM yapan Kılıçdaroğlu ise bugün liderliğinin ikinci aşamasına geçecek. Yani PM’den sonra TBMM’de kendi kadrosunu kuracak. Bunu yaparken de “Herkes için CHP” sloganına uygun olarak kapsayıcı davranmak zorunda. Yoksa CHP daha en başından inandırıcılığını kaybeder. PM üyeleri de bu gerçeği görmek zorundalar. Aksi halde kendilerini herşeye ve herkese rağmen seçen Kılıçdaroğlu’nun önünü tıkamış olurlar. Ben CHP PM’nin büyük çoğunluğunun Kılıçdaroğlu’nu üzmeyeceği kanaatindeyim. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun kaybı ilk Kurultay’da bu PM’nin tasfiyesi ile sonuçlanır. Üstelik “Yeni CHP” diyerek kendilerini  umutla seçen ve Kılıçdaroğlu’na kredi açan Büyük Kurultay’ın iradesine ters düşmüş olurlar.

Aslında bu süreçde Önder Sav ve ekibinin aday bile olmamaları gerekirdi. Bu sadece onların yıpranmışlıklarından değil, Büyük Kurultayı iradesine de uygun olurdu. Ne yazık ki bu siyasi olgunluğu gösteremediler. Özellikle Önder Sav kamuoyu için sembol bir isim. Tekrar listede olması halinde Kılıçdaroğlu’nun “değişim” iddiaları inandırıcılığını kaybeder. Tabii aynı şeyi Baykal için söyleyemeyiz. Çünkü Baykal, parti yenileşirken kökleri ile ilişkinin kopmamasının delilidir.

Son olarak şunu söyleyebilirim; belirlenecek milletvekili listesi Kılıçdaroğlu’nun ve PM’nin kaderini doğrudan etkileyecektir. Bu liste CHP’nin içte ve dışta yaşaması kaçınılmaz olan mücadelenin yığınağıdır. Yığınakta yapılan hata ise süreç boyunca telafi edilemez.