Cüppeli Ahmet Hoca’nın anlatım tarzına kişisel olarak sempatim vardır. Nüktedan, çelebi ve konusuna hakimdir. Buraya kadar hiçbir sorun yok. Sorun, 15 Temmuz sonrası yaşadığımız ağır travmanın rehberliği bize gösterdi ki; sempati ya da duygusallıkla bu vatanı savunamayız.
Bu girişi yapmamın nedeni, Cüppeli Ahmet Hoca’nın değişik zamanlardaki ağır savrulmalarına makul yanıtlar bulmakta zorlanmam.
Şimdilik birkaç örnekle yetineyim;

DARBENİN 1 NUMRASI CÜPPELİ’Yİ NEDEN ZİYARET ETTİ?

Isparta eski valisi Memduh Oğuz, FETÖ soruşturmasında tutuklandı. Peki, Memduh Oğuz kimdir? Bu sorunun cevabı bizi bilinmeyen yenilere doğru götürüyor. Bazı sırların kapısını aralıyor. En azından cevaba muhtaç bırakıyor. Bu SIR, 15 Temmuz Darbesinin sivil 1 numarası olarak aranan, Cübbeli Ahmet Hoca'yı hapishanede ziyaret ederek FETÖ liderinin hediye ve mesajlarını hapishanedeki  özel bölmede Cüppeli Ahmet Hoca’ya ileten Adil Öksüz'ün SIR plakalı arabası değil elbette.
Cüppeli Ahmet Hoca’ya FETÖ örgütünün ne kadar önem verdiğini, darbenin 1 numaralı isminin Cüppeli Ahmet Hoca’yı ziyaretinden anlayabiliriz.
Dikkat!

DARBENİN 1 NUMARASINA CÜPPELİ İLE GÖRÜŞMESİ İÇİN ARACILIK EDEN GAZETECİLER VE SİYASETÇİLER KİMLER?

Darbenin 1 numaralı isminin Cüppeli Hoca’yı bizzat ziyaretinden söz ediyorum!
Ve bu ziyaret sonra serbest bırakılış!
Cüppeli Hoca’nın, darbenin 1 numaralı ismi ile ne işi olabilir ki?
Ve tabi bu ilişkiyi, bu ziyareti kim sağladı?
Sorulardan birisi de şu; Eski Vali Oğuz'un Cübbeli Ahmet ile ilişkisi ne olabilir ?  Bu bağlamda Cüppeli Hoca da bilerek ya da bilmeyerek bu ilişkinin içinde mi?
Ne alaka demeden, konuyu açalım;
Isparta Eski Valisi Memduh Oğuz, Cübbeli Ahmet Hocanın, yani Ahmet Mahmut Ünlü'nün avukatı Fatih Oğuz'un babasıdır.
Tutuklanmaya değecek kadar FETÖ ile bağlantısı açık olan bir babanın başarılı oğlu avukat Fatih Oğuz…
Baba’nın suçu oğlundan sorulamaz elbette. Suçun şahsiliği var ama bu durum bize bir şüphe damarı da açıyor doğrusu.
Öyle ya; Devletin Valisi FETÖ’cu olduğu için tutuklanmış, bu Vali’nin oğlu da Cüppeli Ahmet Hoca’nın tam yanında ve onu savunuyor!
Lügat’ta şüphe diye bir kavram varsa, bu zamanlar için geçerlidir.
FETÖ mağduru ve FETÖ ile mücadele ettiğini iddia eden Cübbeli Hoca’ya FETÖ’den babası tutuklanan bir kişinin oğlunun rehberlik etmesine, Cüppeli Ahmet Hoca’nın izin vermesini tevakkuf olarak değerlendirmek olağan aklı zorluyor. Çok zorluyor.

BU KADAR “SIR” FAZLA DEĞİL Mİ?

FETÖ’nün sistemi özellikle 15 Temmuz sonrası önemli ölçüde çözüldü. Tutukluluk süreçlerinde FETÖ’nün iliştirdiği avukatların FETÖ ve tutuklular arasında özel ilişkileri yürüttüğü artık SIR değil. Cüppeli’nin avukatının böyle bir pozisyonu var mı, yok mu bilemeyiz ama babasının FETÖ’den tutuklandığını, Cüppeli Ahmet Hoca’nın sıradan bir kimlik olmadığını düşündüğümüzde, irdelenmeye layık bir vaka’nın nur topu gibi önümüzde durduğunu söyleyebiliriz.
Avukat Fatih Oğuz'un Cübbeli Ahmet Hocanın tutukluluk süreci ve dosyaları ile ilgili FETÖ’ nün yargı ve emniyetteki elemanları ile diyalogları inşa edip, etmediğini bilmiyoruz ama bu yanıta muhtaç bir soru değil midir?
Fatih Oğuz değilse, kim, ya da kimler açtı bu koridoru?
Bu koridorun labirentlerinde tanınmış ve iktidarın yanındaymış gibi görünen gazeteciler de var mı?
Avukat Fatih Oğuz, babası eski Isparta Valisi Memduh Oğuz’un, FETÖ içindeki etkin durumundan yararlanarak Ahmet Mahmut Ünlü'yü İsmailağa Cemati liderliğini ele geçirmesi için yürütülen sürece destek verdiği yönündeki kamuoyunda oluşan tereddütler de giderilmelidir.
Cübbeli Ahmet’in tutukluluk sürecinde mahkemede yürüyen davalarından çok FETÖ ile siyasal pazarlıkların yine bu kanal üzerinden yürüdüğü iddiaları doğru mudur?
Yine Cüppeli Ahmet Hoca’ya dönelim;

SÖYLEM VE EYLEM NEDEN UYUŞMUYOR? NEDEN?

Hapishane çıkışı Fetö liderini övücü açıklamaları, hapishanede FETÖ liderinin özel Elçiler ve hediyeler göndermesinin yine bu çerçevede ele alınması gerektiği konuşulan konular arasında yer alıyor.
Meselenin özü şu değil midir?
Ne söylediğiniz değil, ne yaptığınız mühimdir.
Cübbeli Ahmet hocanın Cumhurbaşkanının yanında duran görüntüsü yanında ZAMAN ZAMAN 17-25 Aralık  gibi kritik süreçlerde FETÖ’nün infaz etmeye çalıştığı bakanlara yönelik sert çıkışlarının da  FETÖ den gelen telkinlerle gerçekleştiğine inanan geniş bir kesim de var.
Yine belli aralıklarla din adamı gibi değil siyaset adamı gibi iktidarı eleştiren açıklamalarda bulunması, 15 Temmuz darbe gecesi net olmayan tutumları, FETÖ dururken kendi Cemaati ile ilgili şüpheli, kafa karıştırıcı açıklamaları, ayrıca darbe gecesi net olmayan durumunu örtmek adına, sıra dışı  faaliyetler ve tv programları yapması gibi sayısız dedikodu medya gündemini meşgul etmeye başladı.
Bir başka paradoks ise, Cüppeli Ahmet Hoca’ya ekranlarını açan gazetecilerin bir bölümünün FETÖ ile anılır olması!
Bitmedi!

DİĞER AVUKATI DA MAVİ MARMARA’DAN!

Ahmet Mahmut Ünlü'nün ikinci bir avukatı da Mavi Marmara avukatlarından Cihat Gökdemir…
Hani şu Mavi Marmara konusunda iktidarla yaşanan gerilimler, Mazlumder ve Gökdemir'in PKK ve bölücü terör konusundaki verdikleri mücadele ile Cübbeli Ahmet hocanın bu konudaki söylemleri arasındaki terslikten süreçleri geriye dönerek bir düşünelim!
Cübbeli Hoca’nın etrafında bilerek mi, yoksa belli telkinlerle mi böyle bir savunma hattı ya da ilişki hattı oluşturduğu sorusu net olgularla yanıtlanmaya muhtaç…
Tam bu noktada bu kuşku damarlarına kan pompalayan bir haber çıktı karşımızda.

BACANAK, CÜPPELİ’YE NEDEN ,”SUS!” DEDİ VE O BACANAK ŞİMDİ NEREDE?

Yenişafak, 18 Austos 2106 tarihli manşetinde, Cüppeli Ahmet Hoca’nın da intisap ettiği Mahmut Ustaosmanoğlu’nun bacanağı Muhammed Keskin’in darbeye destek verdiğini manşetten açıkladı.
Evet, buna da şöyle bir yanıt verebilirsiniz, “Cüppeli Ahmet Hoca’yı bu bağlamaz!”
Doğrusu bu makul bir yanıt ama şu bağlar mı acaba Cüppeli Ahmet Hoca’yı?
Yenişafak’taki aynı habere devam ediyoruz;
Cübbeli Ahmet Mahmut Ünlü’yü arayan Keskin, “Sakın evden çıkma, hiçbir yere demeç verme” dedi.
Gece 02:00’a kadar bu telefonla susan ya da susmak zorunda kalan Cüppeli Ahmet Hoca açıklamasını sabaha karşı yapıyor!
Ve yine aynı haberde kritik bir kelime daha var;
Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi’yi adeta Kavacık’taki Külliye’ye hapseden bacanağı Muhammed Keskin…

CÜPPELİ ARTIK KONUŞMALI!

Mesele şu aslında; Söylemlerle eylemlerin bu kadar ters olması normal mi?
FETÖ’nün Cüppeli Ahmet Hoca’ya haksız bir şekilde çile çektirdiğini, pusu kurduğunu hepimiz biliyoruz. İşte tam bu noktada şu soruyu sormalıyız;
Cübbeli Hoca’nın hala FETÖ nün elinde bilgisi ve belgesi var da onların kontrolünde mi hareket etmek zorunda kalıyor ?
Toplumun geniş kesimini etkileyen, sevilen, domino eden Cüppeli Ahmet Hoca’nın, bu konularda doyurucu açıklama yapmasını, kendisini seven de sevmeyen de bekliyor. Cüppeli hem kamuoyu hem de toplumsal saygınlığı olan ve şiddetin her türüne karşı olduğu bilinen hocası Mahmut Ustaosmanoğlu için artık konuşmalı!