Demokrasi, halkın sandığa giderek oy vermesi ile başlayan uzun ve insani bir maraton.
Aslında zor bir tercih ama demokrasiden daha iyi bir seçenek henüz bulunamadığı için yolumuza böyle devam edeceğiz.
Hayatta istediğimiz her şey nasıl güzel gelişmiyorsa, demokrasilerde de her zaman istediğimiz seçenekler işaretlenmez.
Tahammül ve empatinin demokrasi treninin yakıtı olduğunu düşünüyorum.
HDP’nin PKK’nın alt organı olduğu bilinmesine rağmen, en milliyetçi partiler bile HDP’ye verilen oyların arkasında halk desteği var diye, belli bir empati ve hoşgörü geliştirmediler mi?
Yalnızca siyasi partiler mi?
Sokaktaki sıradan vatandaşlar da, “Belki de değişecekler?” umudu ile HDP’ye gizli bir kredi açtılar.
HDP bu kredileri hovardaca harcadı.
Kobani kalkışmasının mimarı oldular…
Ensesine kurşun sıkılan polis için de, evinde Vali ağırlayan muhtarın öldürülmesinde de net bir tavır ortaya koymadılar.
Daha 2 hafta önce musluktan kan akan afişlerini duvarlara yapıştırdılar.
Ve nihayet 2 gün önce PKK, bir Kürt kardeşimize içinde mühür olan bir tehdit mektubu gönderdi.
Mektupta şunlar yazıyor;
"Biz bir hususa anlam veremiyoruz. Yani AKP bu kadar kirlenmişken nasıl olur da yanında yer alıyorsunuz. Ya anlamıyorsunuz ya da sizi satın alacak paralar akıtmaktadır. Eğer bu duyduklarımız gerçek ise o paraları burnunuzdan getirmesini gayet iyi bildiğimizi sizin de bilmeniz gerekli. Eğer sizin ailede tek bir oy AKP veya başka bir partiye gitsin o zaman hesabımız da büyük olacağını sizin bilmeniz gerekir."
Yalnızca bu kadar mı?
Terör örgütü, Muş’un Varto İlçesi'nde bir uzman onbaşı ve saha çalışmasına çıkan uydu kontrolü personelini kaçırdı.
Allah aşkına;
Bu kadar illegal eylemleri, legal olduğunu söyleyen bir parti neden kınamaz?
Neden?
Talat Atilla/Güneş