28 Şubat üzerine yazmak istemedim. İstemedim çünkü, hemen herkes istismar etmeye, kendine pay çıkarmaya çalışıyor. Hemen herkes kendini çok demokrat başkalarını demokrasi düşmanı gösterme gayretinde. Allah aşkına hangimiz 28 Şubat’ta demokrat bir tavır koyabildik. Bu günden değil, o günlerden bakın… Tavır koyabilen birkaç kişi yada kurum da demokratlığından mı yoksa çıkarları zedelendiği için mi tavır koymuştur inceleyin lütfen…
Bana göre maalesef toplum olarak demokrasiden çakmışız…
Bugün herkes o günleri eleştiriyor, demokrasi kabadayılığı yapıyor, kendinden başka herkesi suçluyor. Tamam o günlerde askerler suçlu da sanki işadamları ve gazeteciler değil mi?
Ya üniversite hocaları, aydın geçinenler?
Peki biz her darbede Amerikan parmağı olduğunu biliriz de bu darbede neden yabancı parmağı aramayız?
ABD istemeseydi, izin vermeseydi iktidara karşı yapılanlar gerçekleşebilir miydi?
Burada devam etmesi gereken bir soru daha var; Eğer, 28 Şubat’ın arkasında ABD varsa sebebi ne? Ne amaçla var dı?
Uzatmayalım, işin esası 28 Şubat’ta demokrasi dersinden çaktık…
***
AKP İktidarı yılbaşından beri önemli kanun tasarı ve tekliflerini TBMM’ye getiriyor. Örneğin, MİT Kanunu, Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu, Emekli İntibak Kanunu, Çek Kanunu, Toplu Sözleşme Kanunu, v.s. Ancak bu kadar önemli kanun tasarı ve tekliflerini Meclis’e getiren iktidar nedense gerekli detay çalışmaları yapmıyor. Konular Meclis’e gelmeden önce yeterince veya bazen hemen hiç ilgili sivil toplum ve meslek kuruluşlarında kısaca kamuoyunda görüşülmüş olmuyor. Uzlaşma aranmıyor, farklı görüşlere imkan verilmiyor.
Bunun son örneği 4+4+4 diye bilinen temel eğitimle ilgili yasa teklifi…
Bir sabah aniden Meclis’e sunulan bu yasa teklifi haklı tepkiler görünce oldukça değiştirildi. Boşuna zaman ve efor kaybettik. Beğenelim, beğenmeyelim sonuçta daha önce bu konuda uzmanlara bir çalışma yaptırmış bir STK olarak TUSİAD medenice görüşünü açıklayınca Başbakan ve iktidar yetkililerinden ağır fırçalar yedi… Hatta ortak Mardin Programı dahi iptal edildi. TÜSİAD’ın geçmişinde güzel demokrasi örnekleri yok ama bu İktidarın bahanesi olamaz, olmamalı…
Yine demokrasi dersi ve yine çaktık…
***
Eğer, daha önce yaşadığımız gibi İngiliz York Düşesi tarafından aleyhimizde bir tespit yapılsa hep birlikte çok sert tepkiler verir ve işin aslını unuturduk. Oysa Pozantı Çocuk Cezaevinde yaşananlar kim tarafından tespit edilirse edilsin hepimizi utandıracak boyutta… Detaylara girmiyorum, herkes gazetelerden okuyordur. Durum gerçekten rezalet… Devletin cezalandırmak veya ıslah etmek için emanet aldığı çocuklar devlet eliyle tam bir kurban veya canavar haline getiriliyorlar. Başka izahı var mı bunun?
Bu konuda aslında bir demokrasi dersi ve yine sınıfta kaldık…
***
Galiba geçen hafta demokrasi dersinden geçen tek kurum Fransız Anayasa Mahkemesi oldu…