Halk sokağa dökülünce klasik yalan yeniden ortaya çıktı; “Faiz lobisi Ak Parti’yi istemiyor.” Tayyip Beyin tarzıyla cevap vereyim; “Hadi canım sen de, yeme bizi, senin hayatın faiz” Faizsiz diye faizli kira sertifikası (sukuk) satışını dahi AKP yapıp milleti aldatmadın mı?
Peki Tayyip Bey, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan göreve geldiğinden beri sürekli Merkez Bankası ile neden kavga ediyor, faizler düşmeli diye neden kendini yırtıyor? Faiz lobisi kimin yanında? Kim negatif faizi savunuyor?
Tayyip Beyin çıkış yeri olan milli görüşün yayın organı Milli Gazete Pazar günü manşetten 10 madde halinde neden Tayyip Beyin faiz lobisi konusunda samimi olmadığını yazmış. “Faiz ekonominin reel gerçeğidir’ dedi, 10 yıllık iktidarı döneminde faiz bütçeleri hazırlandı, Rant ve faiz değirmenine su taşındı… Her yıl en çok bankalar kazandı. Oligarklar servetine servet kattı” demiş. Haksız mı?
Tayyip Bey ve yandaşlarının artık eski söylemlerle kimseyi kandırmaları mümkün değil. Hatta Melih Beyin Pazar günü Esenboğa Havalanı’na zorla yığdığı belediyeciler ve taksici esnaf dahil. Bunu onlarda en iyi şekilde biliyorlar. Yalnız bir korkuları var; “Biz iktidardan düşersek gelenler bize bizim bizden öncekilere yaptıklarımızı yaparlar, her şeyimizi soruştururlar, hapislerde süründürürler. İktidarımız döneminde kazandığımız her şeyimizi kaybederiz”
İşte bütün mesele bu… Tayyip Bey ve yandaşları iktidarları döneminde haksız olarak kazandıkları her şeyi kaybedeceklerini biliyorlar. Bütün korkuları bu. Hesap vermekten korkuyorlar. AKP’lileri gece yarıları sokağa dökende bu korku. Ama Allah’a hesap verme korkuları yok…
Neden kişi Allah’a hesap vermekten değil de bir başka zalime hesap vermekten korkar?
Tayyip Beyinki diğer AKP’lilerden farklı olarak öncelikle hesap verme korkusu değil. Önde gelen kibir, gurur, enaniyet. Tayyip Bey iktidarda ölmek istiyor. Kimseye hesap vermeden, iktidardan düşmeden, gururu incinmeden, ölmek ve tarihe ulu bir kişi olarak mal olmak. Çünkü, Tayyip Bey kendini “seçilmiş” biri olarak görüyor. Özel biri. Herkesten farklı biri. Normal bir insan değil, Yaradan’ın özel görev verdiği biri… Mezarlıklar kendini yeri doldurulmaz sananlarla doluymuş. Tayyip Bey onlardan değil, çok daha büyük bir egoya sahip. Onlar Tayyip Beyin yanında mütevazi kalırlar.
Demokrasi denilen rejimde kurallardan biri yöneticilerin halktan ve mütevazi olmalarıdır. Bir yönetici gelir biri gider ama sistem değişmez. Gerekiyor ise bazı dönemlerde süper yöneticiler çıkarılır ama asıl olan vasat, halktan yöneticilerle ülkenin yönetilmesidir. Süper yöneticiler mutlakiyetlere ve baskıcı rejimlere ait kişilerdir. Onlarda yöneticiler insan üstüdürler. Süperdirler. Kimseye benzemezler. Ancak, süper zannedilen kişilerdir, yaptıkları değil. İcraatlar kişileri takip ederler. Yönetimlerden ziyade ön plana çıkarılan, yüceltilen, abartılan kişiliklerdir. İcraatlar, kişiler yüce oldukları için doğrudurlar, süperdirler. Bir başka yönetici yapsa yanlış olan konu, süper yöneticiler yapınca doğru olur. Onların her yaptıklarında her dediklerinde keramet vardır…
Tüm bunları yazıp-çizerken bir şey söylemem gerek. Tayyip Beyin diktatörlüğün tartışması doğrudur ama olayları çözmek için diktatörlük tartışması yeterli değildir. Yanlış anlaşılmasın…
***
Melih Gökçek, işini-gücünü bırakmış Pazar sabahına tüm Ankara billboardlarını donatmış, bir de belediye çalışanlarını tehdit etmiş; “Menderes’i astılar, Özal’ı zehirlediler, Erdoğan’ı yedirmeyiz”, “Başbakan’ı karşılamaya gelmeyeni işten atarım”
Kim bu Menderes’i asıp, Özal’ı zehirleyenler? Menderes, Erdoğan ve Gökçek’in yüzüne bakar mıydı, aynı safta durur muydu? Menderes’i astıran, Özal’ı zehirleyenler Okyanus ötesi ise Erdoğan “Eşbaşkan” olarak orayla sorunlu değil, onların has adamı. Daha “özel protokolle” ağırlanalı bir ay dahi olmadı. Ne çabuk yemek istiyorlar? Eğer, yiyecekler askerler veya beyaz Türkler diyor ise hah, hah ha… Belki Tayyip Beyle görüşmeyip Türkiye’yi küçük düşüren Fas Kralı’nı kastediyordur. Bakın bu doğru olabilir. Fas Kralı Başbakanımızı yemek istemiş olabilir…
Galiba en doğrusu Melih Beyin halkı yemek, Tayyip Beyin gözüne girmek istediğini yazmak. Bakalım bu dönem aday gösterilmeyince yine aynı yerde durabilecek mi?
***
Halkın demokratik tepkisinden sonraki AKP oyunu, “Biraz gazlarını alalım, sonra provoke edip, esnafı, toplumu bezdirip göstericilere yönlendirelim, sonra polis ve medya ile üzerlerine gider işi bitiririz, eskisinden dahi güçlü oluruz”dur.
Baştan aşağı tahrik, bölücülük ve anti demokrasi kokan şeyler bunlar. Tayyip Beyde, Melih Beyde, yandaşları da İktidarda kalmak için her şeyi yapacak görünüyorlar. Allah korkusu yok, demokrasi kültürü sıfır. Allah yardımcımız olsun.