Cumhuriyet tarihiyle eşit yaşına rağmen CHP, liderlerine kuyu kazma becerisi dışında kurumsallaşma kültürüyle tanışamadı. Varlık nedenlerinden olan “öteki” kavramına empati yapma refleksini geliştirmedikleri gibi, muhafazakar geleneği ötelerken kullandıkları “Dogmatik” gibi itici kavramların bizzat esiri oldular.
Fikri sabit kalmanın CHP’yi kutsayacağına inanırken diğer yandan zenginden oy alan parti haline gelmelerini sosyolojik bir irdelemeye bile tabi tutmadılar.
Tam da bu nedenlerden hiçbir zaman iktidara talip bile olamadılar.
CHP yönetimine talip olmayı, iktidara talip olmaya tercih ettiler.
CHP belki de dünya da ana muhalefetin iktidar adayı olmadığı tek parti.
Ya şimdi?
Doğrusu bir parça ümit verse de değişen fazla bir şey yok. Evet, Kemal Kılıçdaroğlu CHP tarihinin, belki de siyaset tarihinin en hümanist, en mütevazi liderlerinden birisi ama bu fotoğrafı değiştirmeye onun da gücü yetmiyor.
Siyasi tecrübesinin azlığından hata üstüne hata yapıyor.
Yeni CHP kavramının içini bir türlü dolduramamasından, belediye başkanlarına gereken özeni göstermemesine, yönetime aldığı bazı isimlerin niteliksizliğinden, eski kadrolarla irtibatı tamamen kesmesine kadar yarım düzine ciddi hataları var.
İşte bu hataları Deniz Baykal’ın üzerine dökülen betonları yavaş yavaş çatlatmaya başladı.
Baykal’ın genel başkanlığa aday olacağını kesin olarak öğrendim.
Baykal’ı yeniden heveslendiren projeleri değil, Kılıçdaroğlu’nun tecrübesizlikten kaynaklanan hataları.
Baykal yaşayan en tecrübeli siyasetçilerden birisi ama mekanik ruhu nedeniyle bana hiç sevimli gelmez. Önder Sav’ı da soğuk ve donmuş bir karakter olarak görüyorum.
Baykal ve Sav şu soruma cevap verebilirlerse, kendileriyle ilgili düşüncelerimi yeniden gözden geçirebilirim;
Madem bulunmaz Hint kumaşıydınız, neden bu özelliklerinizi yıllarca CHP ve Türkiye’den esirgediniz?
Son sözüm Kemal Kılıçdaroğlu’na;
Rest çeke çeke büyüyen bir siyaset grafiğiniz varken, bu kadar mülayim, bu kadar içe kapanık olmanızın size CHP liderliğini kaybettireceğini hala görmüyor musunuz?
CHP’li Başkan Fethi Yaşar; “Başbakan gibi olmalıyız!”
Geçen hafta CHP’li Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın da isminin geçtiği bir yazı kaleme almıştım. Fethi Yaşar aradı. Yarım saati aşkın konuşmasında ilginç açıklamalarda bulundu.
Yaşar’ın sözlerinin satır başları şöyle;
Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile bir problemim yok...
Bir seçim kredisi daha var ama genel merkezdeki bazı yöneticileri değiştirmeli... Partim beni Cem evi olayında yalnız bıraktı...
İlçe başkanımız haksız yere görevden alındı…
Ben ne şucu, ne bucu olurum. Esas olan CHP’dir...
Baykal’ı da, Karayalçın’ı da gördüğümde önümü iliklerim…
Melih Gökçek’in sözleri her zaman cevap vermeye değer olmadığı için her sözüne de yanıt vererek muhatap almıyorum…
Başbakan Tayyip Erdoğan, eskiye de, yeniye de saygılı olduğu için başarılı, CHP, eskiye tukaka, yeniye padişah muamelesi yapıyor...
Aday kulisleri
Yerel seçimler yaklaşırken 3 büyük ilde bazı aday adayların robot resimleri öne çıkmaya başladı. Mehmet Ali Şahin’in ismi Antalya Belediye Başkanlığı için geçiyor. Diğer öne çıkan isimler şöyle;
Ankara AK Parti; Ali Babacan, Melih Gökçek, Veysel Tiryaki, Veysel Eroğlu ve Zafer Çağlayan.
Ankara CHP; Metin Feyzioğlu, Murat Karayalçın, Fethi Yaşar ve Sinan Aygün.
İstanbul AK Parti; Kadir Topbaş’ın yaşlılığından dolayı aday yapılması zor görünüyor. Binali Yıldırım’ın ismi İstanbul için de geçiyor.
İstanbul CHP; Mustafa Sarıgül ve Gürsel Tekin.
İzmir AK Parti; Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım
İzmir CHP; Aziz Kocaoğlu’nun adaylığı yargı durumuna göre şekillenecek.
*BU YAZI TALAT ATİLLA'NIN GÜNEŞ GAZETESİ'NDEKİ KÖŞESİNDEN ALINMIŞTIR