Demokrasilerde hükümeti halk seçer.. Ne  gariptir ki, muhalefeti de halk seçer.. Bireylerin toplamıdır halk, siyasiler de bunu böyle addederler, gelenektir bu zira. Seçimler olur. Biter seçimler; çıkarlar sonra siyasi liderler kürsüye, balkona, çatıya sonuç değerlendirmesi yaparlar.

Ne derler?

Halk bize falanca mesajı verdi derler.

Ne der halk?

‘seni iktidara getirdim, ama notunu biraz kırdım’ ya da ‘iyi işler çıkardın, biraz artırdım’ der hükümet kurması için yetki verdiği siyasi oluşuma..

‘sen hazırda bekle, iktidarı denetle, göreve hazır ol’ der muhalefete.

Kimdir bunları diyen?

Halk.

Milyonarca insan devleti idare edemeyeceğine göre, milyonlarca insan mecliste kanun çıkaramayacağına göre, milyonlarca insan iktidarı denetleyemeyeceğine göre..

Ne yapar?

Kendine temsilci seçer.

İnsanlar ne yaparlar?

Kendilerine temsilci seçerler.

Ne için?

Devlet yönetilsin, Devleti yönetenler denetlensin için.

İktidar; eğitim için, sağlık için, güvenlik için, ulaşım için, kara gün için; hülasa halkını en insani şartlarda yaşatmak için vergi toplar.

Ne toplar?

Vergi toplar.

Ne için toplar?

Halkını en insani şartlarda yaşatmak için.

Kimden toplar?

Halktan toplar.

Milyonlarca insan bazı soruları tek tek soramayacağına göre, o insanların merak ettiği soruları o insanlar adına hükümete kim sorar?

Muhalefet sorar.

Kim sorar o soruları?

Muhalefet sorar.

Milyonlarca vatandaştan oy alıp iktidar olmuş hükümet, milyonlarca vatandaştan oy almış muhalefetin ‘deprem vergileri nerede?’ soruna, sevse de – sevmese de, ona o görevi veren milli irade adına  ‘harcanması gereken yere harcadık, bundan sonra da Bay Kemal’e bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanımız yok.’ der mi?

Demez.

Ne demez?

‘Bay Kemal’e bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanımız yok’ demez.

Niye demez?

Milli irade, muhalefete bunu sorsun diye yetki vermiştir de ondan.

Milli irade ne için yetki vermiştir?

Bunu sorsun diye.

Tarafsız olacağına dair ant içip, Fırat nehrinin kenarında kaybolan koyundan sorumlu olan Cumhurbaşkanı, ana muhalefet liderine küslük güder mi?

Gütmez.

Kime küslük gütmez?

Ana Muhalefet partisi liderine küslük gütmez.

Cumhurbaşkanı ne yapmaz?

Ana Muhalefet liderine küslük gütmez.

Kime küslük güdebilir?

Arkadaşına güdebilir, akrabasına güdebilir, tavlada rakibine güdebilir, bayat et veren mahalle kasabına güdebilir.. Ama Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı, Ana Muhalefet partisinin genel başkanına küslük gütmez.

Cumhurbaşkanının genel başkanı olduğu partiye üye kayıt işleri yapma hakkı kanunen vardır; ama bu iş toplumun diğer yarısını yarım bırakır, eksik bırakır, öksüz bırakır..

Devleti, geniş bir aile olarak düşünürsek, ailenin reisi kimdir?

Ana/Babadır.

Aile; bir darlıkla, sıkıntıyla, sorunla, iç ayrışmayla karşılaştığında aileyi kim toparlar?

Ana/Baba.

Ailemizin Reisi Cumhurbaşkanı olduğuna göre, Anamız / Babamız evlat ayrımı yapar mı?

Yapmaz.

Anamız / Babamız ne yapmaz?

Evlat ayrımı yapmaz.

Ne yapmaz?

Evlat ayrımı yapmaz.

Peki, yaşadığın şehri en iyi şekilde yönetmesi için; park bahçesinden, suyuna, yoluna, sosyal dayanışmaya varana kadar hepsini çekip çevirmesi için seçtiğin Belediye Başkanını ayırır mı?

 Ayırmaz.

Kimi ayırmaz?

Seçilmiş Belediye Başkanlarını ayırmaz.

Niye ayırmaz?

Onlar milli iradenin tezahürüdür de ondan.

Demek ki neymiş?

Egemenlik kayıtsız şartsız milletinmiş.

Duyamadım?

Egemenlik kayıtsız şartsız milletinmiş!