Talat Atilla Öcalan test edildi! Değişim var! Tüm arşivi yaktılar! 'Tekbirlerle gömün beni!' |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN Çakralar ve Uyanış |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva EGO İŞÇİLERİ |
Cengiz Altınsoy Benim güzel memleketim... |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar SU ÜSTÜNDE İKEN SU İÇİNDE OLMAK |
M. Kürşat Türker ZİNCİR |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Sima Güleser Polat İPİN UCU KAÇTI! |
Uğur Özteke SAĞLIKTA KANDIRMACA YENİDEN Mİ BAŞLIYOR? |
Devlet sistemleri ve devletin tutumu o coğrafyada yaşayan insanları etkiler desem inanır mısınız? Gerçekten de etkiler. Bireylerin ve toplumun zamanla alışkanlıkları oluşur, alışkanlıkları o toplumun kültürünün bir parçası olur.
Mesela, Metin Akpınar ve Müjdat Gezen. Tüm hicivlerini neredeyse Demirel iktidarı üzerine yapmışlardı. Ancak bir gün bile kimsenin aklına Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın tutuklanacağı gelmemiş, herkes rahatlıkla oyunlarına gitmiş ve gülmüştü. Hatta 12 Eylül sonrasında bile benzeri hicivleri devam etmiş, 12 Eylül rejimi dahi Metin Akpınarlara, Müjdat Gezenlere kem gözle bakmamıştı. Toplum özgürlük yanlısı ve mutluydu. Şimdi benzeri biri çıksa, iktidarı hicveden oyunlar sahneye koysa kaç kişi izlemeye gidebilir? Devlet güçleri engellemezse mutlaka kendilerini “Osmanlı” torunu sanan cahiller çıkar ve engeller. O nedenle de özgürlüklerimizin kısıtlandığını hissediyor ve mutsuzuz.
Devlet sisteminin etkisi tabi ki sadece bununla sınırlı değil. Devlet çok şeyi belirliyor ve etkiliyor. Devlet sistemleri ve uygulamaları özellikle de ekonomi alanında daha da etkili oluyor. Devletin ekonomi alanında yaptığı müdahaleler tüm toplumun huyunu-suyunu, karakterini belirlemiyor ama önemli ölçüde etkiliyor.
Son iki haftadır “Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi”nin birkaç aylık uygulama değerlendirmelerini özellikle de bütçe ve diğer yasama görüşmelerinde ki sakıncalarını yazıyorum. Yazmakla kalmıyor, TBMM Genel Kurul konuşmalarımda da anlatmaya çalışıyorum. Kimseden tepki yok. Özellikle akademik dünyadan…
Görülmesi gereken şu; Sistem çalışmıyor. Güçler ayrılığı ilkesi getireceğiz diye yola çıkanlar tam bir güçler birliği yarattılar. Bu demokrasiyi ve toplumu sıkıntıya sokacaktır ve kısa zamanda zararını göreceğiz. Özellikle yasama ayağı çalışmıyor. Meclis denetim ve yasama görevini yapamıyor. Dikkat edin yasa yapamıyor demiyorum yasama ve denetim görevini yapamıyor. Yargı tümüyle yürütmeye tabi oldu. Yürütme ise Osmanlı’da bile olmadığı kadar merkezileşti. Kamu kurumları akıllarını, hafızalarını ve devamlılıklarını yitiriyorlar.
“Boşver, kendini üzme bunlardan bir şey çıkmaz, toplumda alışır” diyenlerden olabilirsiniz. Peki şunları söyleyeyim; Bakın durum sizin algıladığınız gibi değil. Ülkesinin geleceğinden endişeli insanlar paralını yurt dışına çıkarıyorlar, 2015-16 ve 17’de yaklaşık 13.500 hesap -milyonun üzerinde döviz hesabı- yurt dışına çıktı. Yani milyarlarca dolar ülkeden kaçtı. Ayrıca, beyin göçü var. Dil bilen, yurt dışında çalışabilecek gençler çalışmak için yurt dışına gidiyorlar. Sayıları bir yılda 250 bini aştı. İş adamları yatırımlarının önemli bir kısmını yurt dışına yapıyorlar. Tutarını hesap etmek mümkün değil. Ekonomik kriz durup dururken mi oluştu?
Bu ülke sadece köyden gelip şehirde köyünü ve hayalindeki yanlış geçmişi yaşamak isteyen, gelişimini ve eğitimini tamamlamamış zıpırlara ait değildir. Hepimizin ülkemize sahip çıkması gerekir. Bu ülkeyi onlar kurmadı ki geleceğin de onlar belirlesin. Hepimiz ülkemizin geleceğinden sorumluyuz.
Akademisyenlerden başlayarak, devlet deneyimi olan ülkesini seven herkesin yeni rejimi irdelemesi ve zararlarını ve gittiği yönü anlayarak ülkesine sahip çıkması gerekir.
Unutmayalım; Sorumlu olmak özgür olmaktır. Sorumluluğu cahillere vermek mahkum olmaktır.
Hepimiz kaçamayız ki…
Hem ülkemizi bırakıp neden kaçalım ki?
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 23137 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |