Seçimin en önemli sonucu “Boşuna uğraşmayın, bunlar asla iktidarı vermezler. Bunlardan fazla oy alsanız bile bunlar sandıklarda allem eder, kallem eder yine size iktidarı vermez. Sandığa gitmeye bile lüzum yok.” görüşünün yıkılması oldu. Bu olumsuz kabul demokrasimiz önündeki en önemli engeldi, yer ile yeksan edildi seçim gecesi. Ve toplum rahatladı. Gerçekten çok önemli ve tarihsel bir başarı demokrasimiz ve toplumumuz açısından…
Seçim gecesi İstanbul sonuçlarının tam fark kapanacakken devletin AA tarafından durdurulması ise rezaletin ötesinde bir durumdu. Sırf bu nedenle o gece ölenler, yaralananlar olabilir, toplumumuzda büyük yaralar açılabilirdi. Bu kadar sorumsuz, insan sevgisinden yoksun, Allah korkusu olmayan ve pespaye bir davranışta bulunan bir AA Genel Müdürü tarihte yoktur, gelecekte de olmayacaktır sanırım. Cezasız kalmamalı…
Seçim gecesinin İstanbul sonuçlarının durdurulma anından beri tüm Türkiye özellikle İstanbul’a kilitlendi. Yarışı CHP adayı İmamoğlu önde bitirdi ama fark çok azdı. Ak Parti sonucu itirazsız kabul etmeyi içine sindiremedi ve geçersiz oylara itiraz etti. Aslında YSK uygulamalarına göre tutanağa itirazi şerh düşülmemişse yeniden sayım kabul edilmiyordu ama YSK geçersiz oyların yeniden sayımını kendini inkar ederek kabul etti. Kılıçdaroğlu tüm milletvekillerini İstanbul’a göndererek ve 24 saat esaslı nöbet tutturarak istismarları önlemeye çalıştı. Geçersiz oylar sayılmaya başlamadan önce CHP ve Ak Parti adayları arasındaki fark 21 bindi. Siyasi tarihin an amansız ve sabır gerektiren yeniden oylaması böylece başladı. Onbinde 2 seviyesindeki fark sabır, sinir ve algı savaşı gerektiriyordu.
Süreç içerisinde konuyu az-çok anlayanlar şu soruları sormaya başladı;
*Neden geçersiz oylar 2’inci sayımda geçerli kabul ediliyor, hile mi var?
2014 İstanbul Seçiminde 400 binlerde olan geçersiz oylar bu defa 300 binlerdeydi. Tutanaklara neden geçersiz oldukları yazılmamıştı. 300 bini aşkın geçersiz oyun 10 bin kadarı geçerli kabul edildi. Yani 2’inci sayımda geçerli sayılan oylar çok azdı, sonucu etkileyecek kadar değildi. Geçerli sayılmalarının nedeni de ilk sayımda örneğin oy zarfının içine kartvizit koymuş bir seçmenin oylarının normal olarak iptal edilmesi ama bu durumun tutanağa alınmaması nedeniyle oy pusulasının 2’inci sayımda geçerli sayılmasıydı. Veya yanlış yere mühür vurulmasıydı. Ve yahut ilkinde bir zarftan 2 büyükşehir oy pusulası çıkmış olduğu için iptal edildiği halde 2’inci sayımda bu durumun bilinmemesi ve her 2 oy pusulasının da geçerli sayılması gibi sebeplerdi.
*Neden Ak Parti lehine oy düzeltmesi oluyor çoğunlukla peki, Ak Partiye karşı bir oyun mu vardı?
Oyun yok. Bir kısım Ak Parti seçmeni “Mührü ampüle bas” dendiği için ta tepedeki kara ambleme kara mührü basmışlar ve bu durum ilk sayımda gözden kaçmıştı. Seçmen bazı pusulalara da çift mühür basmış. Aynı kutuda olanlar 2’inci sayımda geçerli sayılmış. Olay bu kadar basit…
*Peki, geçersiz oylar sayıldığında sonuç değişmeyecek ise CHP neden bu kadar rahatsız?
Çünkü, seçim gecesi AA bilgi vermeyi kesmiş, Binali Yıldırım daha YSK sonuç açıklamadan çok önce kazandım diye açıklama yapmış ve sabah İstanbul halkına teşekkür afişleri hazır edilmişti. Ak Parti bir oldu-bitti peşindeydi. CHP gördüğü kötü niyetten ve devlet gücünün kötü kullanımından rahatsız olmuştu. Geçersiz oyları bu defa saydıran YSK kararı da bunu teyit etti. CHP oylama sonucundan emindi ama yüksek hile ihtimalinden rahatsızdı…
Pazar akşam üstü geçersiz oyların tekrar sayımından bir şey çıkmayacağını anlayan Ak Parti Ankara ve İstanbul’da tüm oyların yeniden sayımı için müracaatta bulundu. Ankara kabul edilmedi ama İstanbul’un durumu bu yazı yazıldığı sırada belirsizdi.
Türkiye, ayardır çözümünü ertelediği ekonomik krizi, dış politikasındaki S-400, F-35, Patriot, Nato gibi krizleri ihmal edip kendi içinde gereksiz bir seçim krizi yaşarsa bu tam bir intihar olur…
Millet işsiz, aç. Çözüm istiyor…
Millet iradesi yok sayılamaz.
Millet çok büyük bir iş yaptı, devlet buna saygı duymalı…