‘Dostlarım..’ diyor, ‘Yoldaşlarım.. Demir parmaklıkların arkasından gezi ruhunun geçtiğini gördüm..’ ‘Tebessüm etmeyi ihmal etmeyin..’ diyor. Sanırsın Nazım sesleniyor Bursa cezaevinin avlusundan, 1945 yılından.. Sanırsın Tatar Ramazan sürgünde, sanırsın Che Guevara Santa Clara şehrini geçirmiş ele, sanırsın giymiş yeşillerini Deniz, yargıca sesleniyor mahkemede..
Tamilce konuşsa bile mimiklerinden, davudileştirmeye çalıştığı sesinden anlarsın kliniklik bir vaka olduğunu. Oturmamış kişiliğine bir dava aradığını, örtbas etmek istediği boşluğuna bir ideoloji sıvamaya çalıştığını..
Üç gün nezarette yatmakla, kafasına Che beresi takmakla gaza gelmiş biri olduğunu anlarsın.
İsimsizler hareketinin kurucusuymuş, bir hayalet dolaşıyor tag’i açmış gündem olmuş sosyal medyada, gezi çığırtkanlığı yapıyor, sokaktan bahsediyor, gezi eylemlerinin son safhasındaki bariyerleri, AKM’nin cephesini kirletmiş resimleri sergiliyor sayfasında..
Zerrece farkı yok komşularının kelle çetelesini tutan malum kadından, öteki zevatlardan..
Memleketin gündemi olmuş, bazı gençler peşinden gidiyor.
Bu duruma Ana Muhalefet partisinin sözcüsü:
‘Bu ilgi budalası herif, alnında ışık taşıyan gençlerimizi sokağa davet etmeye cüret etmiş, kargaşa peşindedir bu, çatışma derdindedir. Bizim planlarımızın içinde sokak yok, çatışma yok; hiçbir zaman olmayacak. Son nefesimize kadar demokrasinin, sandığın peşinde olacağız.. Nasıl 2019’da milletimizle beraber sandıkta kazandıysak, 2023’te de milletimizle, akılla, bilimle, sanatla, hoşgörüyle, sevgiyle, birleşerek, büyüyerek hep beraber kazanacağız. Gençlerimiz bu tür provokatörlerin tahriklerine gelmesin.’
Demedi.
Demediği gibi, çıktı birkaç Vekil ‘Taylan Kulaçoğlu yalnız değildir’ dedi.. Bir de malum, İstanbul İl Başkanı..
Sen, ‘Taylan Kulaçoğlu yalnız değildir’ dersen; yoksa bile hiçbir ilgin, İzmir camilerinde çav bella çalınca, ‘ama bunu ben yapmadım ki’ diyemezsin.. Yapışır kalır üstüne pislik, temizleyemezsin.
Sen, sandıktan ümidini kesmişsen, şezlongda D vitamini almaya devam eder Ahmet bey sonraki seçime, kum voleybolunu bölmez Ayşe hanım, genel merkezde iktidarın yeni balkon konuşmasını izlersin.
Sen, bu milletin evlatlarını bir maceraperestin tahrikkâr, tehlikeli, süslü cümlelerine teslim edersen, bir gün iş sokağa evrildiğinde ‘yapmayın çocuklar’ diyemezsin.
Sen, parmak sallarsan basını karşına alıp kürsüden, ayar vermeye kalkışırsan Devletin memurlarına, bürokratlarına.. ‘biz geldiğimizde..’ dersen.. Geleceğin varsa da gelemezsin.
Sorar sana vatandaş:
Bu vaziyetle nereye geliyorsunuz siz? Kimle geliyorsunuz siz? Nasıl geliyorsunuz siz?
Siz, İstanbul seçimlerinde Genel Başkanını seçmenden gizlemiş bir parti yönetimi değil misiniz?
Siz, İstanbulluya ‘aman efendim bu genel seçim değil, yerel seçim, partiye değil İmamoğlu’na oy istiyoruz’ demiş yönetim değil misiniz?
Siz, dokuz seçim kaybettiği halde bugün kurultay olsa yetmiş bir yaşındaki mevcut Genel Başkandan başka alternatifi olmayan garip bir parti içi rejime sahip yönetim şekli değil misiniz?
Siz, uygun zemini bulsaydınız Cumhurbaşkanı olmasın diye Cumhuriyet mitingleri düzenlediğiniz adamı, Cumhurbaşkanı adayı yapmaya niyet etmiş adamlar değil misiniz?
Nereye geliyorsunuz siz? Kimle geliyorsunuz siz? Nasıl geliyorsunuz siz?
İlk başbakanı partiden ayrılmış, seçilmiş son başbakanı parti kurmuş, öyle böyle en ferah dönemini yaşadığı zamanın maliye bakanı ayrılmış parti kurmuş, 18 yıllık yorgun, halktan kopmuş, beş maske dağıtmayı becerememiş iktidara daha alternatif olamamış parti yönetimi değil misiniz siz?
Sokağında mutlu insanı, sırasında hayallerini çizen öğrencisi, dükkânında para kazanan esnafı, traktörünü korkusuzca mazot pompasına yanaştıran çiftçisi, Merkez Bankasında yedek akçesi olmayan memleketin anketlerinde daha yüzde otuzu zorlayamayan particiler değil misiniz siz?
Siz, milletin kendiliğinden oluşturduğu:
‘yaşam alanıma girme, harp meydanlarında kurtuluş mücadelesi vermiş adamın manevi hatırasına ilişme, iki ayyaş derken onları kastettiysen, etme..’ dediği, çoluk çocuk şarkılar türküler söyleyerek Dünyaya, demokratik bir eylem nasıl yapılır dersi verdiği;
Akılla, zekâyla, mizahla bezediği gezi eylemlerini yönetememiş, vandalların eline geçmesine mani olamamış idareciler değil misiniz?
Daha ne diye gezi çığırtkanlığı yapan bu herife yüz veriyorsunuz?
diye sorar vatandaş.