E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Bülent Kuşoğlu

Dün İsrail'i Kınayanlar, Samimi misiniz?
23 Kasım 2010 Salı

 NOT:Tatilde yazmayacağım halde bana yazı yazdırdınız. Sonrasında 2 gün yazmayayım dedim ona da müsaade etmediniz. Sizi çok seviyorum.

Uluslararası ilişkilerde kuraldır; eğer bir ülkeye ağır yük bindirilmiş ve yöneticileri sıkıntıya sokulmuş ise, bu tür zamanlarda ve olaylarda kamuoyuna pek bilgi verilmez. Verilse de yönlendirici olur, yük bindirilen ülkeyi koruma veya onore etme amacı taşır. Dolayısı ile verilen bilgilere göre değil de anladığım şekilde işin aslını yazmaya çalışacağım. Sezmişsinizdir, şu meşhur “Füze Kalkanı” meselesinden bahsediyorum. 19-20 Kasım tarihlerinde Lizbon’da toplanan Nato Zirvesinde gündeme sıkıştırılan bir konu ve alınan kararla galiba füze rampaları Avrupa’da, füze radarları ise Türkiye’de konuşlandırılacak. Tüm bunlarda herhangi bir anormallik yok gibi görünüyor, zira Türkiye bir Nato üyesi olarak buna benzer çok karara evet dedi ama bu sefer farklı. Bu olay, Türkiye için de AKP İktidarı açısından da çok önemli olabilir. Hayır, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın katılmamasını yerine Gül’ün gitmesini kast etmiyorum. Konu çok daha önemli.

Biliyorsunuz, özellikle, Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı olmasından beri Türkiye farklı bir dış politika izliyor. Komşuları ile “sıfır sorun” ve bölgesel güç olma politikası. Bu belli bir noktaya kadar da başarılı oldu. Uluslararası koşulların da uygun olmasından yararlanan Türkiye gerçekten de bölgesinde etkili olmaya başladı. İran, Suriye ve Filistin ile yakınlaşma ve İsrail karşıtı politikalarıyla dikkat çekici bir ülke olan Türkiye için “eksen kayması” tartışmaları dahi yapıldı. Konuyu biliyorsunuz, tekrar anlatmaya gerek yok. Türkiye haklı bir çıkış arıyordu, koşulları bir az olsun değerlendirmesi çok olumlu oluyordu. Devamının gelmesini ve Türkiye’nin eski güçlü günlerine dönmesini ümid ettik. ‘Türkiye artık batıya bağımlı değil, doğuyu da (İran, Rusya, Çin ve Hindistan) dikkate alıyor, bölgesel güç olduk’ diye düşündük. Özellikle, İsrail’e “vanminut” çıkışı yapan ve İran’la ilgili Birleşmiş Milletler kararında ABD’ye kafa tutan bir Türkiye tüm dünyanın dikkatini çekti.

Peki, şimdi ne oldu? Yani son Lizbon Nato Zirvesinde ne oldu?

Türkiye, gerçekte Nato ile pek ilgisi olmayan, aslında İsrail’i İran füzelerinden korumaya yönelik, iran’ı hedef alan bir kararı kabul etti. Batı, Türkiye’yi alkışladı. ‘Eksen kaymamış’ dedi ve pohpohladı. Türkiye, şartlarının kabul edilmesinden yani ülke adları(İran ve İsrail) zikredilememesinden memnundu. Türkiye’de sadece radar sistemi kurulacak olmasından memnundu ama bunlar bir gerçeği değiştirmiyordu. Türkiye, sonuçta İran füzelerine karşı İsrail’i koruma projesine kendi çıkarının ne olduğunu tartışmadan “evet” demiş ve eski bağımlı politikalarını tekrarlamıştı. Batı karşısında tekrar boynunu bükmüş, kamuoyuna kendi çıkarının ne olduğunu açıklayamamış, yeni görünümlü politikasından geri adım atmıştı.

Davutoğlu’nun “İran bizi anlıyor” açıklaması ise ‘Evet mecbur kaldık böyle bir karar aldık ama İran zaten bizim Batıya bağımlı bir ülke olduğumuzu biliyor ve anlayışla karşılıyor’ demekten farksız bir çaresizlik açıklaması idi.

Bu yazıya tepki veren çok olur zira basın konuyu çok farklı ele aldı, kamuoyunu şartladı. Yandaş medya iktidarı eleştiremedi, karşıt medya ABD ve İsrail’i kızdırmamak için tam olarak gerçeği yazamadı. Gerçek bu. Türkiye, ABD baskısı ile henüz 9 sivilin şehadeti konusunda hiçbir adım atmayan İsrail’i korumak için Nato formülasyonu ile füze radar konuşlandırma projesini kabul etmek zorunda kalmıştır. Bu ise Türkiye’nin son birkaç yıldır uygulamaya çalıştığı değişim-dönüşüm politikalarının iflası anlamına gelmektedir. Konunun önemi burada.

Bunları yazarken iktidara ilişkin bir eleştiri yaptığım düşünülmesin. Ben iktidarın ne olduğunu biliyorum. Bu her iktidarda böyle olurdu. Biz batı bloğunda yer alan bir ülkeyiz. Bunda hata aramıyorum. Ancak, bir tespit de yapmak lazım. Demek ki bizim durumumuz bu. Yine de daha açık, samimi olunabilirdi. Komuta şunda olsun, ülke isimleri telaffuz edilmesin gibi gerekçelere gerek var mıydı?

Asıl eleştirim ise daha dün İsrail’e karşı her türlü yaptırımın getirilmesini isteyen ve söylenmedik söz bırakmayan STK ve basın mensuplarına; Evet, İktidar Lizbon’da İran’ı hedef alan, İsrail’i koruyan füze kalkanı projesini kabul etti. Neredesiniz?

Siz inanç ve düşüncelerinizde samimi misiniz?

Samimi iseniz neredesiniz?

 

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 11174 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hem Dindar Hem Nefret Dolu Olunur mu?
11/18/2010
İmanınız Sağlamsa Sarsılmazsınız!
11/15/2010
İmanınız Sağlamsa Sarsılmazsınız!
11/15/2010
Haftanın Olayları Yorumlar ve Bir Fıkra
11/12/2010
Siyasetin Malzemesi Öncelikle Fikir Olmalı
11/10/2010
Teyze, Sen Hiç Küresel Güç Mensubu Gördün mü?
11/8/2010
Bu Haftanın Gelişmeleri, Okuyucu Yorumları ve Bir Fıkra
11/5/2010
Günlük Tartışmalarımızı Küresel Pencereden Yorumlayabilir misiniz?
11/4/2010
Günlük Tartışmalarımızı Küresel Pencereden Yorumlayabilir misiniz?
11/3/2010
Anlayamadım, Yardımcı Olur Musunuz?
11/1/2010
Anlayamadım, Yardımcı Olur musunuz?
11/1/2010
Yükselen Yorumcu Seviyesi, Yolsuzluklar ve Bir Fıkra
10/30/2010
Plansız Sohbet Yansımaları
10/27/2010
Sürprizli Genel Seçime Kafa Olarak Hazır mısınız?
10/25/2010
Okuyucu Yorumları
10/22/2010
Enayi Yerine Konduğunuzu Hissettiğiniz Oldu mu?
10/20/2010
Kamyoncu Şerif'in Oğlu ve HALK!
10/18/2010
Okuyucu Yorumları , Başbakan’ın Yanlışlığı, ABD’nin Talebi ve Bir Fıkra
10/15/2010
Ankara Başkent Kalabilecek mi?
10/13/2010
Edepsizleşiyoruz!
10/11/2010
Okuyucu Yorumları, İki Empati, Üç Ziyaret ve Bir Fıkra
10/8/2010
Yeni Dönemde Siyasete Hazır Mısınız?
10/6/2010
Ekonomi Sever misiniz?
10/4/2010
Okuyucu Yorumları, Hanifi Avcı, Anadil, Anayasa ve Bir Fıkra
10/1/2010
Makul, Masum ve Mağdur Çoğunluk!
9/29/2010
KLUGE
9/27/2010
Okuyucu Yorumları, Başkanlık Sistemi ve Bir Fıkra
9/24/2010
İşaretler Ne Yönde?
9/22/2010
DP ve AKP'nin Sosyal Yapıları ve Ahlak
9/20/2010
Okuyucu Yorumları, İşin Özü ve Bir Fıkra
9/17/2010
Garip Referandum Sonucu Nasıl Yorumlanmalı?
9/14/2010
Hayırlı Olsun
9/13/2010
U2, Okuyucu Yorumları, Rererandum ve Bayram
9/9/2010
Asabinin Referandumu Olmuş
9/6/2010
Referandumda Devlet?
9/3/2010
Hep Birlikte Gerçeği Arayalım!
9/2/2010
Geliyor!
8/29/2010
YORUMLAR
Toplam 82 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Misafir 26 Kasım 2010 Cuma 02:16

Sy.Başbakanımız ülkede CHP'ye ve MHP'ye efeleniyor ya "Sıvas'ın ötesine gidemiyorsunuz" diye, çok merak ediyorum bir avuç Lübnan'da "Hamra'dan Burj Hamud'a" geçebiliyor mu acaba???

Yorumu oyla      56      64  
Misafir 25 Kasım 2010 Perşembe 23:27

Asıl yazdığımı editör beğenmedi; yapacak bişey yok, şeriatın kestiği parmak acımaz. Sevgili Şaban, Tayip Erdoğan hortumları kesti, keserek ülkeyi kurtardı dedi ya... katılıyorum ama gülmekten katılıyorum... Etme diyecem yine kızacak editörüm. Yok dayanamıyorum yine de diyecem: etme Sn. Şaban, biz din kardeşiyiz, yapma... GöbeğiniKaşıyanAdam

Yorumu oyla      66      61  
Misafir 25 Kasım 2010 Perşembe 21:54

Türkiye´nin dibe vurmasindan haz duyan sözde cakma Milliyetciler cakma sözde Ulusalcilar!!Siz bu Milleti kendiniz gibi Vatanin düsmani mi sandiniz?Ne kadar kriz o kadar sizin icin köfte degilmi?Ne kadar istikrarsizlik o kdar oy degil mi?Bu ÜLke cakmalardan cok cekmistir,HALK söz birligi yapmistir anca beraber gonca beraber.

Yorumu oyla      67      57  
Misafir 25 Kasım 2010 Perşembe 20:49

Hasta oldum derdune de oku baga Yasini,gün boyunca aglayip ta silesun göz yasumi.Gel gec evin basindan da evin basi sen olsun.Cagir beni kirat, gelmeyenda kör olsun.Ben nasil ayrilayimda senin gibi kirattan:)) Sevgili dostlar belki yakamizi birakir N.DÖNMEZ

Yorumu oyla      60      61  
Misafir 25 Kasım 2010 Perşembe 19:49

17.39 da yazan sn misafir yorumcumuzu okuyunca,gün içerisindeki haberlerde ABD'de 2008'deki seçimlerde Cumhuriyetçi Parti'nin başkan yardımcısı adayı Sarah Palin'in,KORELER krizindeki demecini hatırladım.Eski bir mahallebi Solcusu olan Sarah Palin,"ABD nin müttefikimiz olan Kuzey korenin yanında yer alması gerektiğini" söylemiş.bir diğer haberde,Lübnanda görülmemiş şekilde şaşalı olarak karşılanan Türkiye Başbakanının,sadece posterlerine saldırıp yırtan Lübnan Ermenilerini anımsadım.H.Tahsin.

Yorumu oyla      69      54  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Gaziantepspor
fransa
Recep Tayyip Erdoğan
Gurbangulı Berdimuhamedov
Demba ba
Kırgızistan
Brezilya
mülteci
harç