Seçim sonrasını doğru değerlendirmek şart. Muhakkak ki AKP tartışmasız bir zafer kazandı, yüzde 50 çoğu kimsenin beklemediği, müthiş bir oy oranı oldu. Ancak, bu zaferi seçim sonrası gelişmelerle birlikte değerlendirmek gerekirse Başbakan’ın zorda, sıkıntıda olduğu ortaya çıkıyor. RTE daha zaferinin tadını doğru-dürüst çıkarmadan üst üste sorunlar geldi, getirildi.
Seçim sonrası gelişmeleri şöyle;
-Cumhuriyet tarihinde ilk defa yargının milli iradenin önüne geçmesi ve 8 milletvekilinin haklarında mahkumiyet kararı olmadığı halde yemin ettirilmemeleri ve serbest kalmamaları pek belli etmese de RTE için gittikçe büyüyecek bir sorun.
-RTE’nın canını sıkan ancak en doğal gelişme ekonomide AB havzasında meydana gelen olumsuzluklar ve cari açığın rekorlar kırmaya devam etmesidir. Ekonomideki hassasiyet farkında ise RTE için gerçek ve çok önemli bir sorundur.
-Seçim öncesi olabilecek iken bu derece yaygın şike soruşturmasının birden bire seçim sonrası devreye sokulması ve toplumun hassas olduğu alan ve kesimlerinde huzursuzluk yaratılması aynı şekilde RTE için bir tehdittir.
-İmralı kaynaklı doğrudan açıklamalar ve AKP dolaylı açıklamaları tam belli bir uzlaşma sağlanmış gösteriyorken terörün artması ve son olarak 13 askerin şehit edilmesi ile uzlaşma sürecinin aniden kesilmesi RTE için hem bir yerlerden mesaj hem de büyük bir sıkıntı olmuştur.
-Suriye meselesinin Clinton’un gelişi ile net olarak önüne konması ve askerin “Biz Müslümana kurşun sıkmayız” tavrı da, RTE için ayrı bir acil sorundur.
-Deniz Feneri e.V davasının durup durup tam seçim sonrası RTE’nin sahip çıktığı kişilere yönelik tutuklama kararları ile tekrar gündeme gelmesi ve AKP’nin kapanmasına yol açabilecek gelişmelere gebe olması RTE için hem tehdit hem de sorundur.
Neden bunlar RTE için sorun ve sıkıntıdır?
Çünkü RTE başkan (Cumhurbaşkanı) olmak, en azından süreci kontrol etmek amacındadır ve halen Başbakan’dır. Birileri RTE’a “Bizsiz adım adım atamazsın!” mı demek istemektedirler?
Yukarda altını çizdiğim konular Hükümete dolayısı ile RTE’a zarar verebilerek aşılabilecek konular olduğu gibi, RTE’nin elini rahatlatabilecek konular da olabilir. Herşey bu konularda inisiyatifi elinde tutanlara bağlı. İsterlerse RTE’ı harcayabilecekleri mesajını veriyorlar, “kontrol bizde” diyorlar.
Şimdi bana yorumcularımızdan epey itirazda gelecek. Onlar için bir fıkra anlatayım, daha doğrusu bilinen bir fıkrayı hatırlatayım;
Tilki ormanda gezmektedir. Bir ağacın dalında asılı bir geyik budu görür. Açtır, ama şüphelenir kontrol etmeye başlar ve görür ki bu bir tuzak… Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır. Epeyce uzağa gider ve başını kollarının üzerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir, budu görür ve yatan tilkiyi de tabi... Tilkiye sorar "Ne yapıyorsun dostum?"
Tilki cevap verir "Hiç, yatıyorum"
“Burada bir but var”
“Evet var”
“Neden yemedin?”
Tilki sakince cevap verir, "Bu gün oruç tutuyorum"
Kurt kendinden emin, "Ben yiyeyim o zaman"
Tilki "Buyur afiyet olsun" der.Kurt budu alır almaz bir patlama, ortalık toz duman olur, kurt yaralı ve hareketsiz 10 metre uzakta perişan halde yatarken tilki sakince budu yemeye başlar. Bunu gören kurt "Alçak, hani oruçtun" deyince, Tilki pişkince "Biraz önce top patladı duymadın mı?"
Ben önceden uyarayım, tespitimi yapayım, yine de siz bilirsiniz…