Mansur Yavaş'ı 20 seneye yakın zamandır gazetecilik münasebetiyle tanırım. 2012'nin 23 Eylül'ünde...

11 yıl önce... Gözümün nuru, halen fotoğraflarına bakamadığım, baktığımda hıçkırıklara boğulduğum rahmetli babamı beraber kabre koymuştuk. Mansur Bey ihtiyatlı ve duygusaldır. Fazla ihtiyatlı olması, kendisini uzaktan tanıyanlar için vefasız mı şüphesini uyandırsa da aslında vefalıdır...

Mansur Yavaş'ı vatandaş çok sevse de aslında çok yalnız bir siyasetçidir.

Bu yalnızlığını görünce yaklaşık 7-8 sene önce kendisine "Şahsına ait internet sitesi ve güçlü bir sosyal medya ekibi kurman çok önemli!" diye ısrarla öneride bulundum.

"Haklısın" dedi ve bu önerimle başlayan, bugün siyasi kariyerinin yanında bir de sosyal medya fenomeni olma hikâyesi de böylece başlamış oldu.

İçinde bir, belki ikisi yeterli donanıma sahip, Yavaş'ın yakın çalışma kadrosu çok dar ekiptir.

Bu prensibi, bazen avantaj bazen de dezavantaj olarak karşısına çıksa da Mansur Bey alışkanlıklarını devam ettirir.

Az kadro ile yakın çalışması avantajdır çünkü...

Yol haritası ve kafa karışıklığı olmadığı gibi konfor da sağlar.

Az kadro ile yakın çalışması dezavantajdır çünkü...

Lider profili taşıyanların yakınında olanlar, kendilerinin dışında başka bir kişinin lidere yakın olmasını istemez ve bloke etmeye çalışırlar.

Oysa bloke ettikleri,  sadece liderin perspektifi değil!

Belki de o siyasetçinin ana kolonu, geleceğidir!

Kanıt sunayım...

Toplumsal karşılığı olan siyasetçilerin cumhurbaşkanı olmak istemesi çok doğal, aksi yanlıştır.

Kendisine olan sevgi büyüdükçe Mansur Yavaş'ın içindeki bu istek de doğal olarak arttı.

7-8 ay önce Mansur Yavaş'la, geçmiş hukuku da olan bir kişinin "Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorsan, lokal görüntüden biraz çıkarak genel siyasetle ilgili bir kaç demeç ver. Ortam da müsait" fikrine Yavaş'ın verdiği yanıtı biliyorum!

"Haklı olabilirsin ama 'adam sadece işini yapıyor' diyor vatandaş. Bence gerek yok!"

Gelin, o gün verilen fikrin doğruluğu- yanlışlığına beraber karar verelim...

Bir kaç gündür "Mansur Yavaş son anda Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı mı olacak?" sorularına sık muhatap oldum.

Başkent siyaseti pimpiriklidir.

Mansur Yavaş'ın Fox TV'de Altılı Masa’nın kendisini aday gösterip göstermeyeceğine yönelik soruya, “Bu benim için görevdir o zaman ama sayın genel başkanlar Kılıçdaroğlu ve Akşener’in ortak iradesine karşı bir hareket yapmam mümkün değil” yanıtı vermesinin kulisleri hareketlendirmemesi imkânsızdı.

Bunun tahmin edilmemesi de!

Peki, gerçekten bugün böyle bir durum realize edilebilir mi?

Ya da Yavaş'ın aday yapılmasının ihtimali yüzde kaç?

Yüzde 1 ihtimal var, yüzde 99 yok!

Yok çünkü...

Kılıçdaroğlu oya işler gibi adaylık sürecini özenle inşaa etti.

Yok çünkü...

Şayet Kılıçdaroğlu adaylıktan vazgeçerse kendi partisindeki vekil listelerini dahi yapamayacak kadar etkisiz bir lider haline geleceğini bilecek tecrübeye sahip.

Var çünkü...

Siyasette bazen yüzde 1, yüzde 99'u mağlup edebilir.

Var çünkü.

Tüm anketlerin görünür kıralı Mansur Yavaş...

Ve final yanıt...

Yok, çünkü Mansur Yavaş çok geç, hatta fena halde geç kaldı!

Gelelim vaktiyle Mansur Yavaş'ın "Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorsan, lokal görüntüden biraz çıkarak genel siyasetle ilgili bir kaç demeç ver. Ortam da müsait" önerisine, "Haklı olabilirsin ama 'adam sadece işini yapıyor' diyor vatandaş. Bence gerek yok!" yanıtının tarihsel yanlışlığına.

Siyaseti hızlı akan trafikte karşıdan karşıya geçmeye benzetirim.

Sağa, sola, yine sola bakarsınız ama bu yetmez!

Arabaları ve kendi geçiş hızınızı ayarlayamazsanız taşıtlardan birisi size çarpar!

Yaya değil de araç sürüyorsunuz ve üstelik de fena halde profesyonel bir şoförsünüz!

Yolda mıcırdan kediye her şey çıkabileceği için, orada da hız ve fren ayarı gerekir!

Sıraladıklarımın hepsi tamam diyelim...

Karşıdan gelen şoför sarhoşsa yine kaza yaparsınız!

40 yıllık ehliyetiniz işe yaramaz!

Bir şeyi yapmadan önce çok düşünüp, yaparken tereddüt etmemek hayati önem taşıyor.

Bazen bir fikir hayat kurtardığı gibi, bazen de karartır!

( Teşbihte hata olmaz. Haşa hiç bir siyasetçi, danışman, kurmay heyeti üzerine alınmasın lütfen. Kurmay heyetin ne kadar hayati olduğunu ifade etmek için yazıyorum.

Hz. Musa Firavun'u Allah'a iman etmeye davet eder.

Firavun önceleri kabul etmese de, Hz. Musa'nın kerametlerini görünce, düşünmek için süre ister.

Firavun'un sabahlara kadar düşüncelere daldığını gören kurmay heyeti, Firavun'un Hz. Musa'dan etkilendiğini, iman edeceğini anlayıp paniğe kapılırlar.

Paniklerler çünkü, Firavun, Hz. Musa'ya inanırsa kurmay heyetin hiç bir önemi kalmayacak ve konforları bozulacak.

Firavun'a "Sen ki bir ilahsın. Daha dün marangozluk yapan bir kekemeye mi biat edeceksin. O kim ki? " sözleriyle Firavun'u vazgeçirirler!)

Mansur Yavaş'ın bu çıkışı, kendisini Cumhurbaşkanlığı makamına taşımazsa, birisi kendisine, diğeri muhalefete iki ağır hasar bırakacağına şüphem yok.

Kendisine hasar bırakacak, çünkü zamanlama hatası yüzünden Kılıçdaroğlu nezdinde "Pişmiş aşa şu katan siyasetçi" olarak hafızasına kazındı!

Kemal Beyin negatif hafızasına kazınanların akibetini merak edenler, Kılıçdaroğlu'nun CHP'yi yönettiği siyasi hafızaya bir daha bakabilir!

O çelebi, o mutevazi liderin gerektiğinde taş üstünde taş,  omuz üstünde baş bırakmadığını görebilirler!

Kılıçdaroğlu'nu gazetecilik münasebetiyle SSK Genel Müdürlüğü'nden bu yana tanıyan bir gazeteci olarak yazıyorum satırları!

Son gelişme muhalefet bloğuna da hasar bırakacak, çünkü muhalefet seçimi kaybederse "Tüm anketlerde birinci olan Mansur Yavaş'ı kendisi örtülü de olsa istediği halde neden aday yapmadınız? " öfkesiyle, muhalif seçmen muhalefet cephesine normalde ödeteceği bedelin iki katını ödetecektir!

Seçmen, başta liderler olmak üzere tüm muhalefeti biçecek, genel merkezlerini basacaktır!

Yanılmadığımı öngörüyorum ama...

Bekleyin ve lütfen bana hatırlatın!

Yanılırsam özür dilemeye hazırım!

ERDOĞAN'IN 5 BOMBASI

İktidar 'Sırat Köprüsü'ne giderek yaklaşıyor. Erdoğan'a mesafeli olanlar da bilirler ki.

Tayyip Bey bir seçim kazanma makinasıdır.

Evet, Erdoğan en zor seçimini yapacak ama insanlar zor şartlara daha sıkı sarılırlar.

Teyide muhtaç olsa da aldığım kulis bilgilerine göre Erdoğan 5 bomba ile geliyor.

1) İstanbul depremi için tedbir amaçlı bankaların faizsiz  konut kredisi vereceğini açıklayacak.

2) Depremden dolayı Kanal İstanbul projesini öteleyecek.

3) Başörtüsü konusunu seçimden sonra halledeceğini söyleyecek.

4) Seçimler için "Hodri Meydan' diyecek...

5) Antakya ve Elbistan'ı il yapacak.

TV100'DEYİZ!

TV100'de gazeteci kardeşim Yenişafak Yazarı Tamer Korkmaz'la birlikte hazırlayıp sunacağımız Memleket isimli programa başlıyoruz.

Cumartesi akşamları 23:30'da yayınlanacak programa hepiniz davetlisiniz. Programın ismini 5 sene önce Milliyet Gazetesi’ndeki köşemin ismi olan 'Memleket' olarak belirledik.

Siyasi analiz, Ankara Kulislerinin yanında aktüel ve sanat dünyasındaki gelişmeleri de yorumlamaya çalışacağız.

ÖZEL bilgi ve haberlerinizi [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

Bir maniniz yoksa bekleriz...

TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!