Bazı insanlar ne insafsız oluyor! Ben son yazımda demişim ki, Türkiye Ortadoğu konusuna boğazına kadar batmıştır ve Suriye ile ilgili yeni gelişmeler Türkiye üzerinden sahneye konulmak zorundadır. Bunun anlamı, Türkiye bataklığa daha fazla girecektir. Bölgede Müslüman Kardeşlerin hamisi olan ve kendisi de Müslüman Kardeşlerin bir fraksiyonu olan AKP mecburen Türkiye’yi daha fazla olayların içine sokacaktır. Ve yazım daha köşede gününü doldurmamışken Lübnan’da 2 pilotumuz kaçırılmıştı. Buna rağmen okuma-yazması olduğu anlaşılan değerli yorumcum saçmaladığımı, uydurduğumu yazmış… Ne diyeceksiniz?
Gezi olaylarından önce de toplumun çok gergin olduğunu, iktidara özellikle Tayyip Beye karşı bir birikim olduğunu yazdığımda yine bazıları alay etmişlerdi. Hakikaten bazıları bu köşeyi okumak, görüşlerini paylaşmak için değil, bir “kafir” CHP milletvekilinin moralini bozmak için kullanıyorlar zannına kapılıyorum, zaman zaman. Allah’a şükür inancımla ilgili şüphem yok ama bazılarının benim yüzümden günaha girmesine üzülüyorum…
Değerli yorumcu-okuyucularım, burası benim milletvekili olmadan hatta CHP PM üyesi olmadan yazmaya başladığım köşe. Muhakkak ki siyasi yazıyorum, iktidar eleştirileri yapıyorum ve yapacağım doğal olarak fakat benden kendi partimi anlatmayı, partimin programını ve projelerini açıklamamı beklemeyin. Burası yeri değil. İstiyorsanız size özel yaparım ama burası benim bir anlamda özel alanım ve burasını Türktime’a da duyduğum saygı nedeniyle propaganda için kullanmak istemiyorum. Benim “100 kelime” sınırında yazdığımı düşünen, okumasın gitsin hakikaten 150 kelime ile yazan yandaşlarını okusun ama “Nickname”nin perdelemesine sığınarak terbiye sınırlarını aşmasın. Lütfen… Yani her türlü eleştiri serbest, hatta mutlu da olurum ama aşırı saçmalama, hakaret ve kötüleme olmasın lütfen.
Geçen yazımdaki endişelerime gelince; sebeplerimi sıralıyorum, gerekçelerimi açıklıyorum. İtirazı olan en fazla şu gerekçeniz, şu sebepten yanlış der, konu tartışılır. “Ben seni yenerim “ya da “Babam seni döver, kafir CHP’li” tavrı anlayamadığım bir tavırdır. Dindar, fakat en fazla da dindar geçinenleri eleştirmesi ile tanınan, rahmetli yaşasaydı tam bir AKP eleştirmeni olacak Nurettin Topçu’nun bir sözü var; “Hakikat asla kalabalıkların etrafında toplanabildiği bir şey olmamıştır” şeklinde, ben de doğruyu söylerim, gerekçelerimi anlatırım, gerisine çok fazla karışamam. Bazılarına Mabut vermediyse ben ne yapabilirim ki? Gerçekleri herkes görebilseydi dünya böyle mi olurdu?
Tekrar geçen yazıma dönersem; dilerim ki haklı çıkmam, Tayyip Bey ve AKP, iktidarı devretme konusunda anormal yöntemlere başvurmazlar. Kısaca dediğim ekonomideki olumsuz gidiş, “İmralı Barış Süreci” ve dış politikamız nedeniyle normal olarak iktidarın ömrü dolmuştur. Fakat, AKP’nin siyasetçileri, bürokratları, akademisyenleri, yargı mensupları, medya mensupları, iş adamları o kadar çok haksız kazanımda bulundular ki inanın iktidarı normal bir şekilde devretmezler. Çok fazla faul yapacaklar gibi görünüyor. İnşallah sorun çıkmaz ve Türk Demokrasisi bir lig yukarı çıkar. Ancak, daha şimdiden emareler olumlu değil, pilotlar kaçırıldı, CHP Milletvekilleri ile ilgili soruşturma açıldı, stadyumlar protesto alanları oluyor, PKK şehirlerde istihkamını yapıyor, CHP Genel Başkan Yardımcısı Günaydın’ın evine girildi…
Yanlışım varsa söyleyin. Hepimiz bu ülkenin yurttaşlarıyız, aynı gemideyiz. Tayyip Beye tapanlardan değilseniz ya da gerçekten farklı bir fikriniz varsa, fikrinizin ince gülünü gösterin. Hakikati anlatıyorsanız, dikenleri batmaz bana…