Varlık alanı bilincinin eksi kısmını periyodik titreşimde tepkisel açıya desteklerken pozitif yanın aynada kendini seyreder..
Sen ise nötr seviyede ruhunu irade altına alabilir ve rüyasına elektron gönderen sonsuz kere sonsuz mercekle yakınlaştırılmış noktaya şuurundan bakarsın...
Negatif pozitif ve elektronun her üçünde de sen zaman boyutunda orada olmazsın.
Zaman seni kuşatıcı şekilde çembere alır ve elektronları çevrende çok hızlı bir şekilde döngüye uğratır..
Noktanın yakınlığı aldanışın başlangıcıdır...
Ben size şah damarınızdan daha yakınım. .demesi?
Senin iki boyutlu aşamada asla üçüncü boyuta dokunamadığın hissine uğratmasıyla bilinir...
Saf yani nötr kısım melekût aleminin eşyayı sabitleyen enerjiyi merkeze dengeli bir oranda bileşimi; tek göz hizasındaki meleklerin Adem'e secde edişinin en açık göstergesidir.....
Kendinden uzaklaşan yapının, dördüncü boyut olan düşüncenin önünde durduğunu sen farkedince beş duyun iptal olur...
Artık bilinç sıçramıştır...Ölümsüzlüğün gözünden akl-i seviyeyi aşar...
Allahın yarattığı varlık alanı senden çok çok uzaklaşmıştır...
Noktayı gözden kaybedersin ..Bilinmezliğin başladığı mekanı olmayan hakikat perdesi dehşet verici parlaklıkta büyük bir nur ile aralanır...
İşte orada kendini bulursan, ki bu kaçınılmaz evredir.
Sistemin taa kendisi olur ve varlığa hükmedersin....
Sen Sen değilsindir artık...
BEN DE BEN..!
Orası da bu dünya değil, zaten!
HAKK GELDİ BATIL ZAİL OLDU...