Herkes ait olduğu sınıfta nefes alabiliyor…
Zengin, zenginle; fakir, fakirle…
Gazeteci, herkesle…
Sınıf tanımayan tek meslek…
Şımarmamız bu yüzden…
Kibir suyunu ‘ab-u hayat’ sanmamız bu yüzden…
Bu yüzden şöhrete müptela, bu yüzden ‘kasıntıyız’…
Haber atlatmayı, ‘sınıf atlamak’ sanmamız bu yüzden…
Doktor, doktor’la; berber, berberle…
Gazeteciler, herkesle…
Kendimizi ‘mühim’ hissetmemiz bu yüzden…
‘Red edilen’ adamların mesleği bu…
Kapıdan kovulan, ‘baca’dan giren…
Küçümseyince, büyüdüğümüzü sanmamız bu yüzden…
‘Vay canına’ dedirtmek için gerçeğin ‘canını okumamız’ bu yüzden…
Kim olduğunu bilmeyenlerin mesleği…
‘Herkes’ olmamız bu yüzden…
Hayatta ‘farkedilmeyenlerin’ seçimi…
Fark edilmek için ‘doğruyu’ delik deşik etmemiz bu yüzden…
‘hükümsüzdür’ giyotini indiğinde bile ‘yarı tanrı’ pozundan vazgeçmeyenlerin mesleği bu…
‘Yokluk bile yok iken, ‘var’ olanı’ tanımamaları bu yüzden…
Bu yüzden nefret ederiz ‘haddini bilmek’ ten…