E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Bülent Kuşoğlu

Geçmiş Olsun Komşum
29 Aralık 2010 Çarşamba

Ayşe Sucu Hanımefendi ile hiç tanışmadım. Kendisini bir çoğunuz gibi yazılarından tanıyor, dikkat ve hayranlıkla takip ediyordum. Ayşe Sucu, Diyanet Vakfı Kadın Faaliyetleri Merkezi Başkanı iken bildiğiniz gibi görevinden alındı. Ardından bürokrasi de nadir görülen bir durum oldu ve 28 kişilik Yönetim Kurulu topluca istifa etti. Bu olaylar yine nadir bir şekilde gündeme oturdu.

Önce bir çok bürokratın başına gelebilen olaylardan olduğunu sandım ama sonra ayrıntılara dikkat edince durumun görevden almanın ötesinde olduğunu gördüm. İlgili Bakan Çelik’in, Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in açıklamaları konuyu kapatma ve büyütmeme eğiliminde gibi görünürken daha alt seviyelerden gelen açıklamalarla mesele çözülmeye başlandı; Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, “Ayşe Sucu'nun yaptığı açıklamalar ve takındığı tutumlar ile her zaman dinin söylediklerine ve teşkilatın yapısına aykırı bir duruş sergilediğini” söylemiş. Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Süleyman Necati Akçeşme ise yaptığı açıklamada Ayşe Sucu’dan “haberlerde adı geçen şahıs” diye bahsettikten sonra “Bu kararın söz konusu şahsın görüş ve düşüncesi veya yaşam tarzı ile hiçbir ilişkisi yoktur ve olamaz” demiş.

 Konu galiba Ayşe Sucu’ya yapılan bir haksızlığın ötesinde aslında gittikçe ayrışan İslam anlayışımız, kadına bakışımız, devlet ve yönetim anlayışımızla ilgili.

Bilmiyorum farkında mısınız veya konu hakkında hiç düşünme fırsatınız oldu mu ama galiba toplum olarak bir ayrışma yoluna girdik. Bu ayrışmada en önemli ölçüt de kadınlarımızın başlarını kapatıp kapatmadıkları veya nasıl kapattıkları… Erkeklerin kılık-kıyafetlerinden yaşam veya düşünce tarzlarını çıkarmak çok zor ama kadınların örtülü olup, olmaması nerede ise kesin bir ölçüt oldu gibi…

İlahiyatçılarımızın örtünme ile ilgili kesin ve ortak bir söylem geliştirememeleri, siyasetin bu konuyu malzeme yapması bizi farkında olmaksızın bir ayrışma noktasına götürüyor. Hatta zaman içersinde bu konu farklı boyutlar alabilecek ve bizi çok üzebilecek bir noktaya doğru da gidiyor.

Yazarken tereddütler geçiriyor, duraklıyorum. Siz de eminim gerçek kimliklerinizle yazmamanıza rağmen benzer duyguları yaşayacaksınız. İlahiyatçıların “teferruat” olarak gördükleri bu noktanın toplumu ayrıştıracak, yaşantımızı belirleyecek bir hadde ulaşması bizi düşündürmelidir.

Şimdi bir çok yorumcumuz kaleme sarılıp “Bu noktaya dini siyasetin aracı olarak kullanan şunlar-bunlar yüzünden geldik” veya “Dinimizin emrini hiçe sayan gafiller” gibi klişe lafları edecektir. İnanın çözüm bu noktada değil ve yararı yok.

Ben biliyorsunuz din konusunda ahkam kesmem, gerekir ise farklı ve etkilendiğim ilahiyatçılardan alıntılar yaparım. Ancak bu konunun çözümünün İslamın temelinde yani güzel ahlak da olduğunu düşünüyorum.

Bildiğim ve anladığım toplum olarak işimiz zor. Allah yardımcımız olsun.

Ayşe Sucu komşuma geçmiş olsun diyorum.

Değerli misafirlerim, lütfen yorumlarınızı günlük parti siyasetine girmeden, güzel ahlak sınırları içersinde kalarak yapmayı dener misiniz?

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 11570 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tekrar Merhaba
12/27/2010
Bugün Mektup Yazdım
12/20/2010
Haftanın Olayları ve Yorumları
12/17/2010
Mevlana Olmak
12/15/2010
Devlet Adamı
12/13/2010
Bu Hafta Bir Fıkra ve Yorumlarınız
12/10/2010
Bu Hafta Bir Fıkra ve Yorumlarınız
12/10/2010
Resmi Tarih, Çarpıtma Tarih ve Tarihsizlik
12/8/2010
Şehirli Müslüman Olduk mu?
12/6/2010
Bu Hafta, Bir Fıkra ve Biriken Yorumlar...
12/3/2010
Fıtrat Aynı, Olaylar Farklı, Devir Zor
12/1/2010
Dönüm Noktasında, Çanakkale'deydim!
11/29/2010
Bu Haftanın Olayları, Bir Fıkra, Okuyucu Yorumları
11/26/2010
Dün İsrail'i Kınayanlar, Samimi misiniz?
11/23/2010
Hem Dindar Hem Nefret Dolu Olunur mu?
11/18/2010
İmanınız Sağlamsa Sarsılmazsınız!
11/15/2010
İmanınız Sağlamsa Sarsılmazsınız!
11/15/2010
Haftanın Olayları Yorumlar ve Bir Fıkra
11/12/2010
Siyasetin Malzemesi Öncelikle Fikir Olmalı
11/10/2010
Teyze, Sen Hiç Küresel Güç Mensubu Gördün mü?
11/8/2010
Bu Haftanın Gelişmeleri, Okuyucu Yorumları ve Bir Fıkra
11/5/2010
Günlük Tartışmalarımızı Küresel Pencereden Yorumlayabilir misiniz?
11/4/2010
Günlük Tartışmalarımızı Küresel Pencereden Yorumlayabilir misiniz?
11/3/2010
Anlayamadım, Yardımcı Olur Musunuz?
11/1/2010
Anlayamadım, Yardımcı Olur musunuz?
11/1/2010
Yükselen Yorumcu Seviyesi, Yolsuzluklar ve Bir Fıkra
10/30/2010
Plansız Sohbet Yansımaları
10/27/2010
Sürprizli Genel Seçime Kafa Olarak Hazır mısınız?
10/25/2010
Okuyucu Yorumları
10/22/2010
Enayi Yerine Konduğunuzu Hissettiğiniz Oldu mu?
10/20/2010
Kamyoncu Şerif'in Oğlu ve HALK!
10/18/2010
Okuyucu Yorumları , Başbakan’ın Yanlışlığı, ABD’nin Talebi ve Bir Fıkra
10/15/2010
Ankara Başkent Kalabilecek mi?
10/13/2010
Edepsizleşiyoruz!
10/11/2010
Okuyucu Yorumları, İki Empati, Üç Ziyaret ve Bir Fıkra
10/8/2010
Yeni Dönemde Siyasete Hazır Mısınız?
10/6/2010
Ekonomi Sever misiniz?
10/4/2010
Okuyucu Yorumları, Hanifi Avcı, Anadil, Anayasa ve Bir Fıkra
10/1/2010
Makul, Masum ve Mağdur Çoğunluk!
9/29/2010
KLUGE
9/27/2010
Okuyucu Yorumları, Başkanlık Sistemi ve Bir Fıkra
9/24/2010
İşaretler Ne Yönde?
9/22/2010
DP ve AKP'nin Sosyal Yapıları ve Ahlak
9/20/2010
Okuyucu Yorumları, İşin Özü ve Bir Fıkra
9/17/2010
Garip Referandum Sonucu Nasıl Yorumlanmalı?
9/14/2010
Hayırlı Olsun
9/13/2010
U2, Okuyucu Yorumları, Rererandum ve Bayram
9/9/2010
Asabinin Referandumu Olmuş
9/6/2010
Referandumda Devlet?
9/3/2010
Hep Birlikte Gerçeği Arayalım!
9/2/2010
Geliyor!
8/29/2010
YORUMLAR
Toplam 25 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Misafir 30 Aralık 2010 Perşembe 19:00

Geçmiş günlerde Sy.Ayşe Hn.şöyle yazmıştı:"Kuran,insana insanlık öğretir".Şimdi Saygıdeğer Hanımefendi herhalde anlamıştır değil sokaktaki halk, neredeyse günün 24 saati Kutsal kitabı ellerinden düşürmeyenler insanlığın ne olduğunu öğrenememişler!Bir kişinin işine son vermenin de bir adabı vardır değil ki apar topar haber vermeden insanları kapı dışarı etmek!bu hangi kitapta yazar? Demekki Din min, Kitap mitap fayda etmiyor,insanın içinde olmalı ADAM olmak!BÜYÜK ADAM OLMAK DEĞİL,ADAM OLMAK mühim

Yorumu oyla      56      55  
Misafir 30 Aralık 2010 Perşembe 18:58

Aslina bakarsaniz Islam dininde Hocalik ve Imamlik makami yoktur.Hocalik ve Imamlik makami cemaatin dini bilgilerinin zayiflamasindan dogmus bir müessesedir.Islam dini ile ilgili hükümleri Allah koyar millette uygular.Devletin koydugu hükumler genellikle cagin ve teknolojinin ilerlemesinden dogan bir takim idari ve sosyal kanunlardir.Islamda kul ile Allah´in arasina hic kimse giremez,Hocalarda buna dahildir.Devletin Allah´in kanunlarina müdehalesi askeri müdehalelerle es degerdir.

Yorumu oyla      61      52  
Misafir 30 Aralık 2010 Perşembe 17:21

Konunun uzmanı falan değilim.Arkadaşlarda konunun uzmanı olan var ise,lütfen düzeltsin.Benim bildiğim,Hz peygamberimize gönderilen İSLAM dininde,RUHBAN sınıfı yasaktır.Din BİLGİNİ başka bir anlam,eskiler buna arapça "ULEMA"(Bilge) derlerdi.Toplumun çeşitli kesimlerinin, din bilginlerini Devletin RESMİ KURUMLARI belirlemez.Böyle bir yapılanma Gelişmiş batıda oldukça KOMİK bulunur.Zira RESMİ VİCDAN diye yapı olamaz.Olursa da ÖZGÜR olamaz.H.Tahsin.

Yorumu oyla      59      51  
Misafir 30 Aralık 2010 Perşembe 15:04

Ayşe Hanım dikkatimizi çeken bir hanım kardeşimizdi, Allah yolunu açık etsin. Ben Hasan bey dostumuzun "Dünyanın hangi GELİŞMİŞ DEMOKRASİ ülkesinde,"Resmi DİN" ve "Resmi Dini Kurum" bulunur?" yorumuna katılıyorum. Bir de eklenti, "Resmi Öğretiye" senede 3 trilyondan fazla para harcıyoruz. Belli harcama gerekir de böyle de olmaz. Hasan bey tebrik ederim, buna bağlı yorumunuz olacaksa dikkatle takipte olacağım. GerçekMisafir

Yorumu oyla      62      52  
teyze 30 Aralık 2010 Perşembe 10:17

Hasan Abi iftira Allah korusun hiç hatırlamıyorum da gıybet depom doludur.Sahabenin peygamberimize dediği gibi;Yanındayken ya Resulullah nerdeyse melekleri hissedeceğiz ama sen yanımızda olmayınca dünyamıza dönüyoruz.Benimkide bu hesap böyle manevi aleme dalınca biraz kendime geliyorum sonra karışıyor.Halbuki kim ne şartlarda ne yapmak zorunda göründüğü gibi mi herşey düşünmeden atıp tutabiliyorum.Ben bir kitapta okudum.İnsan dedikodu yaptığı anda kendine ait artılar hızla dedikodusunu ettiği kişinin beynine artı olarak geçip onun eksilerini kendi yüklenirmiş.Benzetmede yapılmış olabilir gerçekte olabilir.Bir şey yazarken konuşurken iki kere düşünmemiz gerekir.Ben üç kere düşünmeliyim.

Yorumu oyla      65      54  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Recep Tayyip Erdoğan
Eczacıbaşı
Çankaya
pkk
A) Milli Futbol Takımı
Kayseri Erciyesspor
siyanürlü mektup
Küçük çekmece
Tolga Zengin