Güncel konu Libya. Ben de hafta sonu yazısında Libya’ya değinmiş ve “Üşüyoruzzz” demiştim. Önümüzdeki günlerde tekrar bu konuya döneriz. Zaten tüm medyada birkaç gündür bu konuşuluyor. Bölgeyi birden bire saran gelişmeler olduğunda hemen birilerinin ağzıyla “Demokrasi” ve “Özgürlük” nutukları atanlar şimdi ne söylediklerini unutmuşlar görünüyorlar. Bu konular netameli alanlardır. Dediğim gibi bu konuyu tekrar ele alacağız. Benim aklım geçen haftaki “Yardım Ayni mi, Nakdi mi Olmalı?” başlıklı yazıma yapılan yorumlarda kaldı. Çok nefis yorumlar yapıldı. Hakikaten güzel yorumlar vardı. Bir tanesi beni üzerinde düşünmeye ve tekrar konuya dönmeye mecbur etti. 16 Mart Çarşamba, 19.06 MİSAFİR yorumu şu şekildeydi;
“İster AKP, İster CHP, İsterse herhangi parti, Bütün bu Para, veya Erzak, veya Beyaz Eşya (suyu olmayan köye çamaşır, bulaşık makinesi:)))yardımları OY ALMAK için değil mi? EVET. İyi de efendiler bu RÜŞVET değil mi???? Bu da bir nevi "kitabına uydurmak" değil mi? Ay Benim Güzel Yurdumun Ahlaklı Müslüman İnsanı!!!
|
Yorumu oyla Yorumu oyla 1 12 “ |
Yoruma galiba siyasi bakıldığı ve yorum biraz da öfke taşıdığı için çoğunlukla olumsuz oy verilmiş. Aslında yorumcu bu kadar olumsuz oyu hak etmemiş. Çünkü, doğru, bizde yardımlar bir seçim rüşveti olarak yapılıyor. Yardım alanlar dahi buna seçim rüşveti olarak bakıyorlar. İnsan hakkı, çağdaş anlayışın gereği olarak değerlendirilmiyor. İşte benim dikkatimi çeken konu da bu.
Yardım konusu Batı’da 300 yıl öncelerinden beri çok tartışılmış. Batı derken yanlış anlaşılmasın bizde, İslamiyet’te ve Osmanlı’da da yardımlar konusunda iyi bir sistem kurulmuş ama Batı bu konuyu kurumsallaştırmış. Şu ünlü söz var ya hani Fransız İhtilali ile özdeşleşen; Özgürlük, adalet, kardeşlik. Bu sözün eğer asgari gelir yoksa hiçbir anlamı olmadığı Parlamento’da bayraklaşmış. Ünlü üçlü, “özgürlük, adalet, kardeşlik, asgari gelir” ile dörtlenmiş. Thomas Paine’in sosyal hak anlayışına geçişin temeli sayılan sözü Fransız Meclis Kürsüsünde haykırmış; “Gelir yoksa yurttaşlıkta yoktur”
Sosyal devlet kavramı bu tartışmalar sonucu ortaya çıkmış. Bu gün Türkiye Cumhuriyeti de anayasasına aldığı önemli maddelerle bir sosyal devlettir.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından belirlenen 9 sosyal riskten biri de aile yardımları sigortasıdır.
Hastalık, analık, iş göremezlik, malüllük, yaşlılık, ölüm, işsizlik, iş kazası ve meslek hastalıkları diğer risk tanımlarıdır. Bunlardan işsizlik sigortası daha 11-12 yıl önce devreye girmiştir. Aile yardımları sigortasının da bir an önce devreye girmesi şarttır.
MİSAFİR yorumcumuzun haklı olarak bir seçim rüşveti olarak değerlendirdiği, alanın ve verenin de bunu seçimlerle bağlantılı gördüğü konu aslında bir insan hakkıdır. Anayasamıza göre vatandaşlık hakkıdır.
Misafir yorumcumuza bu konuyu bana açıklama fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum.